"Keklerini istemiyorum," Alt dudağım, ayazda kalmış gibi tir tir titriyorken, gülen yüzü düştü bir anda."Neden?" Kırılmış sesi doldurdu sağır olacak kadar çınlayan, kulaklarımı.
"Eve gitsen iyi olacak," Dudaklarıma alay edermişcesine titreyen ellerimi masamın altında kanatmak istercesine. tırnaklarımı geçirdim.
"Sorun ne Yuna? Ne oldu birden bire?"
Mideme ağrılar giriyor, bedenim iki buz dağının arasında kalmasına rağmen terliyordu.
"İyi misin?" Korkuyla titreyen bedenime bakarken, ne yapacağını şaşırmış bir şekilde etrafa bakıyordu.
Sadece, çok fazla üzüldüğüm zaman oluyordu böyle. Birazdan kusmaya başlayacaktım, ve ne olursa olsun beni böyle görmemesi için her şeyi yapabilirdim.
"Bir daha gelme," Ellerim bir kalkan gibi karnımı sararken bana doğru yürüyen adımları durmuştu.
"Keklerini de seni de istemiyorum."
Üzgünüm, eğer buraya gelmeye devam edersem yaşadığım sürece seni sevmeye devam edeceğim. Bu benim lanetim.