Sabah uyandığımda içimde anlamlandıramadığım bir huzur vardı.Liam ile bişeyleri düzeltmenin huzuru.Yatakdan kalkıp banyoma girdim ve uzun zamandır ilk kez beni rahatlatan uzun bir duş aldım.Duşdan çıkıp dolabıma yöneldim.Siyah bir jean ve zümrüt yeşili bir tshirt giydim.Saçlarımı kurutup öylesine bir topuz yaptım.
Saate bakmak için telefona uzandığımda mesaj itemi yanıyordu.
-Günaydın Prenses.
HarryYüzüm düştü.Gerçekden Liam dan mesaj mı beklemiştim yani?O aramız iyiyken bile bana hiç mesaj atmamıştı.Yavaşca ilerleyip teras kapısını odamın havalanması için açtım.Geri geri yürüyüp Liam ın terasdan buraya girdiği anılar aklımı doldururken piano ma çarptım.
Yada annemin pianosuna.
Siyaha boyanmış ceviz ağacının üzerinden parmağımı gezdirdim.Annem küçükken el izi bıraktığı için dokunmama biraz sinirlenirdi.Yinede kızmaz yada bağırmazdı.
Başımı iki yana yallayıp düşüncelerimden kurtulmaya çalışarak aşağı indim.
"Günaydın Tatlım"Jack kahvaltıyı hazırlıyordu.Yanına gidip yanağından öptüm"Günaydın"
Kahvaltıyı hazırlamasına yardım ettim ve Elizabeth e seslendim.İki gündür okula gitmiyordu.Bu kadar ara yeterliydi.
Aşağı inip sofraya otururken onu süzdün.Beyaz jean i ve uzun bebek mavisi büstiyeriyle genelde olduğundan daha sadeydi.Makyaj yapmamıştı ve saçlarınıda öylesine açık bırakmıştı.
"İyimisin?"diye sormakdan kendimi alamadım.Bu sorudan son zamanlarda sıkıldığını biliyordum ama sormak zorunda hissediyordum.Çünkü gerçekden iyi görünmüyordu."İyiyim"diye mırıldanıp tabağındakilerle oynadı.
Kahvaltıyı bitirip ayağa kalktığımda Elizabeth de kalktı ve "Beraber gidelim"dedi.Jack le aynı anda birbirimize baktık.O benimle hiç biyere gitmezdi!Özelliklede okula!
Yinede birşey söylemeden Jack ile bakışarak kapıya yöneldim.Dışarı çıktığımızda dönüp yan eve baktım.
"Bu kadar belli ederek bakma"diyerek güldü Elizabeth.
"Ne?"
"Evine resmen 'Neredesin Liam?'diyerek bakıyorsun.Bakma.Biraz zor kızı oyna"
"Sen bana akıl mı veriyorsun?"diye şaşkınca bakakaldım.
"Aptalca davranman sinirimi bozuyor.Bakire Theressa gibisin."
"Eski haline döndüğünü görmek güzel"dedim.O sırada oda bir taksi durdurdu.
"İyi davranmaya çalışmıyorum.Kötü olamayacak kadar halsizim.Bu günler geçicek ve gazabım hepinizin üzerine olucak"dediğinde ikimizde gülerek taksiye bindik.
------
Yemekhanede en arkadaki masalardan birine oturdum.Son zamanlarda yalnız yemekden nefret ediyordum.Tam bu sırada karşı sandalyem çekildi."Bişey sorma.Sadece yalnız yemekden bende sıkıldım.Farkettimde senden başka arkadaşım yokmuş."dedi Dylan ve gülümsedi.Bende içtenlikle ona gülümsedim.Onu özlemiştim.Onunla yemeyi özlemiştim.
Yanımdaki sandalyeye resmen biri kendini attı "Sakın bişey sormayın.Aptal bir kızdan zor kurtuldum."diyen Harry uzanıp tepsimdeki elmayı aldı ve bacak bacak üstüne attı.Ona gülümserken Liam Dylan ın yanına oturdu.Ona bakan Harry ye ters bir bakış attı "Bişey sorma!Sadece arkadaşlarımla yemeyi özledim."dediğinde en içden gülümsememi ona gösterdim.Dylan da benimle gülerken ikimizin tarafındaki masanın ucuna biri tepsinini bıraktı.Elizabeth kendini bıkkınca sandalyeye atıp başını ellerinin arasına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRL NEXT DOOR / Liam Payne
FanfictionKarşımda duran eli sıkma konusunda kararsızdım. "Hadi ama Alex bu uygun bi anlaşma" dedi Liam.Bende öyle olduğunu biliyordum "Pekala"dedim ve elini sıktım.Gülümseyerek bilgisayarın başına oturdu."Tüm şehiri birbirine katıcaz" dedi.Yanındaki sandalye...