Mini Bir Aydınlatma Metni

10 1 0
                                    


(Konuya başlamadan merhabalar, nasılsınız?
Hayatınızın gündönümünü yaşamıyor olsanız bile umarım hoşnutsuz olmadığınız bir yaşam serüveni içerisindesinizdir hep.)

Öncelikle bu hikaye içerisindeki metafor/ imgeler için aydınlatma amaçlı hazırlanmış bir metindir, hikayenin geri kalanını anlamak için lütfen, rica ediyorum bu hikayeyi merak edip okuyor/okuyacaksınız bu kısmı atlamayın.

Ben başlangıçta burada hikayenin genel çıkış noktasından ve detaylarla ilgili bilgi vermeyi düşünüyorum. Bu biraz şu an için tasarlanmış olsa da eklemeyi ihmal ettiklerim için bu nota devamlı uğrayacağım. Silinmeyecek yani.

ÖNEMLİ notlarımıza gelecek olursak:

Bu hikayenin ilk 4 bölümü bir çeşit hikaye içinde hikaye parçası. Hikayeler kendi içlerinde başlangıç noktalarına sahip, yani başta okuduğunuz farklı bir grubun ele alındığı farklı bir hikaye, diğer grupsa asıl hikayelerin oluşum kısmı. Hikayelerin anlamları pek yok diyemem ama var da diyemem. İşin bu kısmı okuyucunun anlamlandırmasına göre değerlendirilebilir.

İlk 4 bölümün içerisinde 4 farklı tema var. Her biri belli yaş aralığını temsil ederek yazıldığı için kişilerin yaş durumları benim belirlediğim yaş gruplarına dahil oldu. Hikaye içerisinde karakterlerin yaşları belirtilen yaşların üstünde ya da yakınındaydı.

Yaş 11: Büyüme hissiyle yüzleşme. (Alıntı 1)
Yaş 13: Hoşlantı kavramıyla/ sorumluluklarla (büyümenin getirdiği zorluklarla) yüzleşme. (Alıntı 2)
Yaş 15: Somut bir bedenin kaybıyla yüzleşme. (Alıntı 3)
Yaş 20: Değişimle yüzleşme.
(Alıntı 4)

Bu bölümlerde geçen Sözsüz Kaynaklar bir çeşit efsane kitabıdır. Hikayeler yorumlayan kişilere göre şekil alarak, hatırlandığı biçimde anlatılmıştır. Hikaye içerisinde önemli bir kaynak değildir. Sadece işi dramatize etmek için kullanılmış bir amaca sahiptir.

Baştaki bölgesel olarak alıntılanan kaynaklar, varlığı düşünülen ancak yok olmuş kavimlerin/ uygarlıkların tahmini bölgeleriyle Sözsüz Kaynak olarak anılan kitap içerisindeki hikayelerle bağlantılı olma durumunu ele almak için kullanılmıştır. Yani başta anlatılan kent/bölge neredeyse ileriki tarihlerde vuku bulan efsanevi olayların o bölgeleri yok ettiği inancıyla yazılmış başka bir kaynaktan alıntılanmışlardır. O kaynak kitabın/ atlasın da aslında hikaye içerisinde yeri olsa dahi ön planda değildir.

Alıntılar bölümü, hikaye içerisindeki bir karakterin bu hikayeleri okunmasıyla ilişkilidir. Ancak baştaki alıntılanan yazılardaki karakterlerin (Alıntı - 4 Ave karakteri hariç) hikayede rolleri yoktur, onların hikayeleri devamlı olarak karşınıza çıksa dahi hikayenin temeli onlar değildir.

Diğer önemli açıklamalara gelirsek, mucize kavramından söz etmek istiyorum.
Bu kavram aslında bir çeşit öç alış gibi planlandı başlarda ancak hikaye üzerinde çok oynadığım için sadece mucizeleri ne olduğundan kısaca bahsedeceğim, gidişata neler ekleneceğini bilmediğin için üstünkörü gelebilir...

Mucizeler: Bu kısımda aslında tanımlanması gereken tek şey, mucizenin kendisi. Mucize, buna sahip olan kişilerin farkında olamayacağınız, ancak doğal sebepler harici, kişiyi zoraki bir şekilde, ona eziyet veya dışarıdan sebebi kasti olan ölümlerle ortaya çıkan bir çeşit savunma. Bu kişiler, bilinçdışı bu mucizeleri gerçekleştiriyor, haberleri olmuyor- ki genelde mucizelerin gerçekleşmesi ölümleri ya da ağır derecede psikolojik, bedensel hasar almalarıyla ortaya çıkıyor. Sonucu ölüme çıkmadıkça böyle yıkıma sebep olan güce ulaşamıyorlar.

Mucize sahibi bir kişi, bedeninde böyle bir şeye sahip olduğunu bilemiyor. Dışarıdan da anlaşılmıyor. Bedende bazen doğum lekesini andıracak ya da fiziksel belli başlı minik kusurlar gibi duruyorlar. Ancak dikkat çekici bir şekilde olmadığı için bilir kişiler haricinde anlaşılabilir sayılmıyor.

Mucizeler, hikaye içerisinde aynı zamanda Şeytan Tüyü olarak anılan nişanlara sahip oldukları için buna sahip kişiler Şeytan'ın Çocukları ya da direkt İblis olarak kayda tutulabiliyor.

Aykırı kişiliklere sahip olduklarına inanıldığından dolayı onlara uygulanan bu şiddet toplumu terbiye etmek, böyle varlıkları yok etmek, içlerinde yaşadıkları hisleri bile korku yoluyla önlemek amaçlı bir çeşit ritüel olarak yapılıyor.

Aynı şekilde bazı bölgelerde bu kişiler, elçi olarak düşünülüyor. Mucize kavramı böyle çıkıyor.

Mucize denen bu hissi savunma bedende bulunan nişanın uzuvlardaki konumuna göre seviye belirliyor.
Yani nişanın bulunduğu yere göre bu insanın diğer nişan taşıyanlar arasındaki seviyesinin ne konumda veya gücü ne anlamak mümkün oluyor.

Baş ve boyun bölgesindeki nişanlar (Şeytan Tüyü)kıdemli ve bilgiç işareti veriyor. Bu kişiler, başkalarının üstünde etkiye, manipüle becerisine sahip olup karşılarındaki insanların bedensel fonksiyonlarını kontrol edebilmek gibi doğaüstü özelliklere sahip oluyorlar.

Göğüs kafesinde, kalbine yakın bir yerdeyse nişan bu insanı duygusal ve sevici betimliyorlar. En hassas kişilikler bunlar oluyor ve insanları manipüle etme ve baştan çıkarma/onları duygusal açıklıklarıyla yönetme gibi özelliklere sahip oluyorlar.

Bedenin alt bölgesinde bulunan nişan daha çok arzu işlerinde ön plana çıkıyor. Bu kişiler atraktif ve karşısındaki insana çekici görünerek karizmatiklikleriyle zihin bulandırıyorlar.

Dizlerin altı ve ayak bölgesindeki nişanlar bir çeşit merak, haber duygusuna sahip kişilikleri betimliyor. Bu kişiler çok yer görmüş, haberleşmede kullanılan arayıcılar olarak geçiyor. Bedenlerindeki merak ve gezme dürtüsü karşılarındaki insanları istedikleri bilgiyi elde etmeleri konusunda onları yönlendiriyor.

Dirsek ve ellerdeki nişanlar becerikli, sanatkar kişileri betimliyor. Bu kişiler toplumun sanat gibi geri planda bırakılmış işlerinde değil yalnız, her türlü beceriye sahip oluyorlar.

Boyun ve omuz kısmındaki nişanların bir çeşit yönetici kimliği oluşturuyor.

Nişanların kişilerin karakteristik özelliklerine doğrudan etkileri olmuyor. Bu nişanlar onları iyi ya da kötü kişiler yapmıyor, sadece sahip oldukları kişileri güç olarak artı yönde iyiyse iyi, kötüyse de kötü şekilde yükseltiyorlar. (Hikaye içerisinde açıklanacak)

Hikayede ilerleyen bölümler içerisinde tarif edilen bir Şeytan rolü ve Tanrı betimlemesi olacak. Bu doğrudan gerçek hayatla bir değil, yine ve yeniden söylüyorum metafor olarak ele alınacaklar. Şeytan rolünün önemi hikaye içinde anlatılacak.

Anlamadığınız, aklınıza takılan yerde lütfen sorun. Bu kısmı akıl yürüterek yazmak bile o kadar zorladı ki beni açıkçası kafamı vermem için oraya buraya not almam gerekti.

Kendinize iyi davranın, sevgilerimle, Ahlal...

AREUS | Yoonmin & TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin