Kırık kalpler

47 3 1
                                    

"Geç oldu kalkalım mı?"dedim ben sonuçta bir yabancıya duygularımı anlatmıştım bu durumdan biraz da rahatsız."Sen bilirsin"dedi ve ardından "Ama istersen bir şeyler yiyelim"demesiyle ben şok oldum o soğuk biri değil miydi?"Peki aslında olabilir"dememle içimden kendimi pataklıyordum bu duvarlar bunun için miydi?hemen kendine benzeyen birini bulduğun için mi?
**
Yemek yiyeceğimiz yer küçük bir kafeydi ve şirindi,masaya oturduğumuzda telefonum çalmaya başladı arayan Uzay'dı açtım"Deniz neredesin sen!?saat sekiz olmuş hanfendi hala dışarıda Deniz?!"diye çemkirince"Ben iyiyim küçük bir kafede oturdum yemek yiyiorum merak etme"dedim ve telefonu kapattım Uzay'ın sinirle ilgili problemleri var çok çabuk sinirleniyor ve sinirlenince gözü dönüyor da diyebiliriz"Noldu sevgilin mi aradı?"dedi alıştığım soğuk tok ses"Benim sevgilim yok!"dedim soğuk ve sinirli bir sesle,ardından onun sorduğu sorunun canımı bu denli yekecağını bilmeden"Bu duvarları neden?"demesiyle beynimden vurulmuşa döndüm ama cevap veremezdim bu soruya"Peki sen?sen neden böylesin?"dedim bu cevabı beklemediğinden emin olarak "Boşver"dedi kapalı kutu.Fakat ben"Kırık kalpler"diyerek kendimi ona açtım.

**
Yemekler bitince eve girdim Uzay bacağıyla ritim tutarken beni bekliyordu ben eve girince oturduğu yerden kalktı ve bana bağırmaya başladı"Neredesin sen!nerede salak seni ne kadar merak ettiğimin farkında mısın?Deniz sana diyorum,Sen beni dinliyor musun?"her bir kelimesi kalbimi paramparça etmişti zaten kırık olan kalbimi"Dur"diyebildim sadece o ise devam etti"ne dur ne dur,asıl sen dur meraktan ölecektim burada senin haberin var mı?sen sadece kendini düşünen bir bencilsin sen evde yokken bana bir şey olsaydı,ben burada seni beklerken sana bir şey olsaydı?"ve elini bana vuracakmış gibi kaldırdı"Bana vuracak mısın?bir kez daha mı?hayır bu sefer olmaz!hatırlıyor musun bana vurduğunu ha?hatırlıyor musun?ama bir daha olmayacak sen bana bir daha zarar veremeyeceksin sevgili kardeşim"dediğimde bir anda dizlerimin üzerine çökme gereği duydum"Deniz ben-"
"sus!"dedim son gücümle ve koşarak evden çıktım.Bir günde ikinci defa kumsala gittim ve yine kendimi kumlara bırakarak ağlamaya başladım saat 21.30'du kumsalda hiç kimse yoktu yine,savunmasızdım fakat umursamadım en çok umursadığım önemsediğim insanın bana yaptı şeyi hatırlayınca bütün sinirlerim boşaldı hissizleştim o an işte o an hatırladım olanları.
Daha küçüktük yaşımız 9-10 falan oyun oynuyorduk Uzayla sanırım,hala hatırlamkta güçlük çekiyorum her şey parça parça,sonra ben onun oynadığı şeyi elinden alınca birden ne olup bittiğini anlayamadan Uzay bana vurdu ve ben olayın şokuyla başımı küçük masamızın kenarına çarptım en son hatırladığım kare ise Uzay bir eline bir de bana bakıyordu.Sonra hastaneye gitmişiz falan kaşıma dikiş atmışlar Uzay'a sakinleştirici falan vermişler kontrole sık gitmemizi istemişler.Bir dahaki kontrolde Uzay'ın sinir problemi olduğu ortaya çıkmış falan ama ben o günden sonra bir süre neredeyse hiç konuşmadım ya da bir hareket yapmadım oyuncaklara Uzay varken dokunmadım biliyordum Uzay belki isteyerek yapmamıştı ama ben hep korktum içten içe.Şimdi?şimdi probleminin azaldığını hatta bittiğini biliyorduk eskisi kadar yoktu ama niye elini kaldırdı bana niye yine vurmaya kalktı karşılık veremeyeceğim için mi? neden?ayağa kalkmak istedim ama gücüm yoktu gözlerim kızarmıştı başım oldukça fazla ağrıyordu o sinir ve panikle telefonumu almayı unutmuştum ve şuan burada beni kimse bulamazdı kimse.Hıçkırıklarımla buluşurken dalga sesleri ben burnumu çekmediğim halde burun çekiş sesleri duyduğumda burada yalnız olmadığımı anladım kafamı yavaşça sağa çevirdim bir erkek oturmuş elinde içki şişesi vardı"Bana bakmaya devam mı edeceksin yoksa yanıma gelip ne olduğunu mu anlatacaksın"dedi artık alıştığım soğuk ve tok ses,ayağa kalkacak gücüm yoktu ki yanına gidebileyim?!"Sen gelir misin lütfen?"diyebildim sadece sesimin kısık çıkmasına aldırış etmeden"Tamam"dedi ilk kez sesinde merhamet vardı ilk kez,yanıma yanaştı oturdu "Noldu?"dedi sesinde hala merhamet kırıntıları varken."Hiç"dedim kısıkça o kadar bağırmıştım ki sesim kısılmıştı "sen?"dedim."Hiç"dedi o da güçsüzdü çok belli oluyordu güçsüzlüğü yüzüne baktım simsayah gözlerinin çevresi kıpkırmızı olmuştu.Bomboş sahilde sadece iki insan oturuyordu,biz oturuyorduk.Hava biraz soğumuştu ve benim üstümde askılı bir bluzden başka bir şey yoktu Pars'ın üstünde ise bir thsirtten başta bir şey yoktu"Soğuk oldu kalkalım artık istersen"dedi aklımı okumuşçasına"B,ben o eve gidemem"dedim son kelimede sesimin azalmasına utanarak."Beni Baharlara bırakabilir misin?diye sorduğumda hissettiğim acizlik kelimelerle tarif edilemez gibiydi"Tamam"dedi ve kalkmama yardım etti bu geceyi Baharlarda geçirmek en iyisi olurdu herhalde.Fakat o kadar yorulmuştum o kadar kırılmıştım ki yürümekte zorluk çekmeye başladığımı hissettim ve bir anda durdum"Noldu"diye sorunca Pars"Biraz yoruldum sadece"deyince birden ayaklarım yerden kesildi öldüm mü?diye düşünürken Pars'ın kucağında olduğumu hissettim ama indirmesini isteyemeyecek kadar yıpranmıştım"Burası"dediğimde beni yavaşça indirdi ona karşı son kelimemde "Teşekkür ederim"oldu.
**
Kapıda Bahar'ı görmemle hemen boynuna atladım ve tekrar ağlamaya başladım yine makyaj yapmamış olduğuma şükrederek ailelerimiz birlikte çıkmışlar geç geleceklermiş bunu duyunca"Bahar ben bu gece buradak kal-" demeden sözümü keserek"Sormana bile gerek yok canım benim"deyip tekrar bana sarıldı canım arkadaşım benim bütün olanları anlattım ve beni dinledi sonrasında yattığımızda ise uyuyamadım bütün o yorgunluğa rağmen uyuyamadım beni yanına çağırdı saçlarımla oynarken uyuya kaldım.
**
"Bahar lütfen okula gitmeyelim" diye sızlanmama rağmen Bahar Uzay'ı aramış çantamı getirmesini istemişti fakat ben onunla oturmayacaktım Baharla oturacaktım zorlayamazdı.Biz Bahar'ın arabasıyla,erkekler ise Canla gitmişlerdi.Aslıya da her şeyi anlattıktan sonra zaten okula varmıştık hemen sınıfa geçtim ve Bahar'ı yanıma oturttum ama Pars,Pars vardı ama yok gibiydi gözleri şişmişti etrafa boş boş bakıyordu adeta işte o an tuvalete gidip yüzüme bakmak istedim gittim ve baktım çok güçsüz duruyordum kendimden utandım zil çalınca sınıfa girip oturdum ve derse odaklanmaya çalıştım.Ders sonrasında Uzay yanıma geldi ve konuşmaya başladı"Deniz ben cidden çok özür dilerim kendimi kaybettim sana el kaldırmamalıydım ve bağırmamalıydım ama lütfen lütfen beni affet yalvarırım merak ettim çünkü sana değer veriyorum ama el kaldırmam çok yanlıştı sen o kapıdan çıktığın anda kalbime bir şey oldu oturdum ve gece boyunda ağladım senden çok çok çok özür dilerim bak biz ikiziz ve ben senin bütün gece boyunca çok kötü olduğunu hissettim bir daha yapmayacağım,Deniz?"sanırım burada bir şey söylemem gerekiyordu "Uzay bak biz kardeşiz bu yüzden,gel buraya"dedim ve sıcıka sarıldım"Ağlama,biliyorum ben seni çok ağlattım ama lütfen bir daha ağlama"deyince daha fazla gömdüm başımı göğsüne ve bir müddet öylece kaldık"Canım kardeşim"dedi sonunda Uzay ,canım kardeşim.Fakat ben hala ağlamamı durduramıyordum dün olanlar beni o kadar yormuştu ki belki Uzay yine sinirine yenik düşmüştü?normalde asla affetmezdim ama o benim ikizimdi aynı anda doğmuştuk ve aynı anda büyüyorduk her şeyimi biliyordu ve ona karşı karşılıksız sevgi besliyordum.Bir ders boyunca sırama yatıp sessizce ağlamış ve Uzay'ın elini sıkıca tutmuştum ders bitiminde bizimkileri iyi olduğuma ikna ederek gönderdiğimde arkama döndüm ve Pars'ın solgun yüzünü,kızarık gözlerini,dağılmış saçlarını gördüm onun için üzüldüm o an, biz soğuk kişiler kolay kolay dağılmazdık ama şimdi ikimizde dağılmıştık,yüzüne bakmayı sürdürürken sessizce "İyi misin?"diye sordum o ise ondan beklemeyeceğim cevabı vermişti"Hayır"hala soğukluğunu korumaya çalışıyordu."Neden?"diye sorduğumda ise"Sence anlatacak mıyım"dedi haklıydı anlatmazsı ben de anlatmazdım ama sanırım onu teselli edebilirdim"Umarım kısa sürede iyi olursun"diye saçma bir cümle dökülmüşken dudaklarımdan vereceği tepkinin iyi olması için dua ediyordum"Umarım"dedi yarım bir tebessümle.
*
Okul bittiğinde yine eve gitmedim müzik odasına gittim çelloyu aldım ve sakince çalmaya başladım bastığım her nota beni rahatlatıyordu bir süre sonra hızlandığımı fark ettim ama durmadım devam ettim çok güzeldi bu an çok mutluydum hem de çok bir aydır başıma gelen şey kalmamışken bu denli mutlu olmam beni bile şaşırtmıştı yüzümde neredeyse ilk kez gülümseme vardı son bir aydır,yarım saattir çaldığımı düşündüğümde çelloyu bırakıp telefonuma bakınca cidden yarım saat olduğunu anladım arkamı dönüp kalktım ve okuldan çıktım ilk kez huzurlu bir şekilde yeni evimize girdim.

Ki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin