sabah alarmın sesiyle gözlerimi açtım hiç kalkasım yoktu fakat okul vardı yataktan akaklarımı uzatıp pofuduk terliklerimi giyindim ve banyoya gittim işimi halledip giyinme odasına girdim ve dolabın kapaklarını açtım , ne giyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu elime pileli bir beyaz etek ve üzerine koyu yeşil bir kazak giyindim ve altına da postallarımı giyinip odadan çıktım . duvara astığım gitarımı ve çantamı alıp odadan çıktım .masaya oturup bir şeyler yedikten sonra babam da bana eşlik etti.
-okul nasıl gidiyor kızım
-iyi gidiyor da baba seninle bir konu hakkında konuşmam gerekiyor
- ne hakkında
okul, tarih hocası ceyda hoca sürekli bana takılıyor müdürle konuşursan sevinirim
- tamam merak etme sen
teşekkür ederim ,dedim ve masadan kalkarak koltuğa oturdum ve telefonumu kurcaladım lavin'den mesaj vardı mesajlara girdim ve ne olduğuna baktım,yuh yaa boranın hesabını atmış bana, ne ara bulduysa artık ve hesaba girdim taş gibi çocuk hee diye geçirdim içimden .sahi ben hep bu lisedeydim neden borayı hiç görmemiştim belki de bu sene gelmişti. daha fazla oyalanmadan toparlandım bugün ahmet abi bırakacaktı beni okula.
arabaya bindim ve ahmet abi arabayı çalıştırdı bende dışarıyı izlemeye başladım
-nasılsın güneş
-iyim sen nasılsın iyi diyelim iyi olalım
- o ne demek şimdi
-üniversite sınavına çalışıyorum ya başım ağarıyor bu aralar
-ee izin alsana babamdan eminim verir
-ne bileyim yaa
-al,al hem sınavın var iyi çalışman gerek
-doğru diyorsun öyle yapıyım
okula gelmiştik arabadan indim ve okula doğru yürüdüm bizimkiler ortalıkta yoktu muhtemelen sınıftalardı ben de sınafa gittim sınıftada değillerdi neredelerdi bunlar ya sırama oturdum ve dışarıyı izledim
-selam
önüme döndüm ğöktuğydu
-selam
-naber
-iyi
-güneş sana birşey söyemem gereken bir şey var
-söyle dinliyorum
-güneş ben seni seviyorum
kaç dakika konuşmadan şokta kaldım bilmiyorum ama en son adımı söylediğini duydum
-göktuğ sen ciddi misin,şaka mı bu?
-hayır ciddiyim sana söyleyemiyordum ve artık dayanamadım
bütün sınıf bizi izliyordu neden böyle bir şey yapmıştı ve en önemlisi bora kapının önünde durmuş bize bakıyordu ne yapacaktım ben şimdi çantamı da alıp yerimden hızlıca kalktım ve kapıya doğru yürüdüm ve kapının önünde durup boraya baktım kemikli çenesi kasılmış bana bakıyordu hiçbir şey demeden çıktım ve merdivenlere doğru yürüdüm .
okulun arka bahçesindeydim ve gözlerimden yaşlar akıp gidiyordu neden ağlıyordum bilmiyordum ama kendimi çok kötü hissediyordum hele boranın bakışı eminim aramızda bir şey olduğunu düşünmüştü kafam çok karışmıştı göktuğ ne zamandan beri beni seviyordu yerimden kalktım ve ön bahçeye yürümeye başladım bu kafayla derslere giremezdim.
kapıdan çıkacakken biri bileğimde tuttu kim olduğunu görmek için arkamı döndüm yok artık göktuğydu ve beni kendiye çekip öptü, onu itekleyerek kendimden uzaklaştırdım
ne yapıyorsun sen diye bağırdım ve yüzüne sert bir tokat yapıştırdım bana öyle bir bakıyordu ki
-onun yüzünden mi beni istemiyorsun
-ne diyorsun ya sen dedim ve biri beni arkadan çekip uzaklaştırdı boraydı, göktuğnun yüzüne sert bir yumruk indirdi, bütün herkes bize bakıyordu ve göktuğda boranın yüzüne doğru yumruk savurdu birkaç kızın çığlığı havada asılı kalmadan kuzey ve oğuz borayı göktuğnun üzerinden çekerken emirde göktuğyu kaldırdı ve müdür geldi derhal odama dedi üçümüz de müdürün peşinden okula doğru gittik.
