•Bu Öğretmen Kavalye

302 32 50
                                    

Önerilen şarkılar: in the name of love. Ve ariana grande - 34+35 Yazarken onları dinledim dkkxkxkxkxmxnnx.

_____________________

Aradan bir hafta geçmişti ve herşey çok güzel gidiyordu Sebastian hergün ders vermeye geliyordu.

Ve ona herzaman kinden daha kibar ve yakın davranıyordu.

Onu düşünmesiyle daha hızlı atan kalbine götürdü ellerini sıkıca tuttu orayı.

Sırıtıyordu ama nedenini bilmiyordu.

Bir yandan da onu izleyen Adrian ve Vincent'ten habersizdi.

İkili şaşkınkardı.

Oğullarını ilk kez böyle görüyorlardı.

Ama bir kıpırdanma fark ettiklerinde hızlı bir şekilde oradan ayrıldılar ve sanki daha yeni geliyorlarmış gibi kapıyı çaldılar.

Aslında ikili buraya onu izlemeye, dinlemeye değilde ona bir şey söylemeye gemişlerdi.

Ama oğullarını öyle görünce dayanamamış ve izlemeye başlamışlardı.

Kısa sürede gelen "gir" komutu ile ikisi birlikte içeri girdiler.

Ciel ise onların bu heyecanına anlam veremeyip. Hala açık olduğunu fark ettiği ekrandaki fotoğrafı hızlıca çevik bir hareketle kapattı.

Onlardan bir şey saklamak istemiyordu ama öğrenmenelerini de istemiyordu çünkü daha kendi bile bu duygunun adını bilmezken ya da kıyamazken nasıl onlara anlatabilirdi ki?

Sebastian'a karşı bir şeyler hissettiğinin farkındaydı. Bunu çabuk fark etmişti zaten adam etkilemeyecek gibi değildi ama onunki etkilenmeden daha fazlaydı ama bir ad - isim koyamıyordu bu yoğun hislere.

Ona dikdik bakan babalarına döndü düşüncelerinden sıyrılıp.

Ve ne olduğunu sorarcasına baktı.

Onlar kolay kolay odasına gelmezdi mutlaka önemli bir şey olmuştu.

Çok geçmeden Vincent konuşmaya başladı.

"Yarın akşam Alois Trancy mahlikanesinde bir maskeli balo düzenlicekmiş ve özellikle bizi de davet ediyor."

Ciel "Alois.." dedi kendi kendine çok tanıdık bir nida bırakıyordu kulağında.

Kim olabilir diye düşündü. Kesinlikle itiraz edecekti öyle boş şeylere gitmeyi evde boş boş oturmaya yeğlerdi.

Düşüncesini yarım kesen, sanki aklını okumuş gibi konuşan babası Adrian oldu.

"Evet geliyorsun itiraz kabul etmiyoruz. Şimdi adacele edip sana düzgün bir kavalye ayarlayacağız."

Derin bir of çekti ama aklına gelen fikir ile içten bir şekilde gülümsedi ve konuşmak için ağzını araladı.

"Peki madem gelmek zorundayım? O zaman kendi kavalyemi ben seçebilir miyim?" diye sordu ikna etmek amacılığıyla yavru kedi gibi masum masum Bakarken. Bu taktik her zaman işe yarıyordu.

İkili bir süre düşündükten sonra "zoraki" onay verdi ve odadan çıktılar.

Hızlı bir şekilde telefonunun ekranını ardından da kilidini açtı.

Wattsapp mesajlar kısmına girip tereddütle gördüğü İsme tıkladı.

Hızlı bir şekilde ama üstünde çok düşünerek gezdirdi parmaklarını klavyede.

Baby:
Sebastian?

Daha 1 dakika dahi geçmemişti ki cevap geldi.

Bay Ateşli:
Evet, Ciel?

𝗕𝗹𝗮𝗰𝗸 𝗧𝗲𝗮𝗰𝗵𝗲𝗿 || 𝗦𝗲𝗯𝗮𝗖𝗶𝗲𝗹 ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin