Tae'den
Birden kapı hızlı bir şekilde açıldı ve içeri bir adet burnundan soluyan Hana geldi.
Hana : Hadi aşağıya gelin Min-hee sizi çağırıyor
Hep birlikte aşağı indik Ji-sun koltuğun birine oturmuş endişeli bir halde Min-hee'ye bakıyordu biz içeri girince ikisi de aynı anda bize baktılar
Min-hee : Geçin oturun konuşmamız gerek
Biz sessizce uzun koltuğa oturduk kızlar da karşımıza geçti
Jm : Hanuel nerede ???
Ji-sun birden ağlamaya başlayınca çok korktum ya hanuel'e birşey olursa o zaman ne yaparım
Hana : Gitti
Tae : N-nasıl nereye gitti
Hana : Suholar götürü
Jin : A-ama geri gelecek yani sizi görmeye öyle değil mi ???
Min-hee : Artık burada kalmanızı gerektiren bir neden yok
Jk : İyi ama hanuel daha gelmedi
Hana : Size kalmanızı gerektiren bir neden yok dedik değil mi gitsenize
Sg : O zaman ne olduğunu anlatın da gidelim hem hanuel nerde o gelince gidecektik
Tae : O-o ona b-bir şey mi oldu ???
Min-hee bana bakıp tekrar önüne döndü ve başını eğdi
Min-hee : Bu gece burada kalın yarın hafızanızı sileriz sonrada hayatınıza devam edersiniz hem bu iki taraf içinde en doğrusu
Tae : B-ben i-istemiyorum
Hana : Ne saçmalıyorsun sen
Tae : Söyledim işte ben sizi hanuel'i unutmak istemiyorum
Jm : Ben de
Jk : Beni de sayın
Jin : Ben de istemiyorum
Rm : Arkadaşlarım istemiyorsa ben de istemiyorum
J-hope : Rm'e katılıyorum
Sg : Ben çoğunluğa uyarım
Hana : Offfff ben bu delilerle uğraşamam gidiyorum ben
Min-hee : Nereye ???
Hana : Şunlardan uzak bir yere
Min-hee : Ji-sun şunun peşinden git saçma sapan bir şey yapmasın
Ji-sun bir şey demeden hana'nın peşinden gitti daha sonra min-hee bize dönüp derin bir iç çekti ve konuşmaya başladı
Min-hee : Bakın anlıyorum Hanuel'e dediklerinizden ötürü pişmanlık duyuyorsunuz ama hafızanızı silmek zorundayız
Jk : İstemiyoruz dedik zorla mı sileceksiniz
Tae : Bak min-hee bilmiyorum bu başınıza gelenlerin sebebi biziz ama artık bizde bu işin içindeyiz ayrıca ben Hanuel'e çok aşığım
Min-hee : Vazgeçmeyeceksiniz değil mi ?
Kafamızı olumsuz anlamda salladık
Rm : Pekala şimdi bize ne olduğunu anlat
Min-hee : Siz odaya çıktıktan sonra Ji-sun ve hana, Hanuel'i odasına götürdüler ben de Suho'yu aramaya başladım bir buçuk iki saat aradıktan sonra onu buldum ama onun da hanuel'den farklı kalır bir yanı yoktu neyse işte onu eve getirdim sonrada Ji-sun'la hanuel'in yanına götürdük mührün etkisinin azalmasın için onu dudağından öptü