İmzalar atılmış, sonu muamma bir yola girmiştik.
Selin Cemo'ya yapmamız gerekenleri anlatmış,eline de çektiğimiz paranın bulunduğu kartı tutuşturmuştu.
İlk iş olarak iki tane laptop alacaktık. Ofisboy ayakları...
Bir elektronik mağazasına gittik. Şöyle özellikler böyle nesil tam bir ofis canavarı vs vs.. Anlatıyor satış elemanımız. Tabi biz bu yollardan geçmiştik lakin garibim Cemo'nun aklı çoktan karışmıştı bile. O piti piti yaparcasına şu olsun dedi. Küçük bir çocuk oyuncak seçercesine...
Laptopları aldık ve benim eve geçtik. Çektiğimiz paradan 3.000 lira daha eksilmişti.
Üst komşudan rica minnet internetini kullanmamız üzere izin aldık. Ne kadar profesyonel ilerliyoruz gördüğünüz üzere.
Laptopları açtık ama hala benim ne yapacağımız hakkında bir fikrim yoktu. Peki ya Cemo ?
Cemo bir hacker vari laptop kucağında siber alemi fetih edecekmiş edasında...
Birer yıkık olsak dahi bilgisayar kullanmasını az çok biliyorduk internet kafede oyun oynarken geçirdiğimiz çocukluğumuz sayesinde.
" Abi masa onyediyi 50 kuruş daha uzat " bence yeterli bir deneyim değil mi ?
Neyse Cemo bu arada birşeyler indiriyor kendini kaptırmış halde. İşini bitirdikten sonra;
"Al" diyerek . Kucağındaki laptobu bana verdi diğer laptobu alıp aynı işlemleri onda da gerçekleştirdi.Ben hala mal mal izliyordum. Sonunda ;
" Evet hazırız ortak " diyen Cemo olayı bana da anlattı."Borsa"
Borsada yatırım yapacaktık. Mevcut paramız ile kağıt alıp satacaktık. Bu bizim için kurtlar sofrasında iki koyun demekti. Anladığınız üzere koyun biz oluyoruz burada.
Borsa basit mantık olarak piyasadaki şirketlerin kağıtlarını satın alarak o şirketlere çok küçük oranlarda kar zarar ortakları olmak demek.
Şirket kâr açıklar ise senin elindeki kağıtta değer kazanacak sende kâr edeceksin yada tam tersi zarar.
Görüntü olarak bu kadar basit görünse de arka planda dönen olaylar çok farklı idi.
Cemo başladı internetten şirketleri araştırmaya ; Ak peynircilik, Ceyhun çimento, Pibank ...
Ben tamamen seyirci pozisyonunda kalmıştım. Bizim ne alakamız var borsa morsa...
Cemo nasıl bir gaza geldiyse sanki bana bir holdingde CEO beyefendi.
Sonuç olarak Ak peynircilik hissesi almaya karar vermiş;
" Ne dersin ortak alalım mı?" Diyerek bana dönmüştü.Bende öküzün trene baktığı gibi ekrana bakıyor kırmızı yeşil grafikler görüyordum.
" Sen bilirsin Cemoli" diyebildim sadece.Cemo'da kalan 37.000 liramızın 17bini ile APE(Ak peynircilik) hissesi alıverdi.
Şimdi ise yaptığımız tek şey ekranda hissenin yükselip düşüsünü izlemek. Bir yandan da hisse ile ilgili yorumları okumak.
Yazıyordu millet ;"Bu şirket hayal ürünü bunlardan birşey olmaz"
" Dolandırıcı bunlar ocağımız söndü "" 100bin liram vardı düğün yapacaktım bütün param burada battı kız beni terketti, babam eve almıyor açız aç"
Bu son yorum gerçekten enteresandı. Bir anda beni de bir korku sardı. Bizim de bütün paramız batarsa 62bin lira borç iki avanak biz nasıl ödeyecektik. Çalışmayı beceremez , diğer insanların tavırlarını kaldıramaz çeker giderdik fakir de olsak özgürdük. Peki ya borcumuz varken rest çekebilecekmiydik?
Bilmem kaç ay kaç yıl bu borcu ödemek için milletin ağız kokusunu çekip bankaya mı çalışacaktık?
Ben bu düşünceler içene dalmış iken bir ses ile kendime geldim ;
" İşte buuu " bağıran Cemo kardeşimiz heyecan ile şimdiden 500lira kâr ettiğimizi haykırıyor çocuk gibi seviniyordu.Bende ekrana odaklandım evet aldığımız kağıt bir miktar kâr yazmış 500lira kazanmıştık. Grafik sürkeli hareket halinde idi. Bir saniye önce +2 olan bir saniye sonra -1 e dönebiliyordu. Çok kıvrak bir ortam anlayacağınız.
Günboyu bu şekilde devam etti taki akşam olup piyasalar kapanana kadar. 400 lira kar ile günü bitirmiştik. Yarın sabah tekrar açılacaktı borsa piyasaları.
Yerimden kalktım mutfağa geçtim. Dolabı açtım sadece iki yumurta ve küflenmiş birkaç ıvır zıvır birazda peynir. Peyniri görünce aklıma direk APE geldi. Bizde artık piskolojisi bozulmuş borsacılar olacaktık herhalde. İki yumurtayı aldım az olan peynir ile çırpıp ufak bir omlet yaptım ve tabiki çay .Cemo ile yumulduk.
Az önce borsada binler ile yatırım yapma derdinde olmamıza rağmen şuan iki yumurta ile karnımızı doyurmaya çalışıyoruz.
Demek ki yatırımcı olmak böyle birşey...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIKIK MIKIK
General FictionBana sorarsanız iki türlü düşen vardır; -Düştüğü yerde çürüyen -Düştüğü yerde yeşeren Bakalım bizim hikayemiz hangisi olacak.