21.Bölüm

2K 116 11
                                    

Yeni bölüm geldi arkadaşlar. Okuyanların yorum yapmasını istiyorum.Hepinize teşekkür ederim ^^

Bu arada Karanlık Oyuncu isimli hikayeme bakmanızı rica ediyorum. Beğenerek okumanızı umduğum, farklı konusu olan bir hikaye. 

Hepinize tekrar teşekkür ederim.

İyi okumalar :D

Amy'nin dilinden;

Daniel bana zafer gülümsemesi atarken, sinirlerime hâkim olmaya çalışıyordum. Şu anda benim hakkında çok yanlış şeyler düşündüğüne adım gibi emindim. Ne yapıp edip, bu işi lehime çevirmem gerekiyordu.  Bir süre durakladıktan sonra konuşmaya başladım.

“Kabul etmeliyim ki beni fazlasıyla şaşırttınız. Böyle bir oyun tezgahladığınızı asla tahmin edemezdim.”

Daniel başını sallayarak dediklerime onay verdi.

“Ama… Ben buraya gelip, bu soruyu sormamın asıl sebebini de söyleyim.”

“Açık değil mi?”, dedi Daniel hafifçe sırıtarak.

“Evet  Nicole için endişelendiğim fazlasıyla açık. Senin ona ilgi duymadığını ve duyguları ile oynayabileceğini düşündüğüm için, şu anda buradayım. Nicole benim için Andy’den farksız. Onun üzülmesi, hele ki benim yüzümden üzülmesine asla izin veremem. “

Bu cümleleri bi anlık cesaretle kuruvermiştim. Daniel kızar mı yoksa kızmaz mı bilmiyorum ama şu anda durumu lehime çevirmeyi başarmıştım.

Nicole’nin dilinden;

Ablamın yapmış olduğu sınavdan 80’nin üzerinde not almayı bekliyordum.  Çünkü ona mahcup olmamak için çok çalışmıştım. Umarım mahcup ta olmazdım.

Bu düşünceler kafamda dolaşırken sırt çantama attığım telefonun titreşimiyle olduğum yerde zıpladım. Hemen telefonu alıp, açma tuşuna basarak;

“Bay Flaruk?”, dedim heyecanlı bir şekilde. Hayatımı kurtardığı için ona kendimi borçlu hissediyordum.

“Nicole. İyi misin bakalım?”

“İyiyim teşekkür ederim. Sizde iyisinizdir umarım.”

“Sağol bende iyiyim. Seninle konuşmak istiyorum. Eğer vaktin varsa sizin okulun karşısında ki kafeye gelebilir misin?”

“Tabi hemen geliyorum.”

“Peki bekliyorum.” ,diyerek telefonu kapattı.

Telefonumu çantama attıktan sonra koşarak okuldan dışarı çıktım. Bay Flaruk’u bekletmek istemediğimden bu kadar aceleci davranıyordum.

Kafeye vardığımda etrafta pek çok çiftin beraber oturduğunu gördüm. Gözlerimi çevrede gezdirdikten sonra Bay Flaruk’un en arka masada oturduğunu görünce yanına gittim.

“Merhaba”, dedi.

“Merhaba.”

“Otur bakalım. Seninle önemli bir mevzuda konuşacağım.”

“Sizi dinliyorum.”, dediğimde eliyle omzunu sıvazlayarak;

“Biliyorsun Nicole. Seninle kısa süre önce tanıştık ama seni bir kardeşim olarak görüyorum. O yüzden bu konuda sana güveneceğimi düşünüyorum.”

“Teşekkür ederim. Hangi konuda? “ ,dedim şaşkın bir şekilde.

“Bak ben sana bir zarf vereceğim. O zarfın içinde ne olduğunu bilmene hiç gerek yok. Senden tek istediğim o zarfı alıp  Daniel’e vermen.”, demesi üzerine yüzüne anlamsız bir şekilde baktım. Şu anda kafam tamamen boşalmış gibiydi. Neden niçin gibi sorular sorma gereği dahi duymuyordum. Kafamda tek olan şey; Bay Flaruk’un sözüne itaat etmemdi. Hiç tereddüt etmeden;

Saplantılı ÖğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin