Min-Hee'den
Evden çıkalı 1 saat olmuştu hayla Suho'yu arıyorum. Çok fazla koştuğum için ileride gördüğüm bir banka oturdum ve nefesimi düzenlemeye başladım.
Min-hee : Offf suho neredesin ya
Kendi kendime konuşurken yolun karşısın da yerde acı ile bağıran birini gördüm ilk başta umursamasam da dayanamayıp yanına gittim adamı kendime çevirdiğim de suho olduğunu gördüm ama çok kötü durumdaydı yüzü yaralar içindeydi her yerinden kan akıyordu hemen onu kaldırıp koluna girdim ve eve götürdüm Suho yarı baygın bir şekilde konuşmaya çalışıyordu
Suho : H-hanuel ne-nere-de
Dedikten sonra kan kusmaya başladı. Ji-sun koşarak aşağıya indi
Ji-sun : Sonun da hadi hemen hanuel'in yanına götürelim
Kafamı olumlu anlamda salladım. Ji-sun'da , suho'nun diğer koluna girdi ve hanuel'in yanına götürdük Hana suho'yu öyle görünce daha da endişelendi
Hana : Suho mührün etkisini nasıl geçiricez
Suho : H-hanu-el'i ö-öpmem gerek
deyip tekrar kan kustu , hemen suho'yu hanuel'in yanına götürdük suho zar zor hanuel'i öptü mührün etkisi yavaş yavaş azalıyordu sanırım çünkü suho'nun yaraları yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı
5 dakika sonra suho hanuel'den ayrıldı durumu iyiydi hanuel'de yavaş yavaş iyi oluyordu
Suho : Hanuel'le beni baş başa bırakır mısınız ?
Biz önce birbirimize baktık sonra tekrar suho'ya döndük
Suho : Ona bir şey yapmam merak etmeyin
Hana : Nereden bileceğiz
Suho : Bakın ben ona aşığım ve ona asla zarar vermem
Min-hee : Tamam ama sana şunu söylemeliyim olanlar hakkında Hanuel'i suçlama bir oyun oynuyorduk ve mühür olduğunu unuttuk bu yüzden ona ısrar ettik yani hata biz de
Suho : Bu konuyu sizinle daha sonra konuşucaz ama şimdilik lütfen beni hanuel'le yalnız bırakın
Bir şey demeden kapıya yöneldik kapıya yöneldik tam çıkarken suho'nun seslenmesi ile durduk
Suho : Bizimkilere haber verin buraya gelsinler onlar da hanuel'i arıyorlardı
Min-hee : Tamam ben hallederim
deyip odadan çıktık
Suho'dan
Suho : Neden böyle yaptığını aklım bir türlü almıyor tamam beni sevmiyorsun hatta belki benden nefret ediyorsun ama beni böyle cezalandırma acı çekmişim çekmemişim umurumda değil ama senin acı çekmen cidden canımı çok yakıyor
Hanuel : Ö-özür dilerim
Suho : Sonun da uyandın
Hanuel : Evet uyandım
Suho : Tamam o zaman sen biraz dinlen ben sonra gelirim
Tam kalkıp gidiyordum ki Hanuel kolumdan tutup kendine çevirdi
Hanuel : Özür dilerim
Suho : Bazı yaralar özürle kapanmaz Hanuel
Hanuel : Seni çok üzdüm ayrıca canını çok yaktım sana kendimi nasıl affettirebilirim ???
Suho : Canının yanmasına izin verme aklımın sende kalmasını engelle o zaman seni affederim
Hanuel : Neden bu kadar iyi davranıyorsun sen de benimle zorla evlendiriliyorsun ailen yüzünden hayatın değişiyor ve sen buna normalmiş hatta senin isteğinle oluyormuş gibi davranıyorsun iyi ama neden , neden kendine bu işkenceyi çektiriyorsun?