"ᴋᴀʀşɪʟᴀşᴍᴀ"

6 0 0
                                    

Karşılaşma"

Kurtların arasında yaşarsanız, kurt gibi hareket etmek zorunda kalırsınız. - N.Kruşçev


Öğle saatleri, saat 13:00

Güneş sıcaklığını iyice hissettirdi, bir iki saate kalmaz kar yağışı başlar dedi, postahanedeki memur , Gülümsedi, memur peline bakarak, nerdenmi biliyorum?

Büyük annemden kalma, bir deneyim, her zaman tutar, çünki. Kar topluyor bu sıcak güneş, birazdan hava kararmaya başlar

Mektup yine anneniz,denmi geliyor diye sordu memur,pelinin elindeki zarfa bakarak..

Yukarıya doğru taranmış aşırı jöleli saçları, sinek,kaydı sakal traşı,ve rutubet kokusu sinmiş elbisesinden gelen ağır parfüm kokusuyla, pelini etkilemeye çalıştı memur...

Tabiii,, senin içinde zor, dedi memur, Bir başına dağ kulübesinde yalnız yaşamak..
Cesaretini kıskanıyorum,

Bir karşılık bekledi memur, sağına doğru bakındı, ve önemsizleşen bu sohpetin kısalığı biraz moralini bozdu..

Elindeki kalemi, parmaklarının arasında gezdirdi, salladı..
Kaçamak bakışlarla peline baktı.. Umutsuzluğu tüm bedenine yansıdı.. Omuzlarının çöküşünü daha fazla saklayamadı memur..

Kahve içmek istermisin? diye sordu.

Son bir hamleyi, içinde toparladı, memur..

Başka bir zaman, umarım,dedi pelin, Büyük Annenizin kehanetini yaşamak istemem doğrusu.. Geç kalmadan dönmeliyim..

Hava gerçektende, kararmaya başladı..Hoşçakalın..diyerek postahaneden ayrıldı pelin..

Av malzemeleri satan dükkana uğrayıp, yeni bir şeyler varmı diye merak etti.

Dükkanı işleten, Nermin hanım,
Marjinal bir kadındı, Sıra dışı bir tarzı ve dikkat çeken giyimi ,sayesinde kasaba halkı onu çok garip ve gizemli olduğuna inanıyordu..

Tırnaklarındaki, siyah oje. Siyaha boyanmış ve sıkıca toplanılmış saçları. Beyaz gömleğinin üzerine giydiği, deri yeleği bir hayli kilolu gösteriyordu, nermin hanımı. Kalın gerdanlığındaki, sıkıca duran siyah bir örme deriden yapılma kolyesi, göz kenarlarındaki, derin çizgiler,
Kumrala çalan ten rengi, geniş ve kalın dudak yapısına yaptığı koyu mat kırmızı ruju ve altın bir kaç tane dişleri ile, Pelin onu ispanyol çingenelerine benzetiyordu..

Dükkana giren pelin..
Her zaman yaptığı gibi, nermin hanıma.. "Hola amigo"
ispanyolca nasılsın dostum diye yüksek sesle selamladı..

Nermin hanım, kollarını açtı
Buyrun matmazel..Sonunda hafızan beni hatırlamayı lutfetti.. Seni seviyorum..

Açmısın? Nefis bir mercimek köftesi yaptım. Bol acılı.
Bu surat ifadesini ezbere biliyorum ben dedi nermin hanım. Gel şefkatli kollarıma.
Gülüştüler...

Sıcak bir çay ve mercimek köftesi, Mükemmel dedi pelin..

Pelinin elindeki zarfı gördü, nermin hanım.

Postahanedeki, çakma jön yine asıldı dimi sana ?

Pelin, kaşlarını kaldırarak oynattı alnını, avucuyla, yüzünü kapatıp burnunu kuvvetlice çekti...

Beter böcek gibi yapıştımı bırakmıyor, kılıktan kılığa giriyor beni etkilemek için..
Gülüştüler beraber..

Saçları yine buzağ yalamış gibimiydi diyen nermin hanımla beraber, kahkahalar attılar..

YÜZLEŞMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin