Bakugou'nun, kolunu tutmasıyla Midoriya irkildi. Bakugou onu çekiştirirken oda geri çekilmeye çalışıyordu. Brut onlara baktı:
"katsuki.. Çocuğu hırpalama çok.. Bak korkuyor"
"SANANE MORUK!!" Bakugou, zorla Midoriya'yı odaya götürdü ve zincirini kısalttı:
"işemeye bile gitmeyeceksin.." Midoriya, Bakugou'nun ellerinin ne kadar çok titrediğini fark edince, sinirlendiğini anladı. Hiçbir şey demeden sadece kafası eğik bekliyordu. Bakugou. Eline bir bıçak aldı ve hiç düşünmeden Midoriya'nın omzuna sapladı. Midoriya acı içinde çığlık atarken, Bakugou bıçağı çekti:
"bunu.. Seni uyarmak için yapıyorum.. Senden nefret ettiğimi asla düşünme.." bıçağı yere bıraktı ve odadan çıktı. Midoriya omzunu tutarak yatağa yattı ve ağlamaya başladı. Yaklaşık 1 saat sonra ağlaması geçince doğruldu ve elinde pıhtılaşan kanına baktı. Omzundaki kan hala akmaya devam ederken boş boş yere baktı. O sırada Bakugou içeri geldi. İçinde hafif bir korkuyla Bakugou'ya bakınca, elindeki ilk yardım kutusunu gördü. Bakugou hiçbir şey demeden Midoriya'nın yanına oturdu ve gömleğini çıkardı. Midoriya biraz utansa da hiç sesini çıkarmadı. Bakugou, Midoriya'nın yarasını güzelce temizleyip sardıktan sonra ayağa kalktı ve yerdeki kanlı bıçağı aldı. Masanın üstüne götürüp bıçağı peçeteye doladı ve kenara koydu. Midoriya ne yapıyor bu diye bakarken:
"o bıçağı neden peçeteye doladın?" Bakugou, Midoriya'ya döndü:
"senin kanının değdiği bir bıçağı, bir daha kullanır mıyım? Onlar çok özel... Onları saklıyorum"
"ne yapıyorsun onları? Gece koklayıp 31 mi çekiyorsun?" Bakugou şaşkınlıkla ona baktı:
"nerden biliyorsun? Gördün mü?"
"Ne?!.. Sen manyaksın!!!" Bakugou gülerken Midoriya, Bakugou'nun "şaka" demesini bekledi... Ama Bakugou güldükten sonra odadan çıktı:
"nee?! Bu adam ciddi mi?! İnanamıyorum!!"
***
Akşam olduğunda Midoriya yatağa yattı ve gözlerini kapattı. Birkaç dakika sonra odanın kapısı açılınca Bakugou'nun geldiğini anladı ama gözünü açmadı. Bakugou'nun bir yere oturduğunu duydu, sonra bütün oda sessizliğe gömüldü. Bakugou'nun oturarak ne yaptığını merak edince, hafifçe gözlerini açtı. Bakugou, hiç gözünü kırpmadan, kırmızı gözleriyle Midoriya'yı izliyordu. Midoriya'nın korkudan nefesi kesilirken hemen tekrar gözlerini kapattı. Neden onu izliyordu? Gerçekten hiç uykuya ihtiyacı yok muydu? O adamın eskiden normal bir insan olduğuna inanamıyordu. Midoriya tekrar hafifçe gözlerini açtı ve Bakugou'ya baktı. Sadece o parlak kırmızı gözlerini görebiliyordu. Midoriya'nın vücudunu görmesi imkansız dı çünkü oda fazlasıyla karanlıktı. Bakugou'nun kıkırdamasıyla irkildi:
"senin de beni izliyor olman.. Çok heyecan verici.."
Evet buda bitti. Neyse. Keyifli okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Psycho Lover ~BakuDeku~
FanfictionMidoriya İzuku'nun hayatı, öncesinde gayet rutin, normal ve bazenleri sıkıcıydı. Çok geçmeden, sürekli birisi tarafından izlendiğini hissetti.. Ve onu izleyen kişi tarafından kaçırılmasıyla.. Bütün hayatı tamamiyle değişti.. "seni çok seviyorum...