hepsini

648 106 37
                                    

Bu gece yine gelmeliydi. Böyle bırakamazdı.

Bekledim.

Saat 5'e yaklaşırken umudumu yitirmeye başlamıştım. Geçen iki gündür tam bu saatte geç oldu deyip gidiyordu hep.

Bu saatten sonra gelir miydi ki?

Oflayıp önümdeki kağıda yumuşak karalamalar yapmaya başladım.

Ve kapı çaldı.

Gülümseyip masadan kalktım ve kapıya ilerledim.

Gelenin Jisung olduğunu görünce rahatlamıştım.

"Nasılsın?" dedim Jisung içeri girerken.

"İyi. Sen?"

"Aynı."

Jisung yine koltuğun aynı yerine oturdu. Sanki cetvelle ayarlanmış gibi hep aynı yerdeydi. Aynı şekilde dirseklerini dizlerine yaslamış, birleştirdiği ellerine bakarak oturuyordu. Ben de yanına geçtim.

"Jisung. Ben şey diyecektim..." dedim dikkatini çekmek için. Bana döndüğünde devam ettim. "Bundan sonra bende mi kalsan?"

Bu dediğimle yüz ifadesi değişti. Hafifçe kaşlarını çattıktan sonra tekrar yere çevirdi bakışlarını.

"Sanmıyorum..." diye mırıldandı.

"Hiçbir şey ödemene ya da yapmana gerek yok. Her şeyi ben yapacağım. Sadece benimle kal." dedim. Eline uzanıp tuttuğumda bana karşı koymadı ama bir karşılık da vermedi.

"Sana yük olmak istemem."

"Bana yük olmazsın. Jisung..." Onun bana bakmasını sağladıktan sonra birazdan söyleyeceğim şeyin ne kadar doğru olduğunu tartması için beynime süre vermedim. "Sevgilim olur musun?"

Jisung bana boş boş bakarken yanlış yaptığımı düşündüm. Yine hata yapmıştım. Acele etmiştim. Ona zaman vermeliydim.

"Hyung... benimle sevgili olursan... cidden üzülen sen olursun. Benim sonum iyi olmayacak."

"Eğer yanında olursam belki tanrı sana bir şans verir?"

"Tanrı diye bir şey yok. Olsaydı beni bu hale gelene kadar bırakmazdı." deyip gözlerini kaçırdı tekrardan. Elinin üzerindeki elimi hareket ettirip ellerini ayırdım ve bu kez parmaklarımı onunkilere kenetledim.

Diğer elimle yanağını okşadığımda bana dönmüştü. Çok beklemeden dudaklarımızı birleştirdim. Anında bana karşılık vermeye başladığında gülümsememek için kendimi tuttum.

Çok ileri gitmeden dudaklarımızı ayırdım. Gözlerine bakarak baş parmağımla yanağını okşadım.

"Ya tanrı seni kurtarmak için bana gönderdiyse?" dedim.

"Beni daha üç gündür tanıyorsun."

"Ama seni seviyorum." dediğimde gülümsedi.

"Vay canına duymaya alışık olmadığım.bir cümleydi." dedi. Gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Seni seviyorum Jisung. Lütfen benimle burda kal."

Başını iki yana salladı.

"Seninle kalamam. Ama... sevgilin olurum." dediğinde gülümsedim.

"Gün gelecek yanımda da kalacaksın Jisung emin ol."

"Umarım öyle olur." dedi Jisung acı bir gülümsemeyle. Ben de gülümsedim. Saçlarını karıştırdım.

Belki daha üç gün olmuştu ama üç yıldır tanıyor gibiydim. Yanımda kalmasını istiyordum. Onu daha çok sevmek ve onun da beni daha çok sevmesini istiyordum.

Beş // BINSUNG ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin