Sabaha kadar uyuyamadım.Liam ve olanlar aklımdan çıkmıyordu.yaptığım şeyden pişman değildim çünkü onu tanıyalı bugün 4.gündü.yaptığım şeyden pişmandım çünkü nedenini bilmiyordum.Beni öpmesi fazlasıyla hoştu.Daha önce öpüşmüştüm.Sayılırsa 6 yaşında parkdaki bir cocuk ve 14 yaşımdayken Şimdi pekde havalı olmayan bir tipi.Ama hepsi masum öpücüklerdi.Dün geceki ise tamamen farklıydı.Kitaplarda yada internetde okuduğum şeyler gibiydi.Sizi birden tutup gökyüzüne cıkarıyordu ve birden yere bırakıyordu.Arzu insanın tüm bedenini kaplıyordu.Liam hayatıma birden girmisti ve çok kısa sürede çok fazla şey öğrenip ,çok fazla şey öğretmisti.Sonunda yatağımdan kalktım.Dolabıma giderek baktım.İçimden güzel bişeyler giymek geliyordu Liam ile karşılaşabilirdim.Daha sonra vaz geçtim.Onu dün gece olanlardan sonra görmem imkansızdı.Beyaz bir buluz ve siyah şortumu giydim.Siyah dalgalı saclarımı dağınık bir topuz yaptım ve gözlüklerimi takmadan pandalı terliklerimi ayağıma geçirdim.Uyuşuk bir sekilde merdivenlerden inerken Jack in kahkahasını duydum.aşağı indiğimde Liam ile karşılıklı oturmuş koyu ve görünen oki eğlenceli bir sohbete dalmışlardı.Geri kacmak istedim ama son anda vaz gectim ve Dikkatlerini çekebilmek için boğazımı temizledim."Alex tatlım gel ve Liam ın ne kadar cömert olduğuna bak."diyerek masanın üzerinde duran sepeti gösterdi.İçi ceşitli çikolata ve şekerlemelerle doluydu."Merhaba"dedim yüzüne bakmadan ve Jack in diger tarafına geçip oturdum."Ailesinin gönderdigi bu sepeti bizimle paylasmak istemis"dedi Jack Liam a samimiyetle bakarak."Çok hoş."diyebildim.Liam sepeti benden tarafa itti."Çikolata kaplı erikler var.denemelisin Alexandra.Dışı gercekden cok tatlı fakat ortasına ulastığındaki o ekşi tat seni bambaska bi yere sürüklüyor"diye açıklarken aslında eriklerden bahsetmedigimizi farkederek birini aldım ve ısırdım."Bence bu diģerlerinden daha güzel.Çünkü farklı."dedim.Gözlerini kıstı ve sepetden cilek aldı."Bilindik lezzetler her zaman daha iyidir."Ayağa kalkarak mutfaga ilerledim."Kendime bir kahve alıcam sizde istermisiniz?"Jack de arkamdan kalktı "Teşekkürler tatlım iyi olur."diyerek yanıma geldi.Fincanlarımızı alıp odaya döndük.Liam ın fincanını uzatırken gözlerini kırpmadan bana baktı."Hey Liam bugün için umarım bi planın yoktur.Çünkü Alex i lunapark a götürmeye söz vermiştim.Sende bizimle gelmelisin."dedi.Liam carpık bi sekilde gülümsedi ve bu nedense beni rahatsız etti."Sizi rahatsız etmek istemem efendim."dedi gayet kibar bir şekilde.Jack bana baktı ve omuz silkip"Benim için bir sorun yok."dedim.Sorun vardı!.Bu çocuğun bir sorunu vardı.Dün gece olanlardan sonra bu şekilde davranması beni rahatsız ediyordu.Belkide bu şekilde davranıp beni rahatsız etmeye calışıyordu ve onu ittiğim için intikam alıyordu.Jack gülümseyerek ayaģa kalktı."Hadi o zaman hazırlan Alex."
Yukarı bakarak "Elizabeth "diye seslendim.Jack "O erkenden çıktı tatlım.Yine."dedi bıkkın bi tavırla."Ben hazırım bu şekilde gidicem."dedim.Liam o sırada beni başdan aşağı süzdü."Karışmak istemem ama bence pantolon giymelisin."dedi."Hava soģuk."diye ekledi.Neredeyse ilkbahar gelmisti ve bugün şort giyebilinecek bir hava vardı.Bunu kasten söylediğini düşündüm.Üstelik şortum Elizabeth inkiler kadar kısa degildi."Ben böyle iyiyim saol"dedim ve elimde olmadan bende onu süzdüm.Dar kesim bordo gömlegi ve siyah pantolonuyla mükemmel görünüyordu.Gömleginin dar kesimi tüm kaslarını ve hatlarını ortaya cıkarmıstı."Bence sende gidip bi t-shirt felan giymelisin"dedim.Gülümseyerek "Ben böyle iyiyim saol."dedi.Jack arabanın anahtarlarını alarak "Hepimiz böyle iyi olduğumuza göre çıkabiliriz."diyerek bizimle dalga geçti.Birlikte evden çıktık ve Jack in BMW sine ilerledik.Liam kendi arabasıyla gitmeyi teklif etti ama Jack bunu kabul etmedi.Arka koltuğa geçip oturdum ve Liam da gelip yanıma oturdu.Ona ters ters bakarken "Benden baskası kullanıyorsa önde oturamam"diye açıkladı.Nedense buna inanmadım.Yol boyunca Jack ve Liam evdeki sohbetlerine devam ederken ben sessiz kaldım.Arada gizlice ona bakmaya calışıyordum ama ben ne zaman bakmaya kalkışsam onu bana bakarken yakalıyordum.Sonunda vardığımızda Jack bilet almaya gitti ve biz yalnız kaldık."Bu yaşta Lunapark ha?"dedi gülümseyerek."Sabah sabah Çilek sepeti hımm öylemi?"diye cevap verdim.Hafifce egilip kalcama baktı ve "Şort öylemi?"dedi."Dar kesim gömlek öylemi?"diye cevap verdim.Gülümsedi ve gömleğini en üst dügmesini açtı.Sırtımı dönerek dönme dolaba bakıyormuş gibi yaptım."İlk önce neye binmek istersiniz çocuklar"dedi Jack sonunda gelerek."Dönme dolaba binmek istiyorum."dedim Liam yanıma gelip "Bence önce toplarla bardak vurmalı ve dönme dolaba binecek arkadaslar kazanmalıyız"dedi."O halde dönme dolaba binemicez."dedim bıkkın hi tavırla."Sadece beni izle ve O büyük ayıcıgın kendi istegiyle bana gelmesini gör"dedi ciddi bi tavırla.Bu hali beni istemesemde güldürdü."5 dk zaman bicerdim buna."dedim."Lütfen bayan Knapp.Beni güldürmeyin."diyerek standa ilerledi.Jack bize gülüyordu ve bizde onun peşinden gittik.Liam topları alarak dönüp önce bize selam verdi."Tüm kalbimiz seninle Liam."diye tezahurat yaptı Jack.Liam dikkatle ilk topu attı ve bardakları deviremedi.Ben gülmeye başladıgımda sinirle bana döndü.Ona saati isaret ettigimde geri döndü ve ikinci topu attı.yine isabet ettiremedi.Ben gülmeye devam ederken Jack "Sana 2000 dolar yatırdım dostum şu bardakların icabına bak."diyerek eğlencemize destek oldu.Liam son topuda attı ve vuramadı.Yere dizlerinin üzerine çöktü ve "Neden tanrım neden beni lanetledin.Sadece dönme dolapta arkadaslık edebilecek yumusak bir arkadaştı tek dileğim."diyerek kendini hançerliyormuş gibi yaptı.Stantda duran adamda dahil etrafımızda toplana bir kac kisilik guruplar ile buna güldük."Pekala ölü adam sıra bende"diyerek üç topdan sadece birini aldım."Vay canına Leydim bunu yapabileceginizi sanmıyorum"dedi.Jack "Ona 4000 bin dolar yatırıyorum."dedi.Gülümseyerek topu Liam a gösterdim.Tek seferde nisan aldım attım ve bardakları vurdum."Ne ! bu lanet toplar hile yaptılar."diye bagırdı.Stand görevlisi ayıcıgı bana verdiğinde bende Liam a uzattım."Tanrı adaletlidir."diyerek güldüm ve beni alkıslayanlara selam verdim.Liam ayıcıgı elinde tutarak "Yerin dibine girebilirim."dedi.Jack bize kahkaha atarak gülüyordu.Standdan uzaklaşırken bizi izleyen kızlardan biri saclarıyla oynarak Liam a gülümsedi ve Liam da gülümseyerek ona göz kırptı."Vay be"dedim.Liam bana döndü."Efendim?"
yürümeye devam ettim ve bidaha cevap vermedim.Herşey iyi gidiyordu ve o bi anda bunu mahvetmişti.Ciddi anlamda bunu yapmıstım.Sevgilim degildi ama ben yanındayken bunu yapması iğrencti.Bana göre bu böyleydi işte."Siz çocuklar mükemmelsiniz ama bende yaşlı adayı bir adamım.Biraz şuradaki stanlarda yemek tadıcam sizde dolasmaya devam edebilirsiniz"dedi.Başımı sallayarak "Sen nasıl istersen."dedim.Ve iste Liam ile yanlız kalmıştık."Ne yapmak istersin?"diye sordu.Ona bakmadan "Bilmiyorum."diyerek kestirip attım.Kolumdan yakaladı ve beni durdurdu."Bi sorun mu var Alexandra"
"Alex!Alex demen daha iyi olur."diye cevap verdim.
Alexandra.Sorun ne?"diyerek gözlerime bakarak ısrar etti.Elini kolumdan ittim."Benim bi sorunum yok."ve yürümeye devam ettim.Peşimden geliyordu ve o sırada içecek standını görerek oraya ilerledim."Merhaba bir milkshake alabilirmiyim."dedim.Standdaki çocuk bayağı yakışıklıydı ve bana gülümsedi."Nasıl isterseniz güzel bayan."
"Aslında iki olsun."diyerek yanımda durdu Liam ve çocuga sert sert baktı."Hızlı ol lütfen genç bayım."diye ekledi.Bu ya ilk bakısda çocukdan hoslanmamaydı yada kıskançlık."Bakarmısın ımmm..."
"Zack.Adım Zack güzel bayan."diyerek tekrar gülümsedi çocuk.
"Pekala Zack.Benimkinde bol krema olsun ve üzerine iki vişne at lütfen."diyerek gülümsedim.Liam bana baktı ve sonra "Evet Zack bu durumda benimkine visne koymayabilirsin.onunla paylaşıcaz gibi görünüyor."dedi.Çocuk milkshakelerimizi hazırlarken Liam gözlerini ondan ayırmadı.Bardaklarımızı bize uzatırken bana tekrar gülümsedi.Liam 50 dolar bırakarak"Üstü senin olabilir genç dostum."dedi.standdan ayrılırken "Bir an çocukla arka tarafa felan geçeceğini sandım."dedi.
"Anlamadım?"
"Neredeyse ağzının içine düşüyordu ve seninde en sonunda visneyi ondan yedirmesini isticeni felan sandım."
"Geri dönüp bunu isteyebilirim."dedim.Liam bana sinirli bi şekilde baktı."Ve sende göz kırptığın şu kızı bulabilirsin."diye ekledim.Liam gülümsedi ve bana gözleri parlayarak baktı."Ne var?" diye sordum.Gülümsemeye devam etti."Hiç.Sadece göz kırptığım şu kızla dönme dolaba binmeyi düşünüyordum."dedi.Başımı önüme cevirdim ve milkshake imden büyük bir yudum aldım.Dönme dolabın yanına geldiģimizde ona döndüm."Gidip kızı bulmayacakmıydın."
"Bulmama gerek yok."
"Onunla dönme dolaba binecektin ya."dedim.
"Evet binicem.Ama zaten onunla birlikteyim."diyerek beni gösterdi.Gülümsememin yüzüme yayılmasına engel olamadım."Ama şu göz kırptığın kızla bineceğini söylemistin."dedim.Bana yaklastı ve "dün gece terasta sana göz kırpmıştım hatırladınmı."dedi."Hani yanına gelip seni tam öpmeden bi kaç dakika önce."
Bakışlarımı kacırarak "Binsek iyi olur birazdan hareket edicek."dedim.Liam elinde benim kazanıp ona hediye ettiğim ayıcıkla birlikte benimle dönme dolaba bindi.O sırada hemen ileride Dylan ı ve yanındaki sarışın ı gördüm.Dylan egilip kızı öptüğünde elimdeki bardağı yere düşürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRL NEXT DOOR / Liam Payne
FanfictionKarşımda duran eli sıkma konusunda kararsızdım. "Hadi ama Alex bu uygun bi anlaşma" dedi Liam.Bende öyle olduğunu biliyordum "Pekala"dedim ve elini sıktım.Gülümseyerek bilgisayarın başına oturdu."Tüm şehiri birbirine katıcaz" dedi.Yanındaki sandalye...