Utanç

37 4 2
                                    

Öncelikle yine merhaba evet yine ben,bu bölümde Denizimizi bir güzel utandırdım bu arada multimedya da "O" var,umarım bu bölümde ismini öğrenebiliriz!!!
iyi okumalar
***
"İlk okul gününüz nasıl geçti bakalım"dedi babam bizde iyiydi falan dedik,yemek yedikten sonra ben koşarak odama çıktım ve aynaya baktım görünüşüm çok soğuk duruyordu böyle yaratılmıştım soğuk,ama halimden memnunum hem de çok,kendimi korumamı sağlıyordu bana kimse yaklaşamıyordu,ben de kimseye.Ama o,o çok farklıydı ilk ben konuşmuştum onun ise cevabı çok etkileyiciydi hem de çok.Bahar'ı ve Aslı'yı aradım bize gelmelerini söyledim annemler bu gece dışarıda olacaklardı zaten bizde kalmalarını söyledim kabul ettiler,Çınar'la Can da gelecekler güzel bir gece bizi bekliyor anlaşılan
***
Tabu oynanmaktadır kelime:Tarak
"Yaa,ımm,bak şimdi hem erkeklerde hem de kızlarda olur,kırların uzun erkeklerin kısa olur?!"
"Saç"
"Bravo!şimdi biz kızlar saçımıza ne yaparız?"
Boyarsınız,düzleştirirsiniz?"
"Süre bitti yaşasın biz kazandık"
salak Uzay'ın yüzünden oyunu Aslılar kazanmıştı öff salak Uzay öff
"ya bişi dicem korku filmi izlesek ya?"dedi Can herkes onayladı ama Çınar korkuyordu gurur yaptı izleyelim dedi.
****
"Allah belanı verecek girme kız oraya!"dedi Çınar film boyunca susmamıştı.Film bittiğinde saat 12.30'du Erkekler odalarına kızlar odalarına geçince sonunda kızlarla konuşmaya karar verdim.
"Kızlar hani bizim sınıfta siyah giyinmiş,böyle artist tipli,siyah saçlı siyah gözlü bir çocuk varya onun ismi ne?"
"Sizin arkanızda oturan mı?dedi Bahar"neden bildin diye sorunca ise "Öğretmen sizi tahtaya çıkarınca sadece ona baktın güzelim"diye atıldı Aslı oha o kadar belli oluyormuydu yaa."Ya neyse ne ismi ne onun nasıl biri?"dedim"Pars Koral,babası iş adamı,annesi ise müzik öğretmeniymiş,bir çok müzik aletini çalabiliyor,basketbol takımının yıldız oyuncusu ve kaptanı,bütün kızlar onun peşinden koşuyor ama o hiçbir kızla çıkmadı ya da başka bir şey yapmadı,çok konuşmaz,ve sadece basketbol koçunun,en yakın arkadaşı Sarper'in ve ailesinin bildiği bir sırrı var ve çok içine kapanık"
"Dur bi nefes al Bahar"dedim ne kadar benziyorduk böyle,ben de bir şeyler çalıyorum ama en sevdiklerim çello ve piyano,ve az da olsa şarkı söylüyorum ama sadece yalnızken daha Uzay dışında kimse duymadı sesimi kimse. saat 1 gibi yattık rahatladığıma göre uyuyabilrdim artık.
"Kızlar kalkın hadi,kızlar,lan kalkın mallar kız dedik nazik davrandık bak giriyorum içeriye bak valla gireceğim,hadi bismillah bakın girdik"Üç salağın bağırışlarıyla uyanmak çok harikaydı!Bahar ve Aslı etek giymişlerdi beni de zorladılar ama ben istemedim Lacivert bir thsirt altına gri bir pantolan giydim ve tabiki bordo converselerim,bordo çantam.Kızlara yalvardım yakardım ama illede saçlarını öreceğiz iyi dedim saçlarımı yandan salaş bir şekilde örmüşlerdi kabul etmeliyim çok güzel oldu.Yine yola çıktık ama bu sefer Can'ın arabasıyla gittik ehliyeti bile yoktu ama çok güzel kullanıyordu.Okula vardığımızda direk sınıfa girdim ve sırama oturdum o yani Pars arkamdaydı yine heyecanlandım amaçsızca,ve bunun için kendime kızdım.Ders müzikti ders sonrasında öğretmenin yanına gittim ve piyano ya da çello çalabileceğim bir alan olup olmadığını sordum öğretmen müzik odasını gösterdi ve ne zaman istersen girip çalışabileceğimi söyledi çocuk gibi sevindim.okuldan sonra bizimkilerle eve gitmedim müzik odasına geçtim ve piyanonun başına oturdum ve christina aguilera dan Hurt'ü çalıp istemsizce söylemeye başladım kendimi rahatlatıyor ve mutlu oluyordum şarkı bittiğinde nefes nefese kalmıştım odada hiç ses yoktu kimse yoktu benden başka diye düşünüyordum ki odada alkış sesleri yankılanmaya başladı kapıya arkam dönüktü bu ses kime aitti?Uzay'a ait olması için dua ederken bir yandan da yavaşça arkamı dönüyordum fakat dönmez olmayı dilerdim Pars?!?!! gerçi o benim adımı biliyor mu emin bile değilim."Çok güzel bir sesin varmış fakat kendi sesine göre biraz pesten(kalın) çalıyorsun"dedi soğuk vardı yine sesinde ama biraz da beğenmişti sanırım sesi yumşamıştı.
"Ş,şey sen ne zamandır oradasın?"diye sordum ama kekelemeden duramamıştım."Başından beri"dedi,yine kısa cümle aynısını ben de yapıyorum ama cidden bana yapılması hoşuma gitmedi ama bu benim ve benim de duvarlarımın ardından bakmam gerek ona karşı bazı hislerim olabilir fakat bir yabancıya karşı duvarlarımı hemen kaldıramam yapamam."Teşekkür ederim"dedim ve ayağa kalktım bileğimi tuttu ve beni kendine doğru çevirdi"Ben Pars"dedi ben de zaten utançtan yerin dibine girmenin verdiği tüm kızarıklık ve ses titremesiyle"Ben de Deniz"dedim ne hoş!!
ve kendimi müzik odasından dışarı attım,eve girdiğimde Uzay koltukta uzanmış yatıyordu üstünü örttüm ve odama koştum işte kapıdan girip kapıyı kapattığım an gözlerime dayandıkları için teşekkür edip gözyaşlarımı özgür bıraktım o kadar sıkmıştım ki kendimi utanınca ağlamak gibi saçma bir özelliğe sahip olduğum için,hemen kendimi rahatlatan şeyi yapıp voleybol oynamak istedim Bahar'ı aradım ve okul koçuna nasıl ulaşabileceğimi sordum Bahar da oynuyormuş ve liberoymuş okul koçu birkaç çalıştan sonra açtı telefonu ona şuan okulda olup olmadığını sordum gel dedi işte şimdi kendimi gösterme zamanı.
***
Okula vardığımda spor salonuna girdim ve gözlerime inanamadım koç diye düşündüğüm adam Pars'ı izliyordu Pars ise durmadan salonun etrafında koşuyordu ki bir anda durdu beni gördü yine koşarak soyunma odasına geçti.
"Deniz hoşgeldin canım ben eğer seçilirsen yeni koçun ismim Ali hadi sen üstünü değiştir başlayalım" dedi başımla onaylayarak soyunma odasına geçtim üzerimi değiştirdim erkekler ve kızlar soyunma odası bitişikti diğer odadan birkaç öksürük sesi geldi pek aldırış etmedim,odadan çıkarken yine ilk gün çarptığım şeye çarptım Pars'a ama şuan normalden daha çok utandım çünkü üzerimde kısa yapışan bir şort onun üstünde ise bana bol gelen bir thsirt vardı saçlarım öylesine bir at kuyruğuydu normalde olduğumdan da bakımsızdım"Bu iki oluyor ama"dedi duyduğum tok ve soğuk ses"özür dilerim"deyip koşarak koçun yanına gittim Pars ise gitmemişti beni trübinde oturup izleyecekti sanırım ama şuan buna değil oyunuma konsantre olmalıydım.
Koç bana ilk önce açma germe ısınma haraketlerini yaptırdı sonra beni karşısına aldı ve çalıştırmaya başladı o an her şeyi unuttum işte tamamen stres atıyordum,koç çok sert smaçlar atıyordu fakat ben hepsini birer birer karşılıyordum,sonra koç bana kaldırıyordu ve ben sert smaçlar atıyordum koç yorulduğumu anlamış olacak ki biraz ara verelim dedi kendimi direk soğuk parkelere attım ve bir şişe suyu kafama diktim sıra filedeydi filede de aynı başarıyı gösterince koç yanıma geldi ve"Formayı kaptın küçük hanım"dedi o an o kadar sevindim ki koça bilmiyorum herhalde elli kez falan teşekkür ettim koçsa"Hatta seni birkeç maç izleyip sonra kaptan da yapabilirim Deniz"deyince daha fazla uçtum koç salondan çıktığı gibi göbek atmaya başladım "Çok güzel oynuyorsun"soğuk tok ses ne aaaa trübinde oturduğunu unutmuşum salak kafam o an yerin yarılmasını ve içine girmeyi o kada çok isterdim ki kızarmış yüzümü saklamak için başımı öne eğdim ve"Ben senin burada olduğunu unutmuştum özür dilerim"dedim ne niye özür diledin salak şey.O ise kalktı ve yavaşça yanıma gelmeye başladı "Gel biraz da ben çalıştırayım seni"deyinde beynimde fırtınalar koptu sandım "S,sen ne anlarsın ki?"diye cesur cümle kekelemeyle çıkmıştı ayrı konu
"Birazdan anlarsın"dedi eline bir top aldı ve yavaşça bana doğru fırlattı
**
"Ohaa yavaş!şey pardon ama bence abanma"dedim son kalan gücümle
"Dur daha yeni başlıyoruz"dedi keyif alıyordu,biraz daha oynadıktan birden yere bıraktı kendini,bense şarırmıştım bu haline birşey mi oldu diye sormaya gidiyordum ki doğrulup oturur pozisyona geçti"İyi misin?"dedim cevabından korkarak ona bir şey olması beni üzecek gibi geliyordu sanki ki ben kimseyi umursamayan kız şimdi tanımadığım birini mi umursuyorum?"İyiyim"dedi ben duygularımla boğuşurken,ve devamını getirdi"Sadece biraz yoruldum seninle uğraşırken"dedi.ayağa kalkıp soyunma odasına giderken ayağım takıldı ve sendeledim o ise"Asıl sen iyi misin?"dedi yine utanarak soyunma odasına girdim ve duş alıp üzerimi değiştirdim o da aynılarını yaptı su sesinden anladım.Saçlarımı tarayarak onlara şekil verdikten sonra dışarı çıktım kapıya yaslanmış beni bekliyordu"Niye bekledin?"dedim soğukça bu arada içimden eski soğukluğuma döndüğüm için dans ediyordum"Şimdi sen buralarda düşersin başını çarparsın ölürsün falan sonra en son ben gördüğüm için hapse falan girerim hiç uğraşamam"dediğinde gözyaşlarım usulca akıyordu gözlerimden durduramadım diye kendime kızarken bir yandan da koşmaya başlamıştım o da arkamdan koşuyordu okulun kapısından çıktığımda nereye gideceğimi bilmiyordum koştum,koştum ve en sonunda kumsala vardım kimse yoktu hiç kimse dizlerimin üstüne bıraktım kendimi ve yavaşça oturdum.Arkamdan bir el bana dokundu nefes almakta güçlük çektiği belliydi çok hızlı nefes alıp verirken kesik kesik konuşmaya çalıştı"Ben...Çok çok özür....dilerim...cidden.yanlış bişey mi söyledim?"diye sorunca ise kendimi kumlara bırakıp sırt üstü yattım o da aynısını yaptı ve ağlamaklı sesimle konuştum günbatımında"Seninle alakalı bir şey değil,ben ben bu kadar karanlık ve soğuk kız ölümden çok korkuyorum 13 yaşımda Hazan adında bir arkadaşımı kaybettim,geçen sene Uzay ve ben bıçaklandık ve Uzay cidden ölüme çok yaklaştı bu sene ise yangın ölmediğimize o kadar şarırıyorum ki ve ben artık ölümden çok korkuyorum o yüzden asıl ben seni koşturduğum için özür dilerim ben genelde rahatlamak için ıssız yerleri severim o yüzden birden koşmaya başladım"dediklerimden sonra bir anda sessizlik oluştu sadece nefes alış verişlerimiz ve kalp atışlarımız duyuluyordu bu sesizlikte bir süre sonra o derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı"Aslında biliyor musun Deniz?Ben de ölümden çok korkuyorum hem de çok her an ölebileceğini bilip ölünden korkmamak saçma oldu zaten değil mi?"dedi söylediklerine anlam veremediğimden"ne demek istiyorsun?"dedim o ise "sadece her insan her an ölebilir anlamında konuştum"deyince rahatladım lanet olsun onun için endişelenmiştim,tanımadığım biri için,onun için.Ona bir şey olmasından korkmuştum salak ben.

Ki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin