𝗕𝗹𝗮𝗰𝗸 𝗧𝗲𝗮𝗰𝗵𝗲𝗿 || 𝗦𝗲𝗯𝗮𝗖𝗶𝗲𝗹 ||

•Bu Öğretmen Mavi Seviyor

Ölmedim kdkslsldk
---------

Zil ile birlikte uyandığında zaman saat 17:00'e geliyordu. Ve haliyle derslerde bitmişti nasıl bu kadar uyumuştum anlamıyordu.

Çantasını aldı ve kalktı ardından hatırladığı şeyle korku ile yüzünü buruşturdu ve koşar adımlarla yürümeye başladı.

Sebastianı bulmalıydı.

Telefon numarası olduğunu hatırlayınca göz devirdi ve cebinden çıkarıp ekran kilidini açtı.

İsme tıklayıp derin derin nefeslerle parmaklarını klavyede gezdirerek özenle seçtiği kelimeleri yazmaya başladı ki..

Sebastian ondan önce davranıp yazmıştı bile.

İçinden geçirdi Ciel "İyi insan lafın üstüne gelirmiş.."

Ardından mesaja cevap verdi gerizekalı gibi görüldü atmıştı bir de bekliyordu öyle.

Bay Ateşli:
Neredesin?

Baby:
Okul kapısındayım.

Bay Ateşli:
Tamam, bende öğretmenler odasındayım hemen geliyorum,bekle orda :)

O mesajı atalı daha 1 dakika geçmeden omzunda bir el hissetti sımsıcaktı.

Önce ele baktı.

Beyaz eldivenler...

Sonrada beyaz eldivenli elin sahibine.

Sebastian!?

Daha 1 dakika geçmemişti ne kadarda hızlıydı.

Çok olmuştu resmen.

Çünkü öğretmenler odası bu okulun uzun kolidorunu geçtikten sonra 2. katındaydı.

Yoksa koşmuş muydu?

Adama sadece mal gibi baktığını 5 dakika sonra fark etmişti.

Kendini dövmek istedi o an.

Avanak avanak bakmıştı adama sadece.

"Ah..Üzügünüm dalmışım..Merhaba Sebastian."

Yüzüne kocaman gülümseme kondurdu Sebastian.

Ciel de ona bakmıştı bir süre ve oda aynı şekilde gülümsemişti.

"Ama bu gülümseme Sebastian'a daha çok yakışıyor.." diye düşündü.

"Merhaba,Arabam şu tarafta hadi gidelim istersen."

Ciel adamın sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp kafasını usulca "Olur-Evet" anlamında salladı.

Bu adamın sesi onu büyülüyordu sanki hipnotize ediyordu insanı ve her istediğini yaptırıyordu.

Birlikte arabaya doğru gitmişlerdi.

Sebastian önce arabanın kilidini açmıştı.

Ciel de arabayı incelemişti o sırada.

Durumunun iyi olduğu çok belliydi zaten.

Araba son model değildi, ama çokta eski değildi çok hoş ve mütevaziydi.

Ne çok gösterişli ne de çok sadeydi rengi simsiyahtı.

Sebastian o sırada gelip onun kapısını açmıştı ve elini nazikçe tutarak binmesini sağlamıştı.

Ardından kapıyı kapatıp kendi de binmişti.

Arabayı çalıştırmış ve sürmeye başlamıştı.

Arada Ciel'e ufak bakışlar atıyordu.

Bir süre boyunca ikiside hiç konuşmadı.

Ama yine sensizlikten sıkılıp, o mutlak sessizliği bozan Ciel'in ta kendisi olmuştu.

"Sebastian..?"

"Evet Ciel?"

(olm Sebastian öyle Ciel deyince Bi tuhaf geldi lan)

"En sevdiğin renk ne?"

Sebastian bir süre yola bakıp boş olup olmadığını kontürol etmişti e haliyle cevap da vermemişti.

Yolun boş olduğuna kanaat getirince ona döndü ve gözlerinin içine baktı.

"Siyahtır.." diye geçirdi içinden Ciel.

Ama sebastian.

"Mavi " diye vurguluyarak söylemişti. Ardından etkileyeci bir şekilde ekledi "Tıpkı gözlerin gibi."

Ciel domatez gibi olmuştu.

"Domatez görse kısakınır." diye düşündü Sebastian.

Yola dönmüştü Sebastian hafif kıkırdıyarak.

Ciel ise yanıyordu.

Bu konuşmadan sonra araba yine mutlak sessizliğine dönmüştü sessizliği bozan sadece Ciel'in arada yolu tarif etmesiydi.

Onlar için çok uzun geçen bir yarım saatin ardından -ama bundan gayet memnundular- eve varmışlardı.

Ciel çantasını alırken,Sebastian çoktan arabadan inmiş ve Ciel'in kapısını açmış bekliyordu.

Ciel'de onun uzattığı eli utangaçça tutup indi.

Sebastian arabadan inen Ciel ile birlikte kapıyı kapatmış ve arkadanda arabayı kilitlemişti.

Aradındam önden yürüyen Ciel'i takip etmiş ve kapıya varmışlardı.

-----------

DİĞER BÖLÜM TANIŞIYOLAR SONUNDA 6. BÖLÜM OLDU HALA TANIŞAMADILAR LAN DKSKKSKDKD NE UZUN YAZDIM Bİ TANIŞTIRMA FASTLINA GELEMEDİM HA DKDKKSKS

neyse onuda birazdan yazarım herhalde ama ne zaman biterde yayınlarım Bilmiom.

SebaCiel li kalın,Bye-🥰🤧

•𝗦𝗲𝗯𝗼