Bölüm 4

629 38 10
                                    

VOTE SAYISI ÇOK DÜŞTÜ.
6-7 VOTE olusa zaten bölümleri hızlı hızlı koyuyorum :) Yorum yapmayı unutmayın :)

Fiona:Kralım lütfen beni bağışlayın.

-Fiona bunun bir özrü olamaz.

-Ama.. kuzenimin günahını ben çekemem.

-Öyle mi dersin !!! Bana bir erkek çocuk bile veremedin ve şimdi de kuzenin aramızdaki ittifakı bozmak istiyor !!

Fiona kralın önünde eğildi eline elini aldı.

-Kralım ben istemezmiyim sanıyorsunuz erkek çocuğumuzun olmasını ama...

-Ama.. ama ne Fiona bunu sende biliyorsun ki evlenmemizi kimse istememişti bu bizim lanetimiz ve bu krallığı kurutmaya başlıyor.

-Ne demek istiyorsunuz?

-Boşanıyoruz.

-Kralım bu .. bu olamaz öyle değil mi , Sadece kızgınlıkla söylüyorsunuz.

-Hayır Fiona bu isteğimi kardinal Fiztroy'ada bildirdim.

-Artık beni sevmiyor musunuz.

Klaus Fiona'yı yerden kaldırdı ellerini Fiona'nın cenesine koyarak yükseltti.

-Fiona sana sevgim sonsuz fakat böyle olmak zorunda. Yakında avukatların gelecek ve boşanacağız.

.....

-Majesteleri beni çağırmışsınız.

Klaus hızla Caroline'ye yaklaştı .Kucağına aldı ve etrafında döndürdü.

-Caroline boşanıyorum.

Caroline sevincini ele vermemek istiyordu fakat mutluluktan çığlık atması an meselesiydi.

Klaus sevinçle Caroline'nin yüzüne baktı.

-Ahh kralım bu demek oluyor ki..

-Beraber olabiliriz.

-Gerçekten beni istiyor musunuz?

-Caroline tahmin bile edemeyeceğim kadar büyüledin beni.

Klaus şehvetle Caroline'nin dudağına yapıştı.

-Aşkım seni istiyorum.

Bunu söylerken öpmeye devam ediyordu . Bir süre sonra Caroline de karşılık vermeye başladı

Klaus tüm özlemiyle Caroline'yi kucağına adı ve yatağa yatırdı ,Caroline ''klaus '' diye fısıldadı.

Klaus bir süre sonra durdu.

-Yapmayacağım , boşanana kadar bununla yetinmeye çalışacağım.

-Sence yeterli olacak mı?

Klaus sırıttı.

-Aşkım sen bana her zaman her şekilde yetersin.

İşte tam bu anda Caroline başardığını anlamıştı .Klaus onu sadece fiziksel olarak değil duygusal olarakta istiyordu.Onu ateşine bir adım daha yaklaştırmıştı bu gidişe bakılırsa cehennem yakındı.

......

-Demek öyle ha , bana bana sadece fiziksel hisler besliyordu. Lanet olsun onu nasıl sevebildim. Ben bekaretimi bile ona verdim ama o kardeşimi tercih etti.

Marry ağlamaya başladı ama ağlaması içtendi.

-Ahh zavallı Mary erkekleri tanıman gerekiyor, tanıdığını zannetmen değil.

-Cadısın senn , senn iğrenç pisliğin tekisin.

-Ha ha sende bir prensessin öyle değil mi, ayrıca ben senin büyüğünüm terbiyeli olmanı öneririm.

-Senden nefret ediyorum.

-Duygularımız karşılıklı sevgili kardeşim.

......

Mary daha fazla dayanamıyıp kendini odadan dışarı attı fakat ağlamaya devam ediyordu.

-Leydim sizin göz yaşlarınız bir inci tanesi gibidir boşuna akıtmak neden.

-Merlin öz kardeşim bana düşman ,aşkımı benden aldı ondan nefret ediyorum.

-Kralı mı?

-Kralımı benden aldı ,oysaki ben ona her şeyi mi vermiştim. Ama o kardeşimi seçti onun büyüsüne kapıldı .O pis bir cadı keşke cadı olduğunu herkes anlasa ve bir kazığın üstüne bağlayıp onu yaksalar.

-Ama o gerçek bir cadı değil.

-Keşke , keşke olsaydı da yanışını izleseydim.

-Bunu gerçekten istermiydin?

-Ahh tüm kalbimle isterdim hatta kralın da lanetlenmesini isterdim beni kullandı.

Tüm bunları ağlayarak söylüyordu Mary.

-Peki bunları krala söylememden korkmuyor musun?

-Merlin sana güveniyorum beni bir tek sen anlıyorsun.

dedi ve yorgun düşmüş bedenini Merlin'e yasladı.

-Sana bir şey söylemek istiyorum benimle gelirmisin?

-Nereye?

-Nereye istersen.

-Ama neden?

-Çünkü senin daha fazla üzülmeni istemiyorum.

-Benden hoşlanıyor musun?

Bunu duyunca Merlin'in gözleri parladı.

-Evet.

-Bende , ve cevabım evet.

-Yani...

-Beni buradan götür.

-Fakat bilmen gereken bir şey var.

-Neymiş o?

-Ben bir büyücüyüm.

Mary bir kahkaha attı.

-Bir soytarıyla oturuyor olmaya bayılıyorum.

Mary şimdi bunu öylesine söylenmiş bir söz olarak algılasada çok geçmeden gerçeği öğrenicekti.

Merlin Mary'nin güldüğünü görünce üstüne gitmedi fakat bunu daha sonra açıklayacaktı.

CEHENNEMDE YANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin