Medya: LOYA:HYUNA
Jimin..
Jimin mi ne oluyor ya Hyeri kendine gel.Jimin felan değil o. Senle dalga geçmek isteyen biri. Ya da o günkü kötü adamlardan işte bu kadar saf olma kızım. Hem gözlerimle gördüm. Yanmıştı. Öldü yok artık o.O günkü çocuk değildi kesinlikle bana seslenişinden dolayı ve yaşadığım bir çok şeyden sonra sadece beni Jiminim diye kandırmaya çalışan çocuğun o gün ki buğulu göz olduğunu düşünmüştüm. Ne kadarda saçma.
Jimin diye beni kandırmaya çalışan çocuk :-'' (바보)Pabo(aptal) beni özlemedin mi ? '' dediğinde üstüne atlattım ve vurmaya başladım.
- ''Beni kandırabileceiğin mi sanıyorsun geri zekalı. Senin Jimin olmadığını biliyorum. Hem bana sadece o pabo der. Bir daha sakın o kelimeyi ağzına alma sen kimsin ve neden buradasın anlat şimdi. ''dedim.
-''Hey hey sakin ol ufaklık bende bayılmıyorum burada olmaya. Bizim ki seni görmek istedi ve götürüyoruz '' dedi.
Ahh lanet olsun yine aptallığımın kurbanı olmuştum. Nasıl onu o günkü çocuk sanırım. Nasıl Jimin olduğunu düşünürüm. Off çocuklar neredesiniz. Keşke kaçıp gelmeseydim şimdi kim bilir nereye götürüyorlar beni.
Arabanın yavaşladığını hissedince kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Yere kapaklanmıştım. Hızlı hareket etmeye çalışarak doğruldum ve arkama bakmadan koşmaya başladım. Bir bara girdim. Arkama bakarak geri geri yürümeye başladım bir çok insan vardı. Ve sert bir vücut ve eller hissettiğimde durdum ve yavaşça arkama döndüm. Saçları rüzgarda dağılmış gibi ama çekiciliği bozulmamış pespembe dudakları bembeyaz teni.. Eliyle saçımı kulağımın arkasına koymasındaki yumuşaklık. O buğulu gözler.. bu sefer oydu işte. Artık canım yanmıyordu. Ve net olarak görebiliyordum.-'' Sarılmayacak mısın ufaklık'' dediğinde şaşırdım. Hala neden burada olduğumu bilmiyordum.
-'' Sen kimsin ve neden buradayım?'' deyip onu ittim ve kaçmaya başladım. Gitmeme izin vermiş gibiydi.- ''Kahretsin. Yine mi ? '' dediğimde kendimi yere öperken buldum. Ve iki çift ayak gördüm hemen koşup yanıma geldi. Elimde tuttu ve kaldırdı.
- ''Bir şeyin var mı çok üzgünüm.'' dedi ve ekledi :
-'' Onlara sana zarar vermemelerini söyledim. Canını yaktılar mı? bir şeyin var mı ? ''diye devam ettirirken.-''O günkü çocuk sendin dimi. Arabadaki hani. Buğulu gözler.. '' dedim gülerek cevap verdi .
-''Buğulu gözler? hatırlıyor musun yani beni'' dedi.
Off yüksek sesle mi söylemiştim ben Buğulu gözler kısmını...
-'' Bunu sadece Jimin için söylerdim bunu duyduğunu unutmalısın ve Jimin kim diye sorma. Hem bana bir açıklama yapman gerek artık!! ''dediğimde gözleri sanki yıllardır görmediği tanıdık birine bakıyormuş gibi özlemle bakıyordu.
-'' Üzgünüm huysuz aptal daha fazla dayanamayacağım'' dedi ve beni kendine çekip öpmesi bir oldu. NE yapıyordum ben neden izin veriyordum. Ve bu buğulu göz neden bana 'huysuz aptal' diyordu. O nerden biliyordu. Kafamdaki sesleri susturunca tokadı yüzüne yerleştirmem bir oldu. neye uğradığını şaşırdı.
'' İşte benim sevgilim. Yokluğumda bakıyorum da insanlara kendini yaklaştırmıyorsun. Sevindim'' dediğinde şaşkın şaşkın ona baktım.
-'' HAHAH Aptal. Hadi ama yapma o kadar da değişmiş olamam . Yine aptallığın üzerinde çirkin huysuz şey '' dediğinde başımdan kaynar sular döküldü.Çirkin aptal huysuz... Jiminin mükemmel üçleme dediği seslenme tarzı...
Elleriyle yanaklarımı avuçladı ve :
-''Seni çok özledim güzelim '' dedi.
Ağlamaya başladım.
-''Jimin ama sen neden bunca zaman ? neredeydin? Niye haber vermedin ?'' dedim .
-'' Her şeyi anlayacaksın bebeğim sadece bana biraz zaman vermen gerek olan herşeyi biliyorum bir süredir seni ve o adamları izliyorum. Anne ve Babana olanlar için üzgünüm. Adamlar senin peşinde ve bunun sorumlusu da benim.'' dedi.
- '' Nasıl yani '' dediğimde anlatmaya başladı:
-''O gün yangında beni kurtaran adamlar onlardı. O zamanlar hepsinin bir ailesi vardı . Mutlulardı. Hepsi bana yardım etmişti. Ameliyat olmamı sağlamıştı evlerinde yatırmışlardı Tabi bende hafızamı kaybetmiştim. Hiç kimseyi hiçbir şeyi hatırlamıyordum. Tam iki ay önce dolaşmaya çıkmıştım. Ardından seni gördüm Loya'yı ve Taehyungu .. birden hatırlamaya başladım olan biteni seni.. Seni her gün takip ettim her gördüğümde biraz daha hatırlıyordum... Ama yanınıza gelmeye cesaret edemiyordum.'' dedi. Gözlerine baktığımda doğru söylediğini anladım. Devam etti:
-''3 hafta önce Başkan denilen yani Amcam tabi bunu kimse bilmiyordu. Beni onlardan kaçırdı. Onlar her yerde beni aradılar biliyorum garip gelebilir ama hepimiz bir aile gibiydik. Ve bir amcam olduğunuda sonradan hatırlamıştım elbette. Amcam beni onunla yaşamaya zorlayınca mecburen onun yanında kaldım. Kwong Ji yong ve diğerleri Yani anneni ve babanı öldüren , seni arayan adamların tek bir kuralı vardır: 'SADAKAT'. Benimse bu sadakati bozduğumu düşünüyorlar. Onlara senden bahsetmiştim. Onlarda senin yanında olabileceğimi düşünerek seni aramaya başladılar. Amcam beni seni bırakmam ve sana yardım etmem için serbest bıraktı. Şimdi adamlar amcamı öldürdü. Ve senin aileni. Ve sırada biz varız. Seni bu işlere bulaştırdığım için çok ama çok özür dilerim. Böyle olsun istemezdim sevgilim. Beni affet ''derken ağlamaya başladı. Onu bunca yıl sonra karşımda görmek hemde ağlarken dayanlır gibi değildi.Kafasına kendime çevirdim:- '' Bu buğulu gözleri ilk gördüğümde tanımalıydım. '' dedim ve yavaşça uzanıp dudaklarımı dudaklarına değdirdim.
-''Doğum günün kutlu olsun Koca Adam. '' Dedim hiçbir şeyi umursamadan.
>>>>Jiminden>>>>>
Dudaklarını dudaklarıma değdirdiğinde eksik kalan bütün anılarım yerine oturmuştu. Doğum günümü bile bilmiyordum. Ve o bunu unutmamıştı. Artık beni benden daha iyi tanıyordu ve onu her gün takip ederken yaşadığım acıyı tamamen silip atmıştı bir dokunuşuyla. Tek ihtiyacım olan oydu. Şimdi onun yanında olma sırası bendeydi.
- '' Annem ve babam onları saklamalıyız '' dedi.
O ne derse onu yapardım.Sorgulamadan ve öyle de yapacaktım. Ama şimdi huzurlu kollarımda birazda olsa uyumaya kendimi onu ve bizi hissetmeye ihtiyacım vardı..
![](https://img.wattpad.com/cover/30934163-288-k541029.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnside Of You
FanfictionYapabildiğim tek şey korkmak sanırım. Belkide en iyi yapabildiğim şey. Bu kadar acı çok fazlaydı ve bu kadar yük. O bank olmasaydı ne yapardım bilemiyorum.