''Şu an bu okul gezisi için neden kamp kurmayı düşündüklerini anlamıyordum, neden yani ? otobüsle günü birlik dedikleri geziler vardı, bir otelde kalınan geziler vardı da kamp neydi ya ? diye düşünmeye başlamıştım ki o arkamdan gelip bana yaklaştı...'' Arkamdan gelen Defne'nin sesine aldırmadan kitabı yazmaya devam edecekken telefonumu elimden aldı ve yazdığım son satırı sesli bir biçimde okudu ve ''Bu ne ya ? Kitap yazacağına yanımıza gelir misin ?'' dedi ''Birincisi kitabıma laf etme bence güzel, ikincisi ise biz derken ? sen ne ara arkadaş edindin ?'' dedim ''Telefonunun şarjı az kalmış, merak etme benim Powerbank'ime takarım telefonunu ama birazdan dışarı çıkmazsan vermem ona göre'' dedi. Yanıma 3 tane almıştım ama onları da bitirebilme ihtimali aklıma gelince tam kabul eder gibi olabilecekken ''Birazdan marshmellow ısıtacağız ateş yakacaklarmış'' deyince hemen hareketlendim ''Tamam geliyorum ama senin Powerbank'ini kullanacağım'' dedim, başıyla onaylayınca ayakkabılarımı giymek için çadırın çıkışına doğru birkaç adım atıp ayakkabılarımı giymeye başladım... burada olan her iki sınıf ayrı kamp yerlerinde kamp kurduğu için az bir kalabalıktık, zaten sınıfta buna karşı çıkıp sınıfın 3'de 1'i gelmemişti ve diğer 4 kişi de hastayım dediği için bizim sınıf 16 kişi, karşı sınıftan ise 20 kişi gelmişti. İki ayrı yerde ateş kurdukları için bir ateş başına 18 kişi olarak düşüyorduk ben ve Defne'nin oturduğu kısımda bizim sınıftan birkaç kişi ve kalanı da diğer sınıftan kişiler vardı ve birisi kutu oyunu getirmişti, ikişerli ayrılmıştık bizim grupta Yağız, Defne, Ben, bizim sınıftan 3 kişi ve diğer sınıftan 3 kişi vardı, bir süre oyun onadıktan sonra marshmellowları ateşe yaklaştırıp dışını eritmeye başlamıştık, kızarınca bir tane ağzıma atacaktım ki defne çubuğumdaki marshmellowu ağzına attı ona hafif sinirli bakmama rağmen şu an bakışlarım onun umurunda değildi, onun şimdilik umurunda olan tek şey yediği marshmellowdu ama ben de birazdan onun yaptığı marshemmowu yiyecektim, Defne'nin de marshmellowu kızardığında çubuğu kaldırmıştı, kaldırır kaldırmaz onun mashmellowunu yedim, bana öyle bir bakışı attı ki içimden fazlasıyla gülesim geldi, ağzındaki marshmellowu bitince ''Ama onu ben yiyecektim'' dedi, onun yüzüne bakarken ciddi misin bakışı attım, sustu bende ağzımdaki marshmellowu bitirince ''Bir kere sen de benimkini yedin ve eşitlik hakkı diye bir şey var'' dedim bir süre sonra sonra birinin bana baktığını fark edip döndüğümde o kişinin Yağız olduğunu gördüm, beni izlediğini belli etmemek için yavaşça etrafa gözlerini gezdireceğini zannederken hiçbir şey yapmadı onun yerine bana bakmaya devam ettikten bir süre sonra gözlerini marshmellowuna çevirdi, ben de ikinci marshmellowumu çubuğa yerleştirip dışının kızarmasını bekledim... bir süre sonra üçüncü marshmellowumu Defne'nin benim kızaracak olan marshmellowumu yiyeceğinden emin olarak ona marhmellow çubuğumu verip çadırımıza doğru yürüdüm, peşimden birinin geldiğini çadıra yaklaşınca fark etmiştim, çadırıma ulaşınca fermuarını açıp kendimi yüzüstü içeri atıp ayakkabılarımı yere değdirmemek için havaya kaldırıp çadırın fermuarını kapamak için uzanırken peşimden gelen kişinin Yağız olduğunu gördüm kafasını eğip bana ne yaptığını sorgulamaya çalışır gibi bakıyordu... doğrusu bende ne olduğunun pek bir farkında değildim sadece peşimden gelen kişi Yağız olduğu için rahatlayıp ayaklarımı yere değdirmemeye çalışıp ayaklarımı dışarı çıkardım ve ayakkabılarımı çözüp içeri düzgün bir şekilde girdim, Yağız'ın arkamda olduğunu fark ederek konuştum ''Affedersin, ben biri beni takip edince... ne bileyim biraz korktum işte'' dedim ve çantama uzandım içinden telefonumu çıkarıp şarjının kaç olduğuna bakarken havadan bir cips düştü bir süre gözümü yumdum ama kafama gelmediğini fark edince gözümü açıp bir çift mavi gözü dibimde görünce irkilerek geriye doğru gidince daha demin kafamın üstünde olduğunu fark ettiğim ele baktım Yağız kafama bir şey düştüğünü fark edip elini uzatmış olduğunu düşündüğüm elinin tersinde yani elinin üstünde bir cips paketi duruyordu şu an merak ettiğim şey Yağız'ın kafama bir şey düşeceğini nasıl bu kadar çabuk algılayıp elini koyduğu ve neden peşimden gelmiş olduğuydu bir süre sonra Yağız'ın çadırının hemen yanımızdaki çadır olduğunu hatırlayınca aklımda kalan tek şey Yağız'ın nasıl orada başıma bir şey düşeceğini bilmesiydi ama şu an elimdeki flaşı kapayınca etraf karanlık olmuştu elime alıp flaşı yeniden açtığımda Yağız uzanıp çadırın lambasına uzandı açılmayınca ''Ampulü bitmiş'' dedi başımı hayır anlamında sallayıp kamp çadırının ışığını aldım ve açması için ona uzatıp ışık tuttum açtığında içinde bonibon görünce şaşkın bir biçimde ''Bonibon ?'' dedi bende onu onaylayıp çantamdan çikolataların arasından ampulü çıkardım, ona geri döndüğümde kafasını çevirdiğini görünce hafif tebessüm edip ışığın içindekileri elime döküp ampulü Yağız'ın eline verdim. Ampulümsü şeyi elinde fark edince onu yerine yerleştirip kapattı ışığı yerine yerleştirince flaşımı Yağızın ışık yüzünden küçülmüş mavi göz bebeklerinden çekip kapatmıştım tam ışığı açacakken Yağız'ın arkasından biri onu içeri itmesiyle üstüme düşmüştü, yüzü arkasından iten kişi yüzünden yüzüme doğru geliyordu ve yanlışlıkla kafamın geri düşmesi ve onun da üstüme doğru düşmesiyle dudaklarımız birbirine değmişti...
----🌲----
737 kelime
Tarih : 18/01/21
Saat : 22:22
Biliyorum önceki bölümden kısa oldu ama bu da uzun bir bölüm oldu diğer kitaplarıma göre ben bu kelime sayısından diğer kitaplarımda iki bölüm yazabilirdim
.
Çağla ile Yağız'ın öpüşmesi ?
Yağız'ı çadıra arkadan iten kişi ?
Fazla uzattığım için canınızın çekmiş olabileceği marshmellow konusu ?Düzenlendi : 22/01/21
Saat : 10:18
.
744 kelime
düzenlendi
30/07/23
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp
ChickLitBir çağla ağacı görmüştüm, bu benim ağacım dedim kendi kendime küçükken meraktan araştırıp baktığım bu ağaç çağla ağacıydı belki ama ben eve ya da kamp alanına dönene kadar aynı Çağla olacağından emin değilim....