Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni işinin gerginliğiyle ceketinin kenarını düzelttin. Okul yılların boyunca rünlerde ve kodlanmış mesajlarda çok iyi olmuştun ama savaşmayı da çok iyi biliyordun.
Dumbledore sana çoktan görevini söylemişti. Sirius Black ile çalışacaktın. Onun hakkında çok şey duymuştun elbette. Yıllarca suçsuz olmasına rağmen en yakın arkadaşlarından birisi tarafından Azkaban'a gönderilişi, zekice kaçısı ve iki yıldır bu kasvetli evde saklanışı. Hepsi dedikodular olarak etrafta dolaşıyordu.
Ama onunla karşılaştığında bu görüntüye hiç hazır değildin.
O çok- muhteşemdi. Belirgin yüz hatları, gereği kadar kalkık çene kemikleri ve uzun kuzguni saçının değdiği keskin bir çene çizgisi vardı. Eğer bir tipin olsaydı, kesinlikle bu olurdu diye düşündün istemsizce. O an başının belada olduğunu anlamıştın. Flörtöz doğan seni içinden tekmeledi ama kendini tuttun. Bir Yunan Tanrısı gibi görünürken onunla flört edemezdin.
"Merhaba ben Y/N Y/L/N ve birlikte çalışıp birlikte yaşayacağımız için merhaba ev arkadaşım!" dedim yüzüne en iyi ifadeni koyarak.
"Sirius." dedi dudakları kenetlenmiş bir gülümse vererek ve elini sıktı. Yanağının iç tarafını ısırdın bir şeyler dememek için. Onun neşeli birisi olmadığına karar vermiştin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birlikte çalışmaya başlayalı iki gün olmuştu. Ve onu sadece gerektiğinde konuşurken duymuştun.
"Bu kuzey demek, ve şuradaki küçük sembolse kabin demek." dedin son mektubu işret ederek. "Ama ben bunun bir yer-"
"Bu bir bar." dedi Sirius cümleni bölerek. "Londra'da ünlü bir bar var, ismi latince kuzey barı demek oluyor."
"Wow- sende zekisin. Tam bir paket değil misin sen?" dedin onu süzerken sırıtarak.
Sirius sana bir süre baktığında zekice bir şeyle karşılık vereceğini düşünsen de gözlerini kaçırdı ve mektubun üzerine eğildi.
