CEHENNEMDE YAN

Bölüm 2

Klaus , Caroline'yi kendine daha da yakınlaştırdı .Dudakları birbirini hissedebiliyordu adeta. Klaus,Caroline'yi tam öpecekken
Caroline geri çekildi ve bu yakınlığı bir reverans yaparak bitirdi.

Koşmaya başladı arkasına döndüğünde Klaus'un şaşkın bakışlarını üzerinde hissetti aslında bu hoşuna gitmişti. Klaus'a işveli bir bakış attı.

Giderken Klaus'un şu sesi kulağına çalındı.

-Caroline istiyorum.

....................

Caroline banyodan çıkmış ,omuzlarına kadar düşen saçlarını tarıyordu.

Kapı çalındı ve kapının ardından bir baş belirdi bu Kol'du Caroline'nin sevimli çapkın abisi. Onu bir gören bir daha görmek isterdi .Kral ve kralice de onu çok severdi çünkü nasıl davranılmasını gerçekten çok iyi biliyordu.

-Girebilir miyim benim sevgili kardeşim.

-Kol tabi ki girebilirsin.

-Benim can alıcı kardeşim kalp mi çalmış yoksa?

-Sen neden bahsediyorsun?

-Kral.

Caroline iç geçirdi.

-Demek cidden kaptırmızsın kendini.

-Kapa ceneni ne demeye geldin.

-Kral seni istiyor.

Caroline sinirle Kol'a baktı.

-Git kralına deki o bir kız ve bekaretini evlendiği adama vericek.

-Hahaha bu gerçekten iyiydi.

Caroline dahada sinirlendi.

-Sen ciddisin.

-Aynen öyle benim kardeşim.

-Peki bayan Forbes dediğiniz gibi olsun sonra omzumda ağlayacaksın.
.

....................

Kol kralın önünde reverans yaptı ve söze girdi.

-Kralım , Caroline bir kız olduğunu ve bekaretini sadece evlendiği adama vereceğini söyledi.

-Peki tamam cekilebilirsin Kol.

....................

-Mary işte aşk bu kadar can yakar kardeşim. Dün gözü sendeydi şimdi ise bende.

-Sana inanmıyorum.

-O zaman zannettiğimden daha safsın. Bence ağlamayı kesmelisin bu gidişle kral seni yatağında bile istemez.

Kapı çaldı.

-Müsayitmisiniz bayanlar.

-Ahh nihayet Kol.

-Güzeller güzeli kardeşlerim bugun nasıllarmış?

-Kol latife etmeyi bırakta sadede gel.

-Benim aceleci bir o kadarda sabırsız ablam kral hiç bir şey söylemedi.

-Nasıl yani?

-Senin dediklerini aynen söyledim . Bana sadece çıkmamı söyledi, dua edelim ki krala saygısızlıktan kellen gitmesin.

Caroline bir an duraksadı. Ateşle oynadığının farkındaydı ama o ateşte yanmak gibi bir niyeti yoktu karşısına çıkanı ateşine fırlatıcaktı.

..................

-Nasıl böyle bir şey der ben kralım!!! Ben Klaus'umm !!! Ya da haklımıydı .Bekaretini vermek istememesi onun tertemiz olduğunu gösterir ama onu istiyorum ve ben istediğimi elde ederim ya seve seve gelir ya da zorla !!

...............

sabah

C-Marry bu geceki baloya hazırlanmalıyız.

Caroline eline kırmızı fırfırlı ve göz alıcı bir elbise aldı.

M-Bu elbiseyi nerden buldun?

c-Sevgili ailem geleceğime yatırım yapmak istedi.

M-Bu ne demek.

C-Şu demek sevgili kardeşim, gelecek vaat ettiğimi düşünüyorlar.

M-Saçmalama krala yamamak istedikleri bendim.

C-Mary haklısın ona yamamak istedikleri sensin , benim krala yamanmak gibi bir halim yok ben onu feth edeceğim aklını başından alacağım bu sayede Forbes'lar hep yükselecek.

...............

Caroline bahceye çıktı dün bitiremediği işi şimdi bitirecekti. Çicek toplamaya başladı ve tabiki şarkıda söylüyordu.

Bu onun en sevdiği şeydi.

Arkasında bir ses duydu.

hemen reverans yaptı.

-Kralım.

-Caroline teklifimi geri cevirmişsin.

Caroline doğruldu sinirlerine hakim olmakta zorlanıyordu karşısındaki kral olabilirdi fakat ona istediği zaman sahip olamazdı.

-Affedin beni kralım ama bekaretimi evlenmeden kaybedip sürt*k damgası yemeyi istemiyorum. Bana bunu nasıl laik görürsünüz gözünüzde o kadar mı değersizim?

Klaus şimdi anlamıştı reddedilmesinin sebebini ama kendine dur diyemeyecek kadarda dik kafalıydı.Caroline'yi belinden kavradı ,kendine yapıştırdı.

Caroline ürkmüştü. Klaus kulağına eğildi ve usulca konuçmaya başladı.

-Asla , asla böyle bir şey düşünmemiştim. Sadece seni istiyorum Caroline seni tüm kalbimle arzuluyorum.

-Ahh biricik kralım, bilseniz içimde ne fırtınalar kopuyor inanın tek arzum sizsiniz. Her gece rüyalarımı süslüyorsunuz ama bu şekilde olmaz ben basit bir kız değilim.

İnanın en büyük hazinemi size açmak isterdim ....

dedi tüm şehvetiyle, Klaus adeta mest olmuştu Caroline'yi kendine dahada bastırdı ve ''öyle olsun'' diye fısıldadı.