Tae'den
Eve gelmiştik ama içimde bir huzursuzluk vardı sanki birine birşey olmuş gibi sanırım biraz yürüyüş yaparsam rahatlarım bizim çocukların yanına gittim
Tae : Ben biraz yürüyüş yapmaya gidiyorum
J-Hope : Tamam da nerden çıktı bu
Tae : Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım var
Rm : Tamam ama sen yinede dikkatli ol çok geçte kalma
Kafamı olumlu anlamda sallayıp dışarı çıktım
10 dakika sonra
Bayağıdır içimdeki huzursuzluğun geçmesi için yürüyordum ki sokağın başında zar zor yürüyen biri vardı çok zor yürüyordu birden yere düşünce koşarak yanına gittim a-ama bu Hanuel'di ve her tarafı kandı
Tae : H-Hanuel iyi misin
Hanuel : Tae git burdan
Tae : Olmaz seni bu halde bırakamam
Hanuel : Tae sana git de-
Hanuel'in lafını tamamlanmasına izin vermeden onu kucağıma aldım ve direk eve gittim ben giderken Hanuel birinin adını sayıklıyordu daha sonrada bayıldı
Eve geldiğimizde anahatarımla kapıyı açıp koşarak salona girdim çocuklar Hanuel'i kucağımda ve kanlar içinde görünce korkmuşlardıTae : Ne bakıyorsunuz oğlum yardım etsenize
Çocuklar hemen içerden su bez ilk yardım çantası getirdiler
Rm : Tae sen Hanuel'i odana götür pansumanı orada yap bunların sağı solu belli olmaz
Kafamı olumlu anlamda sallayıp hızlıca Hanuel'i kucağıma alıp odaya götürürken içerden gelen jimin ve jungkook'un homurtularına takılmadan Hanuel'i odama götürdüm ve dikkatlice yatağa yatırdım montunu alıp dolaba astım. İçeri gidip ilk yardım malzemelerini alıp tekrar odaya dönüp Hanuel'in yanına oturdum ilk önce boynundaki ve yüzündeki kanları temizledim daha sonrada kolları ve bacaklarını temizledim daha sonra yaralarına tentiriyot ile pansuman yaptım ve onu yatağın içine koyup üstüne yorganı örttüm. Yüzünü incelemeye başladım
Tae : Sanırım sana aşık olmaya başladım
Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama şu kesin ki sabah uykusuzluktan göz altlarım şişicek saate baktığımda saat 03.42'idi birden aklıma Hanuel'in arkadaşları geldi onlara haber versem iyi olucak Hanuel'in montunun ceplerini karıştırmaya başladım ve sonunda telefonunu buldum ama kilit vardı ne olabilir diğe düşünürken aklıma namjoon bu işlerden anladığı geldi. Direk namjoon'nun odasına gittim kapıyı yanlış hatırlamıyorsam 13.çalışımda açtı
Rm : Lan oğlum insan 1 kere olmadı 2 kere çalar açılmıyorsa demek ki birşey var ki açılmıyordur
Tae : Namjoon bu konuyu sonra tartışalım sen Hanuel'in telefonunun şifresini kırabilir misin?
Rm : Kırarım kırmasına da niye sordun
Tae : Arkadaşlarına haber vericem
Rm : Tamam sen ver bana telefonu 5 dakikaya hallederim
Tae : Tamam acele et ama
Namjoon'a telefonu verip tekrar odaya döndüm ve hanuel'i izlemeye devam ettim çok tatlı gözüküyordu o sert kişiliğinin altında yatan kibar ve asi kız
5 Dakika Sonra
kapının açılması ile irkilip o tarafa baktım gelen namjoon'du
Rm : Al hallettim
Tae : Tamam saol
Rm : Bu arada sen yarın okula gelme yat dinlen
Tae : Tamam
Namjoon odadan çıktı ben de hanuel'in telefonunda mesajlar kısmına girdim ve Min-hee'ye mesaj attım
Mesajlaşma
Hanuel(Tae) : Min-hee ben taehyung hanuel şuan bizim evimizde merak etmeyin diğe mesaj attım
Min-hee : Konum at
Hanuel(Tae) : Şu an hanuel uyuyor buraya adar boşuna yorulmayın yarın okula gelince görürsünüz zaten
Min-hee : Sana konum at dedim
Hanuel(Tae) : *******(konum olarak düşünün)
Hanuel(Tae) : Şu an gelmenin size bir haydası yok ama siz bilirsiniz
Mesajlaşma Bitti
mesaj attıktan iki saniye sonra dış kapıya kırılıcakmış gibi vurulmaya başlandı aşağı inip kapıyı açtım gelen Min-hee'idi
Tae : Bu kadar kısa sürede nasıl geldin
Min-hee : Kes sesini hanuel nerde ?
J-Hope : Bu ses ne ya azıcık ses- aaaa Min-hee'nin burda ne işin var
Tae : Bak Min-hee hanuel şuan uyuyor bırak dinlensin
Min-hee : Bak taehyung zaten burnumdan soluyorum daha fazla olay çıkmadan hanuel'in nerde olduğunu söyle
Bu sırada diğer üyelerde aşağıya indi
Sg : Ne bu gürültü yaa
Rm : Min-hee sen ne zaman geldin
Min-hee : Şimdi geldim ve hanuel'i alıp gidicem
Jk : Bırak kalsın bugünlük.
Min-hee : Ya siz beni anlamıyor musunuz bakın hanuel burada kaldığı sürece sizide kendini de riske atıyor
Jm : Ne alaka küçücük kız bize ne zarar verebilir ki
Tae : Sen sanki çok büyüksün ya
Jm : Şimdi ben sana birşey dedim mi ? Durduk yere niye bana bulaşıyorsun
Min-hee : Bakın şu ana kadar sabrımın sonunu kullandım şimdi ya kendi iradenizle hanuel'in yerini söylersiniz ya da ben özel mözel dinlemem hepinizin odasına bakarım
Sg : Bütün yaygara bağrış çağrış bunun için miydi bana sorsan ben söylerdim
Min-hee : Söyle o zaman hanuel nerde !!!?!?
Sg : Tae'nin odasında yukarı sağdaki dördüncü oda
Min-hee koşarak benim odama çıktı ve Hanuel'in bir kolunu omzuna atarak taşımaya başladı tam kapıdan çıkarken bize dönüp konuştu
Min-hee : Bana bakın bu olaylardan kimseye bahsetmiceksiniz özellikle Ji-sun ve Hana'ya anlaşıldımı ?
biz olumlu anlamda kafamızı salladık min-hee hızla ordan uzaklaştı bizde tekrar odalarımıza geçip uyuduk