Siyahın Tonu✘ ✔2.Bölüm ✔♧ Part 1♣

32 6 0
                                    

Canım sıkılıyordu,sinirlerim bozuluyordu ama aldırmadım.Fatma Abla tekrar avazı çıktığı kadar bağırınca yanına gitmek zorunda kaldım.Şuan işyerindeydim ama pek iyi gittiği de söylenemez dükkan da sadece 2 çift vardı.Ayaklarımı sürüye  sürüye  onun yanına mutfağa gittim elinde bıçak sinirli sinirli soğanları doğruyor bir taraftan da bana sövüyordu.

''Ne oldu yine?'' Diye homurdandım ve vereceği cevabı beklemeden elime bir bıçak aldım ve mermerin üzerinde doğramaya başladım. ''Hiç yardımcı olmuyor benim kız.Sen bari yardım et boru musun sen?''Diye kızı Ahsen'e kızıyor ve tüm bunları bana patlıyordu.Biz doğrama işlemlerini tamamlarken içeriden kırılma sesi geldi.

''Bir işe yarayın be yavrum!''Diye sinirle Fatma Abla kapıdaki sarkılan boncukları hışımla çekerek müşterilerin olduğu ana kısma gitti.Onları Fatma Ablanın bu siniri ile baş başa bırakırsam kesin Ahsen'i döverdi.Bende sarkılan boncukları içeri geçtiğimde Ahsen tüm tabakları düşürmüş Fatma Abla ise onu azarlıyordu.Onlara tam yardım edecekken kapıdan içeri bir arkadaş grubu geldi.

Hepsi bir biri gibiydi zaten 4 kişilerdi 1 kız 3 erkek.Ama yalan söylemek istemem hepside birbirinden iyiydi.Bunlar beni ilgilendirmezdi de zaten.Böyle olamadığım için kendime lanet okudum.

Fatma Abla onlarla ilgilenmem için kaş göz hareketi yapmıştı.Onların yanına gittiğim de burası için fazla zengin olduklarını fark ettim.Üzerlerinde ki kıyafetler oturuşları gerçekten de bunu ispatlıyordu ama fazla kafama takılmadı.

Klasik olarak onlara ''Hoş geldiniz  efendim ne isterdiniz?''dedim,normalde Ahsen tüm müşterilere tatlı bir tonda söylerdi ki bunu bol bahşiş olarak tanımlardı.

''Biz ilk önce menüyü alalım.''dedi sarışın kız.Ona yakından baktıkça daha rahat güzel olduğunu kalıbıma basabilirdim tabi ki de bunlar diğerleri için de geçerliydi.İstedikleri  menü için kasa kısmına gittim ve menüleri onlara verdim.Her biri menüleri inceledikten sonra mantı diye ortak karara vardılar.Zenginler mantı nedir bilir miydiler?Benim bildiğim onlar da havyar vardı.Fakirliğin gözü kör olsun.

 

Müşterileri bir garson olarak hiç sevmesem de para için katlanmam lazımdı.Dün akşam kömürlükte kalmıştım,başka seçecek bir seçeneğim olmadan katlanmıştım.Sabah da bu işi bulmuş hemen çalışmaya başlamıştım.Fatma Ablaya hemen alışıvermiş nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu kolayca kavrayabilmiştim ancak bu Ahsen için geçerli değildi.Ona bir türlü ısınamamıştım.Erkek düşkünü biri olduğu çok barizdi bende onu pek kurcalamamıştım.

Mutfak bölümüne gittiğimde,Fatma Abla almış Ahsen'i karşısına ''Ben seni bir baltaya sap edemeyecek miyim?''diyip yakınıyordu ancak pek bir işe yaradığı söylenemezdi.Ahsen telefonu ile uğraşıyordu.Beni ilgilendirmez diye içeri geçip daha yeni hazırladığımız mantıyı tabaklara hazırlayıp üzerlerine sosunu döktüm.Sonra onları bir tepsi de onlara sundum.İş hayatının hiç bana göre olmadığını düşünmeye başlamıştım.İşinden haz alan,asla bıkmayan bir insan var mıydı acaba?Onlar afiyetle yemeklerini yerken bende kasada ki sandalyeye oturmuş düşüncelerim ile önümdeki kağıdı karalıyordum.

Bir gün evleneceğimi düşündüm,belki bana göre çok garipti ama eğlenceli oluyordu.Göbeğini kaşıyan televizyon karşısında vakit öldüren bir koca düşündüğümde gülmekten  kendimi alamadım ama müşterilere de güldüğümü çaktırmadım sonra deli damgası vurabilirlerdi.Ben düşüncelerime dalmışken aklıma Yağız'ın  söylediği ''Hayatına girecek her erkek kadar şanslı olamadım uzun süre yanında kalamayacağım belki ama beni unutma olur mu?''kalbim paramparça olurken sessice oturduğum yere sindim ve kireç gibi olan yüzümü birleştirdiğim kollarım ile sakladım.Onu unutmamıştım,onu unutmayacaktım da,o adını benim kalbime bıçak ile kazımış,geçmeyen bir yara oluşturmuştu.Belki kimseyi onun gibi sevemeyecektim, belki de asla sevemeyecektim ama onu asla unutmayacaktım.Yıllar geçse de asla U-N-U-T-M-A-Y-A-C-A-K-T-I-M.

SİYAHIN TONU✘  ''Askıya Alınmıştır.''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin