MY HEART (SOPE)

26.BÖLÜM

Hellüüüü

Medyada benim ayıcığım var kgkjgkkff

4 gündür bölüm atamadım özür dilerim. Üşütmüştüm geberiyordum halim yoktu

İyi okumalar

Hoseok'un ağzından

Şu an arabada ilerliyorduk Yoongi neden bu kadar kızgın anlamadım. Sadece bana platonik olduğunu söyleyen adamı gördü o kadar

"Bir daha o adamla konuşmayacaksın"

 
Alayla "Sen demesen ben konuşacaktım" dedim. Ama Yoongi ciddi algılayıp sertçe bana baktı

"Hoseok!" Uyarır bir tonda ismimi söyledi

"Offf tamam Yoongi. Sen de çok abartın" birden frene basıp arabayı durdurdu ve bana döndü. Kemerim olmasaydı ölüyordum

"Abartıyor muyum? Cidden bana abarttığımı mı söylüyorsun?"

"Benim ne suçum var ki? Ben mi dedim jeong gel bana platonik ol diye"

"Yeter sus hoseok"

"Ne ne var? Sus hoseok onu yapma hoseok onunla konuşma hoseok ne yapayım ben"

"YETER DÖN ÖNÜNE BU KONUYU SONRA KONUŞURUZ"

Cidden şu an çok sinirlendim her şeyin onun istediği gibi olmasını istiyor. İlk kavgamızı da ettik. Yoongi arabayı çalıştırıp sürmeye başladı okulun park yerine arabayı park etti ben de kemerimi hızla çözüp kapıyı açtım. Kapıyı sert bir şekilde kapatıp okula doğru yürüdüm

Arkamdan geldiğini biliyordum ama onu umursamadan hızlıca sınıfıma doğru gittim. Sınıfa girdiğim gibi sırama yürüdüm ve kafamı sıraya koyup olanları düşünmemeye çalıştım tabi bu mümkün değildi olanları düşüne düşüne tatsız bir uykunun içine girdim

"Hoseok" kolumun dürtülmesiyle ne olduğunu anlayamadım. Ağzımdan bir kaç mırıltı çıkartıp uyumaya devam etmeye çalıştım

"Hoseoooookkkk" birden kafamı kaldırdım. Kaldırdığım gibi de kafama bir ağrı girdi. Jin hyung ile kafalarımız çarpışmıştı

"Ahhh hoseok birden kalkılır mı beğ beyinim içeride ters döndü" dediği şeye gelmemeye çalışıp ona cevap verdim

"Suç senin hyung neden dibime girdin ki? Kafamı hissetmiyorum senin yüzünden"

"Neyse hadi gel kantine inelim ben acıktım" Ama ben Yoonginin yüzünü görmek istemiyorum onun için bugün sınıftan çıkmamayı planlıyorum

Jin hyunga "Ben ne zamandır uyuyorum?" diye sordum

"Öğle arasına girdik muhtemelen baya bir uyudun sanırım dün çok yoruldun" diyip bana göz kırpıp yandan bir gülümseme sundu (piç smile) tabi ben ne dediğini daha yeni anladım

"Hyung terbiyesizce konuşma öyle bir şey olmadı"

"Hem ben Yoongiyle küsüm" jin hyung hızlıca yanıma oturdu ve bana döndü

"Neden ki ne yaptı o sana döveyim mi onu?" jin hyungu ilk defa bu kadar ciddi görüyorum

"Önce sakın lafımı kesmeden beni dinle" kafasını aşağıya yukarıya sallayıp beni onayladığına dair birkaç mırıltı döküldü ağzından

"Bugün jeong geldi işte beni özlemiş mi ne öyle şeyler dedi sonra ise Yoongi geldi sözlü tartışılar ardından beni arabanın içine atıp arabayı okula sürdü tabi yolda kavga da ettik bana bağırdı" dudak büzmüştüm gözlerim yavaş yavaş dolmaya başlamıştı tipim tıpkı böyleydi 🥺

"Senin suçun yok ki neden sana bağırdı?"

"Bilmiyorum abarttığını söylediğimde daha çok bağırdı"

"Kıyamam ben sana sakın ona yüz verme. Senin yanına gelirse direkt yanından git o yokmuş gibi davran biraz hatta baya bir sürünsün"

"Tamam hyung öyle yapıcam sürünsün.   Hem Yoongi benim kalbimi çok kırdı"

"Ohooo kıyamam ben sana" diyip bana sarıldı ben de hızlıca kollarımı jin hyungun boynun sarıp ona karşılık verdim.Bu okula geldiğimden beri benim yanımda olan kişi jin hyungdu onu çok seviyorum her zaman her olayda benim yanımda oldu hep bana güvendi ki ben de ona çok güveniyorum. Sırtımı ona yaslayabilirim

****

Kısa oldu ve anlamsız oldu ama üşüttüğüm için elimden anca bu kadarı geldi

Sizi seviyorum 💜💜💜💜