Medya: Jimin
Her yer karanlıktı.Bir sandalyede bağlıydım bütün gece burada uyumuştum sanırım. Nerede olduğumu bilmiyordum. Odanın kapısı açıktı ve up uzun bir koridora açılıyordu. Koridorun sonundaki kapı olduğunu tahmin ettiğim yerin Altından karanlık odanı aydınlatan beyaz bir ışık süzülüyordu içeri. İki çift ayak belirdi. Biri bana doğru gelirken diğeri olduğu yerde kalıp telefonunu çıkardı. Korkudan gözlerimi kapatmıştım tekrar. Çok aptalcaydı ama eğer uyuduğumu düşünürlerse zarar vermezler diye düşündüm. Ne olduğunu anlamadan başka bir adam koridorun sonundaki kapıyı araladı. Ve bana doğru gelip Bir tokat patlattı.
-'' Geleceği görebiliyorsun Hyeri .Yapma ama Jiminin yanına gelip gelmeceğini görmüyormusun? ''dedi.
- ''Ne saçmalıyorsun? '' demek için harekete geçmiştim fakat ağzım bantla yapıştırılmıştı. Adam konuşacağımı anlayıp bantı ani ve ser şekilde çekti dudaklarımın üstünden. Kanayan dudaklarımın tadını alabil,yordum.
-''konuş!'' diye bağırdı .
-''Ne geleceği ne Jimini o yıllar önce öldü.'' dedim birden. Verdiği cevap beni şaşırtmıştı.
-'' Demek başkan hafızanı sildirdi.''
'' Başkanda kim ? Ne silinmesi?'' derken sesim titremişti korkuyordum.
''Korkma güzelim sen ve o eşsiz güçlerin bizimle kalacak. Ama Jimin için aynı şeyi söylemeyiz. Yıllarca sana ulaşmak için jimini kullandık.Şimdiyse onu öldürebilmemiz için sana ihtiyacımız var.'' dedi.Adamların ne söylediğini anlamakta güçlük çekiyordum. Birden gözümün önünde adete bir film şeridi gibi yaşadığım anılar vardı.Görüp hissettikçe hayret ediyordum.Ellerimi karşımdaki killi sakallı adamın yanağına koydum. Gördüğüm anılarda insanların anılarını görüp geleceklerini biliyordum. Elimi yanağına koymamla gördüğüm şey beni korkutmuştu. Ölümdü bu. Böylesine kötü bir adam için bile ölüm fazlaydı.
-''Ne var ne gördün ?'' dedi.
-''Ailene tekrar kavuşacaksın '' dediğimde
-'' Ne yani hayattalar mı ?'' dedi sadece kafa sallayabilirdim. Geleceklerini bilsem de bunu onlara söylemem doğru değildi. Ardından yemek getirdiler içindeki çayı yüzlerine püskürttüm ve kaçmaya çalıştım. Keşke kendi geleceğimi de görebilseydim. Kaçarken ayağım takıldı ve yere düştüm. Kalkmam için elini uzatan bir Jimin gördüm. O sırada Kötü adam saçımdan çekip canımı yakmıştı debelenmiştim ama bir işe yaramadı. Kafamı jiminin olduğu tarafa çeviridiğimde yoktu. O an onu görmek istemiştim cidden. Ama o halde görmek canımı çok yakmıştı. Birden ağlayıp bağırmaya başladım. Saçlarımdan tutup sürükleyen adam tüm hakeretlerime rağmen beni bırakmamıştı.Her yerim kan içindeydi. Göz altlarım şişmişti. İçeri girdiğinde gelip beni öldüresiye dövmeye başladı.
-'' Yapma '' diye bağırmaya devam ettim-''Canımı acıtıyorsun. Yalvarırım bırak beni.''
Derken Jiminin sesini duyuyordum ama çok uzaktaydı. Git gide yakınlaştı ve dudaklarımda bir sıcaklık hissettiğimde gözlerimi açtım. Bembeyaz bir odanın içinde Jiminin kollarındaydım.
-'' Kabus mu gördün çirkin ? Devamlı sayıklayıp durdun.'' dediğinde bir nebze rahatlamıştım. Ama o kadar gerçekçi bir rüyaydı ki... Peşine düşülmesi gerekenler listeme eklemiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnside Of You
Fiksi PenggemarYapabildiğim tek şey korkmak sanırım. Belkide en iyi yapabildiğim şey. Bu kadar acı çok fazlaydı ve bu kadar yük. O bank olmasaydı ne yapardım bilemiyorum.