*16*

419 40 24
                                    

Yoongi, mekanın kalabalıklaşması sebebiyle bizi Yeonjun ile baş başa bırakmıştı. Yoongi'nin gitmesi ile Yeonjun okuldaki dans kulübü ile ilgili konuşmaya başladı. Dansı öleseye sevdiğini biliyodum. Hatta okulda olan gösterilerinde hep en öndeki sıralardan birine oturur, ama üzerimdeki kıyafetleri binbir türlü kombine ederek her seferinde onu en önden izleyenin ben olduğumu düşünmesini engellerdim.

"Soobin-ah, Beomgyu-ya ile nasıl tanıştınız?"
Sorduğu soru ile, kahvemin içindeki buz küplerini inceleyen gözlerim, onun gözleri ile buluştu ve cevapladım

"Lise 1 de iken pek arkadaşım yoktu. Genelde yalnız başıma takılırdım, kimsenin işine karışıp bela almayı sevmezdim. E haliyle öğretmenlerin gözüne girip fazladan işleri, projeleri, etkinlikleri kitlemelerini de istemezdim. Herkese karşı nötrdüm. Sonra okuldan eve dönerken okulun yanındaki sokakta bağrışmalar duydum... Her ne kadar gitmek istemesem de acı acı çığlıklar gelince dayanamadım, ne dediklerini duymak için yakınlaştım. Onun ne kadar iğrenç, ne kadar aşağılık, ve g-geri zekalı olduğunu söylüyolardı..."

Bu anı yeniden zihnimde canlandığında gözlerim buğulanmaya başlamış, göz damlalarım birer ikişer firar etmeye çalışıyordu gözlerimden. İçim burkulmuş kalbim sıkışmıştı. Bu sırada Yeonjun'un, elini yüzümde hissettim. Kahvesinin yanında gelen temiz peçetelerden biri ile gözyaşlarımı teker teker siliyordu. Konuşmaya devam ettim.

"Onun, onun erkeklere ilgi duyduğu için, asla cennete gidemeyeceğini, a-asla ailesinin onu sevmeyeceğini söylediler, daha 15 yaşındaki bi çocuğa bu söylenir mi hiç..? Ne kadar kendinden nefret etmiştir ne kadar ölmek istemiştir? Ben daha kendi yönelimimi fark ettiğimde günlerce ağlamıştım. Hiçkimse bir şey yapmamıştı bile, sadece korkmuştum. Kim bilir o benim acımın kaç katını yaşıyordur diye düşündüm. Kanım kaynadı sanki. Bir anda, çocuklardan birinin yüzüne yumruk atıp öbürünü tekmeledim, onlara küfürler yağdırıyordum. Beomgyu, o-o nerdeyse bayılmak üzereydi... sonra bir şekilde hallettik işte. O günden beridir yakın arkadaşız."

Yeonjun'un gözleri korkmuş ve kırılmış şekilde benim gözlerimin içine bakıyordu ama gözlerinde daha önce görmediğim bi ışıltı görmüştüm. Sanki, sanki galaksiler toplanıp gözlerinin içine itinayla yerleşmişlerdi. O tam konuşacakken gözü arkama kaydı, epeyce şaşırmış görünüyordu ki onun baktığı yere baktığımda ben de şaşırmıştım. Çünkü ikimiz de Kai'yi etrafında kızlarla birlikte, bizden 4 masa ötede otururken görmeyi beklemiyorduk. Kai bizi fark etmiş olmalı ki elleriyle gelin işareti yaptı. Yeonjun gitmemiz için onayımı istercesine yüzüme baktı. Hafif kızaran gözlerim düzelmiş mi diye telefonumun kamerasından gözlerime baktım. O sırada Yeonjun'un da fotoğrafını çekmeyi ihmal etmemiştim. Ardından Kai'nin yanına gittik.

"SOOBİN!"
Kai'nin bağırışıyla afallamıştım

"Efendim?-"

"ŞU KAHVEYİ İÇ ÇABUK!"

"Ne-"

"İç dedim."

"Ta-tamam."

Korkarak elime tutuşturduğu kahveyi içmeye başlarken kai adının Ryujin olduğunu tahmin ettiğim bir kızla konuşuyordu. Yeonjun ile bakışıp hafiften gülmüştük.

"Soobin şimdi gelelim sana, fincanına bakıyorum da geçmişin biraz sıkıcı. Hiçbir etkinliğe katılmamış, kendi yakın çevren dışında kimseyle muhattap olmamışsın...
...Burda birini görüyorum pek bir iyi kalpli hatta bu iyi kalbi yüzünden sanki bişeyler olmuş sana ama kalabalığız ağzımı açmayacağım. Bir çocuk bir de kız var senden hoşlanan. Kız seni pek tanımıyor arkadaşlarıyla 'o çok gizemli ne kadar da etkileyici ve yakışıklııı ahhh~~' diye atıp tutuyor. Çocuğa gelecek olursak sanki yeni yeni hoşlanıyor ama hoşlandığının pek farkında da değil gibi. Kabullenmek istemiyor gibi değil de... Emin olmak için bekliyor diyebiliriz, ona biraz zaman tanı."

Böyle şeylere inanmazdım normalde. Nasıl başka biri benim geleceğimi bilebilir diye düşünürdüm. Ama Kai bir kız ve bir çocuğu anlatmaya başladığında Yeonjun'un telefonuyla uğraşıyor izlenimi vererek onu pür dikkat dinlemesi kafamı karıştırmıştı...
Tanrı aşkına telefonunun ekranı kapalıydı! Ve dakikalarca siyah ekrana baktı...

Acaba Yeonjun benden gerçekten hoşlanıyor olabilir miydi?

Every Little Thing • YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin