HELLOOOO
Medyadaki mükemmel ötesi şarkıya bir bakın derim 😎😎
İyi okumalar aşkolar 🤠💜Ben sıçtım. Yine.
Fotoğrafı attıktan sonra gruptan çıkmış, ek olarak bizimkilerin grubundan da çıkmıştım. Taehyun'un söylenmelerini hiç çekemeyecektim şu an, zaten aşırı kötü bir şey olmuştu.
Ben, resmen sınıf grubuna kaslı fotoğraflarımızı atmıştım. Kaslı fotoğraflarımızı! Gruba! Bizim gruba! Çok sevdiğim sınıfımın grubuna!
Şaka gibiydi, kendimi hayvan gibi tokatlamıştım uzun bir süre. Hatta kafam domatese dönmüş bile olabilirdi şu an.
Ya ben niye salak gibi kendimi dövdüm?
Bunu düşüne düşüne birkaç saat geçirmiştim ve, ciddi ciddi düşünmüştüm. Sonunda ise, salak olduğuma kanaat getirmiştim. Ama çok da salak değilim be. Sizce?
Bak ya, yine birilerine seslendim. Tövbe haşa. Tövbe, tövbe, tövbe. Tamam iyiyim.
Telefonumun zil sesiyle çekirge misali sıçradım. Arayan tahmin edileceği üzere çok sevgili kardeşim Taehyun'du. Sakince telefonu elime aldım ve meşgule atacakken elimin kayması sonucu aramayı açtım.
"Hay ben böyle işin!"
"Şeref yoksununa bak! Açtı hemen telefonu. Neyse, bu benim yararıma olur. Seni lime lime edeceğim Choi Yeonjun!"
"Yanlışlıkla açtım bir kere!" Diyip yüzüne kapattım ve telefonumu yatağın altına yolladım.
Ellerim birbirine dolanmıştı ve ne yapacağımı hiç bilmiyordum.
Harbi ne bok yiyecektim lan ben?
Hızlıca yatağımdan kalktım ve kapımı kilitledim. Ardından pencereye koştum ve onu da kapattıktan sonra perdeleri çektim.
"Anne! Bizimkiler gelirse geri yolla! Hatta hiç kapıyı açma! Sakın girmesinler eve!"
Duyduğum sesle başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ardından da buzlu sular.
"Çok geç seni piç kurusu!"
"Özür dilerim evladım ama çok büyük itlik yapmışsın. Sana iyi ceza çekmeler!"
"Ya anne ya!"
"Kanka Taehyun tombul domtise döndü, camdan falan atla bence!"
Resmen beni köşeye sıkıştırmışlardı ve kaçmam lazımdı.
Ne yapacaktım lan ben?
Aklıma izlediğim diziler geldi ve yatağımdaki yorganı çekip pencerenin önüne koydum. Perdeyi ve pencereyi açtıktan sonra yorganı aşağı sarkıtmaya başladım. Sanki rapunzel filmindeyim amına koyayım.
Kaçma ihtimalim olursa diye koyduğum ayakkabılarımı da alıp giyerken yine ecelimin sesini duydum.
"O pencereden Sanem gibi kaçamazsın lan! Kapının önünde annen var, etrafın sarılı. Şimdi otur ve ecelini bekle!" Pencereden baktığımda bana el sallayan annemi gördüm ve son umudumu da bu şekilde kaybettim.
"Ağlamak istiyorum!" Durduğum yerde tepinirken kulağıma gelen ayak sesleriyle teslim olmaya hazırlandım.
Eh, kaçışım yoktu. Temiz bir dayak yiyecektim. Umarım dudağımı çok patlatmazlardı ya, zaten dolgun dudaklarım vardı. Bir de şişerse, köfte dudak lakabıyla dolaşırdım herhalde.
Omuzlarımı düşürüp kapıya doğru ilerledim ve koridora çıktım. Önümde mükemmel ötesi bir manzara vardı şu an. En arkada Kai, ortada Beomgyu ve en önde canım kardeşim Taehyun vardı. Birbirlerinin omuzlarına ellerini koymuşlardı. Büyük ihtimalle tahmin ettiğim şeydi, şarkılı karşılama dansı geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
class rumors ℓ yeonbin
Fanfictionyeonjun, sınıfına dedikodu getiren kaos makinesi soobin'den hiç haz etmiyordu. 💥 yeonbin, texting & düz yazı. (taşak modu açılıp okunması önerilir)