Her bölümde farklı üye ile Y/N olacaktır. Hepsini okumak zorunda değilsiniz istediğiniz üyeyi okuyabilirsiniz.
*Ağır smut olabilir rahatsız olan okumasın lütfen.*
Bugün Yoongi ile yemeğe gidecektik, o yüzden en güzel kıyafetimi giymeliyim. Elbiselerime bakarken gözüme yeni aldığım elbisem takıldı. Kısa, kırmızı bir elbise. Yoongi'yi etkilemeliydim. Elbisenin kumaşı çok güzeldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elbiseyi üzerime geçirdim ve aynanın karşısına geçtim. Elbise vücudumu çok güzel kavradı. O zaman makyaja geçelim. Rujumuda bordomsu bir renk yaptım göz makyajımda koyuydu. Saçımı düzleştirip uçlarını dalgalandırdım.
Tamamen hazır olunca aynanın karşısına tekrar geçtim. Bu gördüğüm kişi ben miyim? Ben bile her an kendime sulanabilirdim, neyse abartmayalım. Telefonum çaldı, arayan ikizimdi, Taehyung.
"Alo." Telefonu hoparlöre alıp masanın üstüne koydum, takı seçiyordum. "Ee peki ne yapacaksınız? Eğer seks yapacaksanız, BIGHIT bize hep prezervatif kullanmamızı söyledi." Telefona kaşımı çattım. "Tae öyle söyleme, iğrenç." Buluşmadan önce böyle şeyler düşünmedim hiç, olabileceğini sanmıyorum. "Sadece söylüyorum. Ya ikiniz yaparsanız? Bir daha asla size aynı şekilde bakamam." Gülmeye başladım, o da nefes verdi. "Yinede senin ikizin olacağım." Bir an durdu.
"Ya bizdede şu ikiz hissi varsa. Sen seks yaparken bende mi hissedeceğim?"
Takılarımı takmayı bitirdim. "O zaman muhtemelen seks yapmam." Tae gülmeye başladı. "Tamam, iyi eğlenceler." Dedi. İkimizde görüşürüz diyip telefonu kapattık.
Tae, Yoongi ile akşam yemeğine gitmenin iyi bir fikir olmadığını düşünüyordu, ama ne kadar mutlu olduğumu görünce fikri değişti.
Topuklu ayakkabılarımı alıp giyindim. Son bir kez kendime baktım ve ne kadar iyi göründüğümü gördüm. Kapım çalmaya başladı. Telefonumu ve çantamı aldım ve kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtım, Yoongi karşımda duruyordu. Tamamen bir prens gibiydi. "Selam, Yoongi." Gözlerimin içine baktıkça gülümsüyordum. "Selam Y/N. Hazır mısın?" Son bir kez kontrol edip onu kafamla onayladım. Kapıyı kilitleyip dışarı ilerledim. Yoongi'nin arabasına bindim ve arabayı gideceğimiz yere doğru sürdü.
Şık bir restoran, ama çok pahalı değil. Yoongi önceden rezervasyon yaptırmış. Garson bizi masamıza doğru yönlendirdi. Oturduktan sonra ikimizde içecek bir şeyler söyledik.
"Günün nasıl geçti?" Yoongi konuşmayı başlattı, menünün arkasından bana bakıyordu. "İyi geçti. İşte sorun yoktu." Ne yemem gerektiğine bakıyordum. Çok fazla şey vardı. Deniz ürünlerinden salatalara. Yiyeceğim şeye karar verip menüyü masaya bıraktım. "Peki senin günün nasıl geçti?" Diye sordum. "Dürüst olacağım. Stresliydi." Büyük bir nefes verdi.
"Geri dönüş yaptığımız zamanlar iş zor oluyor, seninle böyle yemeklere çıkamıyorum." Menüyü masaya bıraktı. "Yani uzun bir gündü. Merak etme, eminim her şey düzelir." Rahatlaması için gülümsüyordum ve farketti. "Teşekkürler." Garson geldi, ikimizde siparişlerimizi verdik.
