Heyyyoooooo ben geldim, hem de düz yazıyla ✌🏻💜
Rosè'yeaşığımarkadaşlarbenbittimokadargüzelkikafayıyedim
İyi okumalar aşkolar 😘💘"Evet, şükürler olsun ki bugün de salağım!" Canım sınıfım sağ olsun.
Evden kendime ettiğim mükemmel iltifat eşliğinde çıkmıştım. Yanlış olmasın, okulumu seviyorum ben. İçindekiler hariç. E çünkü oradaki itler yüzünden ben salak olarak anılıyorum! Tehlikeli şahıslar olmasalardı çoktan ağızlarını yüzlerini dağıtmıştım ama işte, hayat.
Ya benim evimin aşağısı niye yokuş? Ben niye hep bu yokuştan inip çıkmak zorundayım? Niye Soobin belası var başımızda? Benim tek derdimin sınavdan 99 almam olması lazım ama, Soobin ve çetesigil sağ olsun bunu kafama takamıyorum!
Ben çok sinirli bir insana dönüştüm be, hepsi okulum yüzünden. Hepsi. Pislik okul. Pislik.
Tamam, sakinim. Zaten okula gidince Soobin yüzünden fazlasıyla kuduracağım, şimdi biraz derin nefes alayım. Evet, iyiyim. Cidden.
Sallana sallana okulun önüne geldim ve Kai'yi aramaya başladım. Her zaman okulun önünde buluşup birbirimize beşlik çakar ve yine beraber okula giderdik. Hey, bu saçma değil tamam mı?
Ben cidden manyağım ha.
Her neyse, görüş açıma çok sevgili kankam girdiğinde büyükçe gülümseyip burada olduğumu belli etmek için kaşlarımı kaldırıp indirdim. Kai de beni görünce sırıttı ve gözlerini hafifçe kıstı. Aha! Bugün tokalaşmamıza bir şarkı da eklenecek belli ki.
"Madem seni çok istiyorlardı! Öylece ortaya koymasalardı!"
"Aldım bi'kere, geri vermeyeceğim!"
Sırayla şarkıyı söylerken dans ede ede birbirimize doğru yürüyorduk.
Ve, kollarımızı omzumuza atıp ortak kısmımızı da bağıra bağıra söyledik.
"Aşığım, mutluyum, vazgeçmeyeceğim!"
"Aşığım, mutluyum vazgeçmeyeceğim!"
"Çak kanka."
Hızlıca beşliğimizi çakıp okula -çok sevgili öğretmenimiz sayesinde- biraz hızlı giriş yapmak zorunda kaldık. Biraz ama çok değil. Alt tarafı peşimizde ayı varmışçasına koştuk canım, bir şey değil.
"Yeonjun! Huening! Gelin lan buraya! Hiç mi vazgeçmeyeceksiniz bundan veletler!"
—
Hızımızı alamayıp sınıfa son hızla girince, herkesin gözü bize döndü. Üf, ne bakıyorsunuz ya! Sanki ayı oynuyor. Ayrıca, hocalar bize niye velet diyor abi? Çok mu yaşlılar yani? Evet evet, kendi kendime başkasına laf sokacak kadar deliyim teşekkürler.
"Her zamanki salaklıklarımız, önünüze dönebilirsiniz arkadaşlarım." Canım, can yoldaşı arkadaşlarım. Herkes cidden önüne dönünce sırayı alıp yüzlerine fırlatmak istedim ama, henüz kasım yok. Yoksa yaparım yani. Kesin yaparım.
Taehyun bize yine boka bakarmışçasına bakarken, çantamı sıraya gelişigüzel fırlattım ve masamın üzerine oturdum. Ayaklarımı da sıraya koydum, bir ara silerdim. Hem, masaya oturmak daha havalı bence, n'apayım. Gerçi benim havam mı kaldı acaba? Neyse.
Kai de yanıma gelip çantasını çıkardı ve sırasına oturdu. Günlük dedikodu dozumuzu almak için laflamaya başladık.
"Teaser neydi abi?" Kai bunu duyunca gözlerini pörtletti ve yerinde zıplamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
class rumors ℓ yeonbin
Fanfictionyeonjun, sınıfına dedikodu getiren kaos makinesi soobin'den hiç haz etmiyordu. 💥 yeonbin, texting & düz yazı. (taşak modu açılıp okunması önerilir)