İstanbul

                     -Tutku-

Duygu nedir? Sahiden, nedir duygu denilen o şey...Birçok bilimsel açıklaması yapılabilir fakat duygu; insanı insan yapandır.Acı,aşk,tutku... Özellikle de tutku. İçimizde bir uyuşturucu bağımlısı gibi kıvranan, ârş'a ermeye çalışan bir kuş gibi kararlı; parmağında oynatan o his, o haz, o tutku... Nasıl gökyüzünün katları var ise, aşk'ın en üst, en yüce, en tapılası katıdır tutku. Bazen tek bir dokunuşta hapsolan, bazense denizin hırçınlıgına takılıp kalan o algı, tutku. Bu manası derin hissin kudreti tek bir isimle açıklanabilir ancak: İstanbul... Tutkusu derin olmasa bu şehirde yaşayan kuklaların, katlanabilirler mi her gün bu paçoz kara parçasının ardı arkası kesilmez eziyetlerine.. Her birinin hayatlarıyla basit bir banknotmuşçasına kumar misali oynayan, değersiz sandığı o hayatları, o mucize parçalarını yerin dibine sokan bu kibirli, kendini beğenmiş şehre tutku duymasalar, hayata bu denli tutunabilirler mi...Bu kısa ama değerli dünyevi hayatlarını, biz insanlara cömertçe bahşedilen "ömrü" burada bolmuşcasına harcayabilirler mi...Yoksa tutku, aslında gözümüzü kör eden, ışıltılı dünyaların kapısını aralayarak biz fanilere umut verip bizi asıl hayatımızdan koparan bir canavar mı...Bu manasız dünyada saçıp savurduğumuz bize mi kalacak, yoksa tutku denilen o bağımlılık hazzı yavaş yavaş kendi kuyumuzu mu kazdırıyor bize her nefes alışımızda...Neme lazım belki de tüm bu suâllerin cevabı bize tutkuyu sentezleyen, bu satırları yazdıran o küçük ama yüce makinenin içine gizlenmiştir....