Pizza

221 19 2
                                    

Ayaz'dan

Telefonumun zil sesiyle göz kapaklarımı araladım. Sehpanın üzerinden telefonumu alıp cevapladım.

''Alo.''

''Lan nerdesin sen? Kızı nereye götürdün orospu çocuğu!?."

''Sen kimsin lan? Kime orospu çocuğu diyorsun. Gömerim oğlum seni!."

''Buğra ben gerizekalı. Ecrin nerede?"

''Merak etme güvende. Ya insan sevgilisine sahip çıkmaz mı ya?" Dedim iğneleyici bir şekilde. Ecrinle konuştuktan sonra telefonunu kapatmayı unutmuştu. Ve Buğra'ya onunla yemeğe gelmesi için birşeyler söylemişti.

Kendime engel olamayıp gülmeye başladığımda Ecrin kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Telefonu kapatıp onun bana baktığı gibi benda ona baktım.

''Hey. Bana öyle bakmayı kes.''dedi

''Beni dikizliyen sendin.''

Kaşlarını çattı.

''Ben seni dikizlemiyordum.''

Omuz silkip uyuyakaldığım koltuktan kalktım.

''Aç mısın?'' Önce biraz düşündü. Sonra aklına bir şey gelmişçesine gözlerinde bir pırıltı oluştu.

''Pizza istesek ya.''

''Sabah sabah midemin kaldıracağını sanmıyorum.''

''Pizza her zaman her saatte yenilebilen bir yiyecektir.''

Sesli bir şekilde ofladım.

''Peki. Ben numarayı bulana-

"Telefonunu ver.'' Anlamamışçasına ona baktım.

''Ya versene. Numarayı yazıcam.''

Telefonumun kilit ekranını açınca duraksadı. Gamze'nin koyduğu fotoğrafımız vardı ana ekranda. Numarayı yazdıktan sonra bana telefonu verdi. Siparişleri verdikten sonra adresi de söyleyip telefonu kapattım.

Buraya gelmesi biraz zaman alabilirdi. Çünkü kasabadan biraz uzakta yer alıyordu bu ev.

''Nerdeyiz biz?"

''Babamın evinde.''
Ecrin'den

Babası?  Nişanda yada başka biryerde babasını görmemiştim. Acaba. Ölmüş müydü?

''Şey... Üzgünüm.''

''O ölmedi. Sadece bizden takıntılı ve paranoyak psikolojisi bozuk insanalardan kaçtı. ''

''Nerede olduğunu biliyor musun?''

''Tam sayılmaz. Çünkü Dünya'yı dolaşıyor.'' Dedi kanepede yayılarak.

''Bana kendinden bahset.'' Koltukta doğruldum ve üzerimdeki battaniyeyi bir kenara attım.

''Sonuçta seni hiç tanımıyorum. Hakkında bildiğim tek şey egonun tavan yapmış olduğu.''

''Peki... Ne bilmek istiyorsun.''

''Mesela en büyük hayalin neydi?"

''Dünyayı dolaşmak...'' derin bir nefes aldı.

''Babamla birlikte.''dedi ve devam etti.

''Şimdi sıra bende. Ege Tunç kim?"
O'nun ismini ağzına almasıyla donup kaldım. Neden bilmek istiyordu ki şimdi bunu? Bunu ona söylemeli miydim?

"Hadi ama... Az önce kimsenin bilmediği bir şey söyledim sana.''

Kimse bilmiyor muydu?

"Peki... O'nu seviyordum. Hem de her şeyden çok. Ona bakınca içimde hani o kitaplarda bahsettikleri kelebekler değilde su aygırları horon tepiyordu resmen. Gözleri tıpkı bir okyanusu anımsatıyordu bana. Sonsuz, uçsuz bucaksız bir okyanus. Sözleri, kelimeleri hep dikkatlice seçerdi. Onun en büyük önceliği insanları incitmemekti. Ama öyle çıtkırıldım, hanımevladı bir çocukda değildi. Saçma espiriler yapardı. Sanırım benimle birlikte kala kala yapmaya başlamıştı bunu da. Ama bunu yaparken ki yüz ifadesi çok sevimli olurdu.''

Çok konuştuğumu fark ettiğimde kafamı Ayaz'a çevirdim. Kahverengi olan gözleri koyulaşmış boynundaki damar belirginleşmişti. Ve tuhaf bir şekilde anlında bir çukur belirmişti.

Ona baktığımı fark etmiş olacak ki yüzündeki ifade yumuşamaya başladı.

Benim elimin iki katı büyüklüğünde olan elleriyle oynamaya başladı.

''Dün olanlar için özür dilerim. Gökçe adına.''

Ben onu tamamen unutmuştum. O zırtaposun benden çekeceği  vardı.

''Üzgünüm ama önemli değil diyi geçiştiremeyeceğim. O zırtaposu elime geçirirsem saçlarını tek tek yolup yakacağım.'' Kıkırdadı.

Kapının çalmasıyla yerinden kalktı ve kapıyı açtı.. Pizzayı alıp ücreti de ödedikten sonra kapıyı ayağıyla kapattı. 

Sadece bir pizza görmemle gözlerimi irice açtım. Eğer sadece bir pizza almışsa o pizzayıda ben yiyecektim.

''Merak etme jumbo boy aldım.'' dedi gülümserken.

Ne olmuştu bizim Bay Yürüyen Egoya? İyice kibar feyzoya döndü buda.

''N'oldu sana lan? İyice kibar feyzoya döndün bugünlerde. Yok dağ evine getirmeler çifte randevuya çıkmalar noluyoruz?''

Yüzüme uzaylı görmüş gibi bakınca aklıma gelen ilk şeyi söyleme huyuma lanet ettim. 

''Aman sana da iyilik yaramıyor be! Ne yapsam yaranamıyorum be kızım sana. Nasıl davranacağımı şaşırdım lan.''

Çöreklendiğim koltuktan kalkıp karşısında dikildim. 

''Bana lanlı manlı konuşma!''

Gözlerinin içine baktığımdaysa garip bir gülme isteğiyle doldu içim. İçimdeki bu gülme isteğini bastıramayıp kahkaha atmaya başladım. Çok geçmeden Ayaz'da bana katıldı.
Eğer Ege'yle tanışmamış olsaydım, bu güzel adamı sevebilirdim.
####
Arkadaşlar bildiğiniz üzere okullar açılıyor ve ailemle olan bir problemden dolayı çok fazla giremeyeceğim.  Bölümler geç gelebilir. Veya hikayeyi askıya alabilirim. Hikayeyi askıya almak istemiyorum ama elimden gelen bir şey yok.
SİZİ SEVİYORUM ♥♥

Bay yürüyen egoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin