E🍂(son...)

89 9 63
                                    

𝗦𝗼𝗻🍂

(Yazarın anlatımıyla)

Genç kız mektuba son cümlesini zar zor yazdıktan sonra elindeki kalemi bıraktı. Mektubu katlayıp sessizce ağlayan Jihyo'ya uzattı.

"B-bunu Matthew'e ver Jihyo."

"Somin-"

"Lütfen. Adresi çekmecenin içinde."

Çekmeceye uzandı genç doktorun eli. İçinden küçük kağıdı çıkardı. Bir yandan da yalvarıyordu Tanrı'ya. "Lütfen, lütfen o gitmesin."

"O-ona bu mektubu ver. Hiç bir şey deme. Ver ve git. Ayrıca Jiwoo ve Tae'ye onları çok sevdiğimi, onları affettiğimi ve bu zamana kadar yanımda oldukları için teşekür ettiğimi söyle."

Jihyo sesli bir şekilde elindeki mektuba bakarak ağlarken buna hazır olmadığını hissediyordu.

"S-sana da teşekkür ederim. Her zaman yanımda olduğun için."

"Ö-özür dilerim. Seni iyileştiremedim özür dilerim."

"Senin su-suçun değildi Jihyo. 𝐵𝑒𝑛𝑖 ö𝑙𝑑ü𝑟𝑒𝑛 𝑎ş𝑘ı𝑚𝑑ı. Suçlama kendini. Sen de b-benim kardeşim oldun bu süreçte. Seni çok seviyorum. Her şey için te-teşekkür ederim. Kendine i-iyi bak."

𝐺𝑒𝑛ç 𝑘ı𝑧ı ö𝑙𝑑ü𝑟𝑒𝑛 𝑎ş𝑘ı𝑦𝑑ı. Jihyo ağlayarak 'Hayır.' diye mırıldanırken... Somin'in sol gözünden akan acı bir gözyaşıyla birlikte, kucağında duran eli de yataktan düştü.

Jihyo Somin'e sarılmış bağırarak ağlarken Jiwoo'yla Taehyung'un buraya şimdi gelmemelerini istiyordu. Ama Tanrı bu sefer bir şey yapamamıştı.

"Tae hadi." 

"Ya Jiwoo. Ne yapayım. Tutuşturdun elime üç ayıyı. Koşturuyoruz bir de. Bak karizmam çiziliyor."  

"Öff Tae. Çok konuşuyorsun. Hadi Somin bekliyor."

İşte acı geliyordu.  

Koridoru bitirmiş olan Jiwoo ve Taehyung kardeşlerinin kaldığı odaya geldiklerinde kapıyı açtı Jiwoo.

Ama ikisininde görmeyi bekledikleri manzara bu değildi. Kesinlikle bu değildi. 

"Somin..." Sessizce fısıldadı Jiwoo.

"U-uyuyor değil mi? Tae git bak uyuyordur o. Uyandır Somin'i."

Sarsak adımlarla yatağa ilerledi Taehyung. Bir ağlayan Jihyo'ya bir Somin'e bakıyordu. Korkak bir şekilde elini kaldırdı. Elini küçükken sürekli pamuk şekere benzettiği yanağına götürdü Taehyung. Kardeşinin tenine elini koyduğunda eline gelen soğuk tenle elindeki peluşlar yere düştü.

Yavaşça elini çekerken ağlamaya başlamıştı bile. Gitmişti. Kardeşi gitmişti.

"Tae hadi. Uyandırsana Tae hadi. Neden ağlıyorsun Tae?! Çekil şurdan."

Taehyung yavaşça yere otururken hiç bir şeyi duymuyordu. Sessizce ağlıyordu. Kardeşi gitmişti.

"Somin. Somin uyan hadi. Bak biz geldik. Somin. SOMIN. JIHYO SEN DE SESLENSENE. UYANSIN. TAEHYUNG OTURMA KALK. UYANDIRALIM" 

Genç kız kabullenmek istemiyordu acı gerçeği. Kardeşinin gittiğini biliyordu. Ama istemiyordu...

"SOMIN. UYANSANA SOMIN. HADİ. HADİ SOMİN."

"J-Jiwoo, Jiwoo sakin ol güzelim."

"BIRAK! SOMIN UYAN SOMIN! GİTMEDİM DE SOMIN. SOMIN!"

Taehyung sevgilisini zar zor tutarken kendisi de deli gibi ağlıyordu.

DERNIÉRE DANSE 🍂BMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin