3

2K 98 2
                                    

-Şu yakındaki otel var ya neydi adı...ha Akasya oteli....işte oradaymış bu sene...

Kardelen isteksiz bir sesle,
-Gitmesek olmaz mı, zaten mecbur da tutmuyorlar...geçen seneki çok sıkıcıydı...işimizi kaybetmeyelim diye müdürlere şaklabanlık yaparken canımız çıkmıştı.

Efsun başını sallayarak,
-Haklısın...ama...kimse fark etmese bile Çetin müdür hemen fark eder, fırça atar sonra, hem dergi kapanırsa belki iyi bir bölüme transfer olabilmemiz için onu hoş tutmamız lazım...ne olacak ki gidelim işte ....hem senin doğum gününü de böylece kutlamış oluruz.

Kardelen başını sallayarak
-Peki, dedikten sonra karamsar bir şekilde,
- Ya bizi işten çıkarırlarsa ? diye sorunca.
Efsun''un da yüzü düşmüştü.

Paydos saatinde dışarı çıktıklarında, karın durmuş fakat daha da soğuyan havanın etkisiyle
yerde buzlanmalar oluştuğunu gördüler.

Şirkete yürüme mesafesinde olan otele doğru yola çıktıklarında bir yandan da düşmemeye gayret ediyorlardı.

Kardelen, yürüdükleri caddenin boydan boya ışıklandırılmış ve yeniyıl konseptine uygun olarak süslenmiş olduğunu fark etti. Birçok kişi, belki de sevdiklerine hediye almak için mağazaları doldurmuşlardı.

Havanın çok soğuk olması nedeniyle, yer yer kurulan çadır şeklindeki standlarda kestane, pamuk şeker, takı satan sokak satıcıları göze çarpıyordu.

O sırada bir fal standının önüne gelince Efsun,

-Hadi gel falımıza baktıralım, belki iş ile ilgili güzel şeyler söyler, deyince,

Kardelen isteksiz şekilde,
-Ben fala inanmam demeye çalışsa da,
Efsun onun kolundan çekerek çadırın içine sokmuştu bile,

Bu biraz loş ve tuhaf bir tütsü kokusu olan çadır, biraz ürkütmüştü Kardelen'i.İçeride
mistik öğeler taşıyan bir çok eşya da dikkat çekiyordu.

Başına kırmızı bir bandana takmış kocaman halka küpeli falcı kadın elindeki kartları kardıktan sonra birer tane seçmeleri için onların önüne doğru açtı.
Efsun ve Kardelen'in seçip önüne açtığı karta bakarken, sağına ve soluna birer kere tükürüp, başını yukarı doğru kaldırdı.Sonra kapkara kalemle sürmelediği gözlerini faltaşı kadar açarak,
-Korku korku...diye titredikten sonra sizin kaderleriniz bağlanmış...
ateşlerin içinde kapkara adamlar görüyorum...dikkatli olun...bu adamları gördüğünüz yerden kaçın...yoksa...yoksa...çok pişman olursunuz ...deyince ikisi de şaşırarak birbirine bakmışlardı.

Kadın onlara "çıkın çıkın" diye bir el işareti yapınca aceleyle dışarıya çıktılar.

Kardelen gülerek,
-Gördün mü kadın iyi tiyatro oynadı olan paramıza oldu. deyince Efsun,
-Bilmem ki, benim canım sıkıldı inşallah hayırlara çıkar...

Kardelen onun koluna girerek,
-Boşver ne olucak ya Matrix filmi mi çevireceğiz, diye güldükten sonra
-Hadi hadi davet neredeyse başlamıştır, geç kalmadan gidelim, diyerek adımlarını hızlandırdı.

TUNGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin