1.Bölüm 'Ağıt'

5 0 0
                                    

Öncelikle merhaba :)
Bu benim ilk hikayem kusurlarım affola. Belirtmek istediğim tek şey düşüncelerinizin benim için ne kadar önemli olduğu satır aralarına ya da sonlarına onları bırakırsanız gerçekten çok mutlu olurum. Laf kalabalığı yapmayayım sizi Berceste ile tanıştırmak için heyecanlanıyorum. Daha fazla bekletmeyeceğim hoşça kalın..

Bana özel hazırlanmış odada boy aynasının önüne dikilmiş kendimi izliyordum.Bordonun en güzel tonuna ev sahipliği yapan kostümümün kumaşına dokundum usulca ,arkama doğru döndüğümde belimin bitimine kadar inen derin sırt dekoltesiyle bakıştım arkamın dekolte şöleni önümü dönünce yerle bir oluyordu .Yuvarlak yaka uzun kollu badi ustaca altımda ki mini şortla birleşiyor mükemmel bir tuluma dönüşüyordu.Köstümün en can alıcı kısımlarından biri ise hiç şüphesiz şortu kapatmak için hiçbir çaba sarf etmeyen kısa bordo asimetrik tüldü .Her hareketimde benimle birlikte zarifçe uçacağına emindim bu düşünce ister istemez gülümsememe sebep oldu bakışlarım yüzüme kaydı.
Beyaz tenim saten bitişli ince bir fondötenle aynalanmış ,gözlerim ince ama keskin eyeliner ile belirginleşmişti .Kahverengi kirpiklerim rimelin simsiyah büyüsü altında hapsolmuştu.Dudağım ise yapayalnızdı ruj kullanmaktan nefret ederdim.Kendi dudak rengimin kırmızılığı yüzünden olduğunu söylerdi annem.
Bakışlarım hala aynada kendimi süzerken kapının tıklatılmasını işittim kafamı çevirdiğimdeyse Alpay Abi içeriye çoktan bir adım atmıştı.
'Berceste ,hazır mısın güzel kızım?'
Yüzüne baktığımda uykusuzluktan ve yorgunluktan ortaya çıkan göz altları içimi sızlattı bana hiçbir zaman bir eğitmen edasıyla yaklaşmamış küçük yaşta vedalaştığım babamın yokluğunu hissettirmemek için elinden geleni yapmıştı.Cevap vereceğim sırada makyaj masasının kenarına bıraktığım çantamdan telefonumun sesi doldurdu odayı.Yavaş adımlarla ilerleyip telefonu elime aldım. Arayanın annemin doktoru olduğunu görünce tüm bedenimden bir ürperti geçti telaşla aramayı yanıtladım.
'Berceste müsait misin?'
Selçuk abinin gergin sesi kulaklarımı doldurdu titremeye başladım.
'Noldu Selçuk Abi'
Sesim fısıltıdan ibaretti. Alpay Abi doktorun adını duyunca birkaç adım yaklaştı bana telaşını hissettim bu daha çok gerilmeme sebep oldu.
'Annen'
Devamını getiremedi titrek sesi.Dondum.Keliminin tam anlamıyla taş kesildiğimi hissettim bakışlarım Alpay Abi'ye kaydı.Birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra anladı her şeyi gözlerinde ki yıkılışa şahit oldum.Telefonu elimden alıp masanın üstüne bıraktı.Sıcak elleri buz gibi sırtımı sarmaladı.Kıpırdamadım ,hiçbir şey söyleyemedim.İlk saniyelerdeki tepkisizliğim yavaşça öfkeye büründü gözlerimle odayı taradım yıkıp dökmek istedim kendimi hırpalamak istedim canım çıkasıya kadar çığlık ata ata ağlamak istedim .Suratım beton bir duvar kadar hissizdi ama ben kalbimi parçaladım . İki yıldır gördüğü kemoterapi bir işe yaramıyordu bende farkındaydım ama görmezden gelmeye çalışıyordum kabullenmek istemiyordum annem hep benimle kalmalıydı. Yarın yanına dönecektim sadece üç gün olimpiyatlar için Rusya'ya gelmiştim .Son görüşmemizde ellerine sarılıp saatlerce kıpırdamadan oturmuştum ben onu izledim o beni .Destekleyici gözleri her zaman ki gibi üstümdeydi. Göz bebeklerim titredi ,bacaklarım uyuştu ,ellerim karıncalandı boğazıma oturan düğümü hissettim soluk bir nefes çektim içime Alpay Abi den uzaklaştım. Kapı tıklatıldı içeri giren görevli sıramın geldiğini söyleyip hızlıca çıktı odadan .Alpay Abi gözlerime baktı.
'Güzel kızım çıkma istersen ben açıklarım herkese durumu ,bütün sorumluluk bende sen yeter ki tamam de meleğim.'
Gözlerimi kaçırdım .Annemin gözleri düştü zihnime gülümseyen bakışlarını bana çevirdi sanki.Buradan geri dönmemi hiç istemezdi biliyordum. Yüzümdeki ifadesizlikle çenemi kaldırdım.
'Hadi bekletmeyelim geç kalıyoruz.'
Tepkisine bakmadan kapıya doğru ilerledim hızlı hızlı yürüyordum.Buz pistine yaklaştığımda arkamda ki abimin telefonla birilerine haber verdiğini duyuyordum istemedim bunu ama artık yapacak hiçbir şeyim yoktu. Son kez dönüp boş gözlerle ona baktım ismimin anons edildiğini duyunca derin bir nefes çektim içime . Bu kadar sakin kalabilmem beni bile şaşırtıyordu kendimi hayretler içinde izliyordum. Ama bunu yapmak zorundaydım senelerce emek vermiştim buz patenine . Ailece gittiğimiz son etkinliklerden birisiydi babamın teklifiyle bir buz pistine gitmiştik.O kadar mutluydum ki çok sevmiştim bu etkinliği babam bunu fark edince ise ilk işi beni bir kursa yazdırmak olmuştu.Onun gidişinde sonra ise annem beni hep desteklemiş teşvik etmişti.Buzun üstünde süzülürken ne kadar mutlu olduğumun farkındaydı hastalığını öğrendiğimizde üniversiteyi pateni her şeyi bırakıp sadece onunla ilgilenmeyi teklif etmiştim.Kızgın gözlerini anımsadım birden bu acılı bir gülümseye sebep oldu.
Usulca pistteki yerimi aldım. Kafamı kaldırıp kocaman kalabalığa baktım alkış sesleri kulaklarımı doldurdu gözlerim kalabalıkta gezindi Türkiye'den gelen sponsorların temsilcilerin olduğu locaya kaydı gözüm.Hepsinin tedirgin bakışlarından durumdan haberdar olduklarını anlamıştım. Bakışlarım yeşil gözlerle çarpıştı. Tedirginlik ,endişe,üzüntü ve çözemediğim birkaç duyguya daha ev sahipliği yapıyordu hareleri yüzüne baktım.Köşeli çenesi mesafeden dolayı tam emin olamadığım ama düzgün olduğu belli olan burnu ve çatık kaşlarıyla gözleri tamamen bana odaklıydı.Koyu kumral saçları özenle geriye doğru taranmış kirli sakalları ise bu özene savaş açmış gibiydi.Yüzümü çevirdim.Eğik duran başımı kaldırıp duruşumu dikleştirdim. Çok severek seçtiğim Nuvole Bianche 'nin ilk tınısını duyduğumda 'senin için anne' diye fısıldadım.

Adımlarımı zarifçe kullanarak buzda ilerlemeye başladım pistte ilk turumu tamamlayıp yavaşça koreografiye başladım sağ bacağımı 180 derecelik açıyla açıp elimle destekledikten sonra sol dizimi kırarak yavaşça eğim aldım kendi etrafımda sekiz tur döndükten sonra yavaşça dönerek dikleştim.Pistin diğer ucuna minik hareketlerle ama ciddi bir süratle ulaştığımda planladığım gibi tam çarpacağım anda seri bir şekilde dönüp sol ayağımın üzerinde ileri doğru süzüldüm.Tam ortadayken sıçrayıp dönüşlerimi tamamladım boğazıma bir yumru oturdu o an .Sakin ve zarifçe hareket eden bedenimi öfke ele geçiriyordu son dönüşümü gerçekleştirdiğimde buza inişim olması gerekenden çok daha sertti ayak bileklerimin sızladığını hissettim umurmasamadım.Pistin diğer ucuna olağan hızımdan çok daha fazlasıyla ulaşırken gözlerimin buğulandığını hissettim tüm bedenim artık uyuşuyordu kendimi o kadar sıkıyordum ki . Hızımdan dolayı kimse yüzümdeki ifadeyi göremezdi ama hareketlerim tüm öfkemi herkese açık ediyordu. Hedeflediğim noktaya ulaştığımda yutkundum kusmam gerekiyordu bütün bu hisleri kusmam gerekiyordu kendimi daha fazla tutamadım .Diğer uca doğru hızla ilerken boğazımdan acı bir çığlık koptu ta ki bitiş noktasına kadar.Seyirciler seçtiğim duygu tonlu enstrümantal müzik yüzünden bunu gösterinin bir parçası sanmış olacak ki salondan çığlık ve akış sesleri yükseldi .Kimse bunun gösteride olmadığını anlamadı bile.Boğazım acıyordu ses tellerimin feryatlarını da göz ardı ettim.Sırtım yavaşça eğilirken dizlerimi kırarak harekete yardımcı oldum .Ensemde balerin topuzu yapılmış saçlarım buz zeminle buluşunca sağ elimle destek alarak bacağımla dönüşü sağladım bitiriş hamlem için son kez sıçrayıp sol ayağımın üzerine sert ama dengeli bir şekilde iniş yaptım. Dizimi kırarak sağ bacağımı uzattım ve kollarım öne doğru eğildi başımı zemine indirdim ve gösterim bitmişti. Tam o an sol gözümden bir damla yaş firar etti görüş açım buğulandı . Salonda kıyamet koparcasına alkış ve çığlık sesleri yankılanıyordu irkildim toparlanıp duruşumu dikleştirdim ,çenemi kaldırıp salonu ve jüri üyelerini selamladım yaşlar artık gözlerimi terk etmiş çeneme doğru süzülüyordu. Çıkış kapısına doğru gitmeye başladığımda sanki ilerledikçe yol uzuyordu ve ben hayatımda ilk defa buzun soğukluğunu tüm bedenimde hissettim .Damarlarımda kaynayan kan içinden küfürler ediyordu. Kapıya birkaç adım kala artık her yer bulanıktı ilerleyemeceğimi düşündüğüm anda Alpay Abi elini uzatıp beni kapıya çekti yüzüne bile bakamadım bana ayrılan odaya doğru hızla girip kapıyı kilitledim. Aynanın karşısındaki duvara çöktüğümde kendimle bakışıyordum. Bütün makyajım yüzümün her tarafına dağılmış saçlarımdan birkaç tel özgürlüğünü ilan etmişti nefesim hala düzene girmediği için göğsüm hızla inip kalkıyordu .Hiçbir şey düşünmek istemedim o an sadece bu günün bir an önce bitmesi için dualar ettim içimden .Kapının hızla çalınması ve abimin 'sonuçlar açıklanacak hadi güzel kızım ' diyişini duyduktan sonra kapının kilidini açtım makyöz aceleyle odaya girip makyajımı tazelemeye başladığında sinirim gün yüzüne çıktı.
'Alpay Abi al şunu başımdan makyaj falan umrumda değil siliyorum şimdi '
Çaresiz bakışlarla yüzüme baktı ama hiçbir şey söylemedi makyözle birlikte odadan çıktığında beni yalnız bırakmak için gittiğinin farkındaydım.Islak mendille yüzümü kazımak ister gibi çıkardım makyajımı beyaz tenimde bu savaşın izleri kendini belli ederken bal rengi gözlerim ise şiş ve kızarmıştı dudaklarım ağladığım için rengini koyulaştırmış açık kumral saçlarım ise bizi serbest bırak diye yalvarıyordu .

Sonuçlar için jürinin önünde dizilmiş iki kişi kalmıştık .Heyecanlı bile değildim senelerdir bu günü beklerken şimdi sadece bedenen buradaydım. Sonuçları açıklayan kadına baktım. Gözlerimin içine bakıyordu ve bir anda ismimi okudu kazanmıştım olimpiyatlarda ülkemizde ilk defa bu dalda altın madalyayı kazandıran sporcu olmuştum. Acı acı gülümsedim alkış sesleri tekrar eşlik etti . 'Senin için anne '

Madalyam takdim edilmiş birsürü fotoğraf çekilmişti gülümseyebildim mi onu bile hatırlamıyordum gitmek istiyordum sınırlarımı çoktan aşmıştım . Pistten dışarı çıkıp abimi gördüm sonrası ise bomboş karanlıktı.

Berceste Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin