3. Bölüm

1K 64 53
                                    

Bölüm kapağı çok üzücü geldi ama neyse iyi okumalarr :)

BİR KAÇ GÜN SONRA:

(Kaya)

Şahika'nın gelişi topuklularının yere vuruşuyla öteden duyuluyordu.Salona girdiğinde yüzünde o yalakalık yaparken kullandığı bir gülümseme ile Kaya'nın yanına geldi ve takım elbise içerisindeki abisini şöyle bir süzdükten sonra;

"Oo,bakıyorum da hazırlanmışsın."

Kaya kardeşine karşı gülümseyip ayağa kalktı ve masanın üzerindeki belgelere doğru yürüdükten sonra Şahika konuşmaya başladı.

"Bunları imzaladıktan sonra resmi olarak sen de %10'a sahip bir hissedar oluyorsun abicim."

Kaya Şahika'ya kısa bir bakış attıktan sonra masanın üzerindeki belgeleri imzaladı.

"Abicim ben biraz geç çıkacağım ilk gününden seni de böyle yalnız göndermek içime sinmiyor ama"

Kaya gülerek;

-"Şahika çocuk muyum ben,tamam ben tek giderim şirkette görüşürüz"

(ENDER)

Ertesi gün Ender için çok önemli bir gündü.
bir kaç hafta önce belirlenen 'en iyi iş kadını ödülü' onun olucaktı.Bu törenin yeri şehir dışında olduğundan,günü birliğine Sapanca'ya gitmek durumundaydı.O yüzden bugün şirkete gitmedi,hem hazırlanacak hem de bazı işleri evden yürütecekti.Aslında ödül almaya gideceğini Şahika'nın yüzüne karşı nispet yapar gibi tekrardan vurgulamak isterdi ama uzun bir zaman sonra bir iş gününün Şahikasız geçmesini tercih etti.Hem ödülü aldığında ödül ile karşısında olmak onu daha çok sinirlendirirdi.

(Zehra)

Mert ile görüşmek onun da hoşuna gidiyordu.
Lila'nın yurtdışına annesinin yanına,Erim'in de Londra'da kalması ve babasının vefatıyla çok yalnız kalmıştı.Mert'in ona iyi geldiğine inanıyordu ama Mert'ten kesin bir cevap alana kadar onun hakkında kimseyle konuşmayacaktı.Zaten Mert'in de istediği buydu.

Koca villanın balkonunda kahvesini içerken kapının çalmasıyla heyecanlandı.Aysel Yıldızdaki işleri bitirdiğinden yeniden Zehra'nın evindeydi ve kapıyı açtı.Zehra elindeki kahveyi bir yere bırakıp saçını düzeltip kapıya doğru ilerlerken,Yıldız'ın 'Aysııl özledin mi beni hah' sesini duymasından bir kaç saniye sonra da Yıldız içeri girdi.
Zehra istediğini alamamış çocuk edasıyla yüzünü astı.

"Ha sen miydin Yıldız ya"

Yıldız bu yüz askınlığını fark ederek;

-"Ay evet benim Zehra ama sen pek sevinmemiş gibisin gidiyorum ben o zaman"

Tam arkasını dönerken Zehra hızlıca konuşmaya başladı.

"Yıldız dur dur geç otur,git mi dedik sana ya
Sadece seni beklemiyordum o kadar"

-"Hah belli canım o da...kimi bekliyorsun ki sen?"

"Hiiiç..hem sen niye geldin?"

-"Ay niyesi mi var canım.Özledim geldim.
Ne de olsa eski üvey anne yüreği,hah"

"LIMERENCE"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin