Perrie'nin Bakış Açısı:
Jade'in sınıfında oturdum, uzağa bakıp dün geceyi düşündüm. Yaramı sevdi. Hep nefret etmişimdir, ama Jade beni güzel hissettirdi. Yaramı sevdiğine inanamıyorum, onun en sevdiği şey ve nefret ettiğim tek şey bu. Çoğu zaman bunu örtbas ettim çünkü hikayeyi herkese açıklamaktan nefret ediyordum ... ve bir kez daha nefret ettiğim için. Jade'in adımı söylemesi düşüncelerimi kesintiye uğrattı.
"Perrie?" diye sordu. Yanaklarımın hafif bir kırmızıya döndüğünü hissettim.
"Evet özledim" dedim. Devam etmeden önce hızlıca kıkırdadı.
"Lütfen sonraki bölümü okuyabilir misin" diye dikkatle bana bakıyordu, çikolata kahverengi gözleri benimkine kilitlenmişti.
"Ben- ugh- peki- erm- nerede olduğumuzu tam olarak bilmiyorum" gözlerim masama doğru baktı. Jade'in iç çektiğini duydum.
"Perrie seni geçen sefer uyardım, bu sefer tutuklama" Sesinde neredeyse gülümsemeyi duyabiliyordum.
"Evet bayan" İçimi çektim. Bana o kocaman, güzel dişlek gülümsemesini gösterdi ve kendimi sandalyemde eridiğimi hissettim.
*******************
Jesy, Katherine ve Leigh'e "Perrie bugün kız arkadaşını gözaltına aldı" dedi.
"Kız arkadaşın Perrie kim?" Diye sordu Leigh. BOK! Jesy'ye bir bakış gönderdim ve tek yapabildiği kıkırdamaktı.
"Korkma" dedim Leigh'e iç geçirerek.
"Neden çıldırayım?" bana göz kaşını vurdu ve ben yine iç çektim.
"Bayan Thirlwall ile çıkıyorum" Boğazımın kasıldığını hissettim. Üçümüz de ona bakarken midesine tutunarak histerik bir şekilde gülmeye başladı.
"Bu çok komik P-Perrie" yakınlardaki insanlar bize bakmaya başlayınca kahkahası devam etti.
"Leigh" Ben biraz sinirli dedi. Gülmesi sakinleşiyor ve gözlerindeki yaşları siliyor. Kızgınlıkla ona baktım.
"Bu da neydi ?!" Biraz sesimi yükselterek rica ettim.
"Aman tanrım, gerçekten ciddiydin" farkında varınca eliyle ağzını tokatladı.
"Şaka yaptığımı mı sandın?! Leigh sana güven içinde söyledim ve yüzüme geri at." Ellerim yumruklaşmaya başladı ve içimde kaynayan öfkemi hissettim.
"Perrie, şaka yaptığını düşündüğüm için çok üzgünüm. Sadece bir şaka yapmaya çalıştığını sanıyordum." Dedi, affetmem için yalvardı.
"Evet, bir dahaki sefere sana önemli bir şey söylemeye çalıştığımda bunu bir düşün. Bir daha yaparsam" Leighs'in elimde beni geri çektiğini hissedene kadar arkamı döndüm ve yürümeye başladım.
"Ne diyorsun" diye sordu, gözlerine yaşlar doldu.
"Bana hemen biraz yer aç, seninle konuşmak istemiyorum" Elimi elinden koparıp uzaklaşmaya başladım.
Tek ihtiyacım olan, düşüncelerimi toplamak ve sakinleşmek için biraz yalnız kalmak. Jade'e gitmek ve koşmak istiyorum ama onu kızdırmak istemiyorum. Muhtemelen notları falan veriyordur. Bu yüzden şimdilik yalnız kalacağım.
*************************
Gözaltı beklenenden daha hızlı yuvarlandı, ancak bütün Leigh durumu hakkında hala kızgındım. Şimdi Jade'i görebildiğim için mutluydum. Belki beni sakinleştirebilir. İzlerimde durduğumda kapıyı açmak üzereydim. Neredeyse bağıran bir erkek sesi ve pratikte yardım için yalvaran bir kadın sesi duyabiliyordum. Gözlerim genişledi ve kalbim daha hızlı atıyordu. JADE! Kapıyı daha hızlı açtım, sonra göz kırpabiliyorum. Kız arkadaşım Bay Crakes ondan birkaç santim ötede duvara sabitlenmişti.
