1, entrance to the palace

206 13 1
                                    

protect the royal
treasury

Tayland Kırallığı

12.07.1680
14:25

Saray, Taylad'ın tam ortasındaydı. Bu nedenle sarayın her hangi bir noktasından etrafa bakıldığında, Tayland'ın istediğiniz bir noktasını görebiliyorsunuz.

Bu özellik bütün saray halkının hoşuna gitse de, en fazla benim dikkatimi çekiyordu

Ve bu özellik de benim sevdiğim bir noktaydı. Çünkü Kral Babam, benim saraydan çıkmamı bir kusur olarak gördüğü için buradan çıkmam yasaktı. Eğer bu büyük ve şaşalı duvarların arasında sıkılırsam. Dadılarım beni sarayın avlusuna çıkartırdı.

Tabii bununla da kalmadı.

Artık büyüdüğüm için avluda eğlenemiyordum ve buda beni yalnızlığa sürüklüyordu.

Bu yanlızlığımı fark eden dadılarım, Kral babamın 2. Evlendiği kadına yani anneme söylemişler. Taylandın 7. Kraliçesi olan annem ise Kral babama söylemiş.

Doğrusu Kral babamın en sevdiği çocuğuydum.
Bunu saray şeflerinden duymuştum.

Ama diğer kardeşim olan Cheayoung'uda sevdiğine emindim.

Kral babam ilk evliliğinden çocuğu kız olunca, 2. kez evlenme gereği duymuş yani annemle. Yine bir kız olunca 3. kez evlendi. Nihayet üvey annem bir erkeğe hamile olmuştu da kraliyet soyu devam edecekti.

Saray içerisinde sıkıldığımı öğrenen babam, haftada 1 kez kasabaya inmeme izin verdi -muhafızların yanımda olması şartıyla tabii- ama bu bana yetmedi. Saraydan 3 günde bir kaçıyorum.

Odamın içerisinde bulunan büyük terastan aşşağıya, sarayın duvarlarına sarılmış olan sarmaşıklar yardımıyla aşağıya iniyorum. Şuana kadar kimse saraydan kaçtığımı fark etmedi doğrusu.

Halk arasında geziyor, onlarla sohbet ediyordum. Daha sonra sahile gider gemi kaptanlarına gemilere kasaları yerleştirmeleri için yardım ederdim. Bu iş benim günümün içinde en sevdiğim kısım.

Çoğunlukla zaten halk geçimini ticaret yaparak sağlıyordu.

Fakirlerdi ama benden daha mutlulardı doğrusu.

Onları izlemek beni çok mutlu ediyor.

Her çarşamba sebze, meyve pazarı kurulurdu.

Sabah o mükemmel meyvelerin ve sebzelerin kokusuyla gözlerimi açardım.

Sonra cuma günleri kıyafet pazarı kurulurdu.

O sabah satıcıların bağırışlarıyla uyanırdım.

Son olarak ise pazar günü pazar kurulurdu. O gün ise deniz mahsulleri satılırdı. Tayland liman kenti olduğu için deniz ürünleri çok çıkardı.

Bu pazarlar ise tam terasımın altına kurulurdu.

Bende tam bu zamanlarda çıkarım sarayda. Dışarıda pazar kurulduğunda sarayda da bir kargaşa oluyor.

Uyandığımda odama dadılarım gelir. Bana şaşalı parlak elbiselerimden birini giydirirdi.

Anneme neden dadılarımın olduğunu sorduğum da ise; onların bu sarayda ki işlerinin benimle ilgilenmek olduğunu söylerdi.

Bunun üzerine ise ben, dışarıda ki halkın neden dadısı olmadığını sorduğumda bana bağırıp bir daha halkın adını ağzıma almamam gerektiğini söylerdi.

Annemin halka karşı bir yargısı vardı. Aslında annem Kral babam hariç kimse ile ilgilenmezdi.

Onun bu sarayda ki görevi, mutfaktaydı.
Saray şefkerini denetler, sabah kahvaltıda ne yiyeceğimizi filan ayarlardı.

Bir de saray alışverişinden sorumluydu.

Saray için hep en iyi yiyecekler, en sağlam kumaşlar, ve en parlak kıyafetler gelirdi.

Gelen bu şeyler ise avluya bırakılırdı.

Tam da bu noktada ise annem devreye giriyordu.

Kapı muhafızı anneme haber verirdi, sonra annem ise saray yardımcıları ile avluya iner teker teker gelen ürünlerin en iyisini, en sağlamını seçer sonra saraya geri dönerdi.
Annem ise işte bunu yapmak için bir dışarı çıkardı.

Bana kalırsa bütün saray dışarıda ki insanlardan korkuyordu. Yoksa korkmasa hep halk ile iletişimde olurlardı. Ama halk Kral ve Kraliçenin çok iyi insanlar olduğunu söylüyorlar.

Annemin seçtiği malzemeler saraya giderdi. Geriye kalan çürük ve sağlam olmayan mallar ise halk pazarına götürülürdü. Ve halk ise o mallardan seçim yaparlardı.
Yani annemin işe yaramayacağını düşündüğü şeylerden.

Ben, halk ile saray halkı arasında ki iletişimin en ince ayrıntısına kadar biliyordum.

Cheayoung'un odası tam avluya bakar. Annem mal almak için avluya gidince bende hemen Cheayoung'un odasına giderim. Orada annemin ve saray hizmetlilerinin seçtiği malları izlerim. Daha sonra o mallar Saraydan çıkar ve tam da benim terasımın altında olan pazara getirilir.

Orada ise halk, kötü mallardan alış veriş yapar.

Cheayoung'un odasından hemen kendi odama koşup terastan aşağıya inerim.

Halk sarayda Kral babam, annem ve üvey annelerim haricinde kimseyi tanımaz ama kim halk arasında benim gibi kıyafetler giyen birisini görse şüphelenmez ki. Bende bu yüzden onlar gibi giyiniyorum.

Halk arasına karışıp kendi halim de eğleniyorum...


miamagi

protect the royal treasury | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin