17.Bölüm

2.7K 137 29
                                    

Uzun bir aradan sonra yeni bölüm ile karşınızdayım :D. Umarım bu bölümü beğenerek okursunuz. Bu kadar süre sizi beklettiğim için çok üzgünüm :/. Bu hafta biraz yoğun olduğum için anlayışlı olacağınızı düşünüyorum :).

Şimdi okuyucu arkadaşlarım. Bu bölümü okuduktan sonra, aklınıza takılan her soruyu sorabilirsiniz. Belki tam anlaşılır yazamadığım kısımlar vardır. Sorarsanız mutlaka cevap veririm. :D.

Yine hikayenin gidişatı hakkında, ne tür olaylar olmasını istediğiniz açısından fikirleriniz varsa okumaktan büyük bir zevk alırım. Saygı çerçevesi içerisinde bütün eleştirilere açığım ^^. Düşünceleriniz ve eleştirileriniz benim için çok önemli.

Şimdilik bu kadar. Umarım bu bölümü severek ve beğenerek okursunuz.

Okuyan ve yorum yapan bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ederim :)

İyi okumalar ^.^

BENİM OLMANI İSTİYORUM

Yaklaşık 3 dakikaya yakındır, üzerinde "BENİM OLMANI İSTİYORUM" yazan kağıdı inceliyordum. Zil çalmış ve ders çoktan bitmiş olmasına rağmen,hala kendimi toparlayabilmiş değildim. Bana böyle bir şey yazdığına inanmıyorum. Acaba başka birine yazılmış olabilir miydi?. İmkansız. Defteri bana getiren kişi Daniel'di ve doldurmak için açacağımı biliyordu. O yüzden böyle bir not yazmıştı. Ben ne yapacağım peki şimdi? Sorunlu olduğunu düşündüğüm bir oğlan,kafayı bana takmış durumda.

"Bayan Miller... Bayan Miller... Bayan Miller"

"Efendim", diyerek döndüm bana 3 kere seslenen çocuğa.

"Yeni ders başlamak üzere efendim", demesi üzerine 10 dakikadır boş boş burada oturduğumu fark ettim. Çocuğa,başımı sallayarak işaret verdikten sonra,çantamı toparlayıp sınıftan dışarı çıktım.Şimdi ki dersim yine bu katta ki 9/A sınıfında olduğundan, aşağıya inip, Daniel'i görmüş olmayacaktım. Bu benim için fazlasıyla iyi bir durumdu. O nottan sonra, ona bakmaya fazlasıyla çekinirdim.

9/A ile geçen eğlenceli 2 saatten sonra, oturup biraz dinlenmek istiyordum. Kafamı boşaltmalı ve Daniel hakkında bilgi toplamam lazımdı. Hızlı adımlarla aşağı kata inerken Daniel'in nöbetçi masanında olmadığını fark edince rahatladım. Adımları seyrek hale getirerek öğretmenler odasına vardım. İçerisi boş olduğundan ötürü, rahat olduğunu düşündüğüm ilk koltuğa oturup, biraz dinlenmeye karar verdim. Yumuşak koltuğun verdiği rahatlık, telefonumun titremesiyle son buldu. Bir kere titrediği için mesaj geldiğini anlayarak, çantama uzanıp, telefonumu çıkarttım. Bilmediğim bir numaradan gelen mesaja tıkladığımda yazan şey şaşırmama sebep olmuştu.

"Seni, okulun çıkışında bekliyorum. Hemen gel!".

Gözlerimi iyice kırptıktan sonra, mesajı doğru okuduğumu anladım. Kimdi bu şimdi? Bugün fazlasıyla gizemli olaylar yaşamış bulunmaktaydım. Telefonu gerisin geri çantaya attıktan sonra, okul çıkışına doğru yol aldım. Bakalım benden ne istiyor bu gizemli şahıs?

Okulun çıkışına vardığımda çevrede çok fazla kişi olduğundan, kim olduğunu anlamam imkansızdı. Onun beni bulmasını umarak, olduğun yerde dikilmeye başladım. Okul bahçesinde dolaşan çocukların bana attığı tuhaf bakışları umursamadan, normal davranmaya çalıştım. Ama pek etkili olmuşa benzemiyordu. 3 dakikadan fazla bir süre, bu halde bekledikten sonra geri dönmeyi düşünüp, adımımı attığım esnada; arkadan bir el, omzuma tutup,gidişimi engelledi. Hızlı bir şekilde başımı çevirip kim olduğuna baktığımda; karşımda her zaman ki tatlı tebessümü ile Sidney durmaktaydı. Kalbim, korkudan o kadar hızlı atmıştı ki Sidney'i görmek bir nebze olsun rahatlamamı sağladı.

Saplantılı ÖğrenciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin