Siyahın Tonu✘ ✔3.Bölüm ✔

13 5 0
                                    

                

 

Kelimeler beni tanımlamak için nasıl bir yol izliyordu?Bir HİÇ nasıl tarif edilirdi ki?Ben tam anlamıyla kelimenin köklerinde saklıydım belki de?Ulaşılması zordu ama denilse ulaşılabilirdim?Toz pembe hayallerime tekrar dalmayacak,acıya ev sahipliği yapacaktım.Belki de beni anlatan en iyi kelime buydu.Acı.

Çok fazla ACI.

Şuan neredeydim? Ne yapıyordum?Nasıl hissediyordum?Hiç bir fikrim yoktu.

Gözlerimi açacak halim yoktu belki de göz kapaklarım kirpiklerim ile yapışmıştı belki de şuan kelimenin tam anlamıyla ölüydüm?O zaman bir şekilde anlam kazanırdım.Ama ölsem hissetmezdim öyle değil mi?Niçin etrafımda gerginlik tomurcukları varmış gibi hissediyordum?Kulağıma sesler geliyordu ama yoğun uğultu bu seslerin önüne geçiyordu,bedenimde ki acı ''Hey!Ben buradayım!''Diye haykırıyordu ama ona kulak asmıyordum.

Bana ne olmuştu?

Uğultular kaybolurken sesler netleşiyor gibiydi.Buda ne?.

''Doktor Bey!Kendine geliyor galiba!''

 

Bu sesi tanıyordum.Ölmedim mi?Ölmeme bile izin verilmiyor!Ah abla ah!Kurtulmama bile izin  vermiyor ya!''Bir işi bile doğru düzgün beceremiyorsun.''İçimde ki sese katılıyordum ama sadist tarafım ani duygu değişimi ile karanlığa sinmiş çığlıklar atıyordu.Yenildiğini yediremiyor guruna.Doktor Bey ve bu yoğun koku hastanede olduğumu anlamam için küçük ama etkili ipuçları oluşturmuştu.Sonunda kendim ile olan savaşa bir ara verip gözkapaklarımı açmayı başarabilmiştim.Kendime tam anlamı ile gelmemle ağzımda iğrenç bir tat oluştuğunu fark etmem kısacık bir süre zarfından gelişmişti.Şuan üzerimde büyük bir ağırlığın olduğunu düşünüyor gibiydim bu kadar halsiz olmam ne içindi?Zaten uyanalı 1-2 saat olmuştu çünkü konuşmaları duyabiliyordum.Ne kadar da karmaşık!

Sonunda gözlerimi açtığımda ilk başta biraz bulanık görmüş olsam da gözlerimi kırpıştırınca görüntü netleşmiş ve hastanede olduğumu kanıtlamıştı.

Görüntü alanıma ilk bir doktor,sonra hemşire ondan sonra da onların yüzünde ki resmiyetin aksine garip bir şaşkınlık ile Fatma Abla'yı görünce gülümsedim.Bu durumda olmasam gülme krizine bile girebilirdim.Doktorları her zamanki gibi geleneğime uyarak dinlemedim.Hastane odasını incelemeye başladım,özel hastane olmadığı çok belliydi.Gerek oturma grupları gerek odanın tasarımı devlet hastanesi olduğunu belli ediyordu.Doktor yalandan öksürünce bunun bana yapılan bir çarpıtma olduğunu anladım ve bakışlarımı koltuk takımından ayırıp onların üzerine kenetledim.Onları duymuyor ağız hareketlerinden konuşmalarını çıkarmaya çalışıyordum.Eğlenceli miydi?Hayır.

 

''Kendinize iyi bakmalısınız küçük hanım.''Doktorun resmiliğin tanımına uygun bir tını ile konuştuğunu duyunca ''Lanet olsun.''Diye fısıldadım,duyduğundan emindim ama bunu dememin sebebi doktorlardan nefret etmemdi çünkü en son ki resmi konuşmamda biri Yağız'ın ölümünü diğeri ise babamın ölüm haberini vermişti.Çok saçma olabilirdi ama bu konuda gerçekten korkaktım.

''Peki.''

Diye  tekrar resmiliğinin tınısını bozmadan dedi ve odadan ayrıldı.Hemşire ise elindeki kağıda bir şeyler karaladı ve

SİYAHIN TONU✘  ''Askıya Alınmıştır.''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin