"Hadi gidelim Çağla" dedi Defne, bende başımla onayladım ve otobüse bindik. Otobüs durduğunda rahatlamıştım çünkü 2 saatlik bir mesafe olan bu yere gelene kadar verdiğimiz gereksiz derecede fazla olan molalar ve ilerledikten tam 20 dakika sonra birkaç kişinin otobüste olmadığını fark edince geri dönüp eksik olan 5 kişiyi de alınca bu 2 saatlik mesafenin 3,5 saate dönmesiyle fazlasıyla canım sıkılmıştı... kamp yerine gelmiştik, herkes çadırı kurmaya çalışıyordu, hava daha yeni aydınlanıyordu, can sıkıntısıyla 13 saat aralıksız dinleyebileceğim ama başkaları sayesinde son gün aynı şarkıları dinlemek zorunda kalacağım şarkı listeme döndüm ve kafama kulaklığımı taktıktan sonra çadırın kullanım kılavuzuna dönüp çadırı kurmaya başladım, zaten Defne de çok ''yardımcı'' oluyordu bu zamanlarda nedense ortadan puf olmuştu... çadırı neredeyse kurabilmişken elinde yiyeceklerle geldi ve "Yardım lazım mı ?" dedi tabiki lazımdı ama bir yandan da haklıydı, gelip yardım etse bile ne kadar yardım edebilecekti ki ? , elindeki abur cuburları görünce hemen Defne'nin elinden alıp çadırın içine attım... Çadırın 2. demirini bir türlü halledememiştim, çadırını yeni bitiren uzun boylu bir çocuk görür görmez çadırla uğraşmaya başlayan Defne'ye "Bırak bırak ben birinden yardım isterim" deyip o çocuğun önüne doğru yürüdüm "Şey, çadırı kurmama yardım edebilir misin ?'' , ''Ben 1. demiri yerine koyabildim ama 2. demiri bir türlü yere sabitleyemedim de" dedim. Kafasıyla onaylayarak "Tamam yardım ederim" dedi. Onu çadıra doğru götürdüm, o bana yardım ederken bir yandan da Defne'yi kontrol ediyordum çünkü gelip çadır için biraz daha yardım etmeye çalışırken daha kötü duruma sokabilirdi. İstemeden de olsa öyle bir şey yapabilirdi. Yanımdaki oğlan çadırı kurmuştu, teşekkür edip Defne'nin yanına gidecekken koluma dokundu, ona geri döndüğümde ''Yardıma ihtiyacın olursa beni arayabilirsin'' dedi ve elini telefonumu ister bir biçimde uzatınca onu onaylayarak numarasını aldıktan sonra ''Adın ne ?'' diye sordum "Yağız" dedi, o da benimkini sorunca "Çağla" dedim ve telefon numarasını kaydedip teşekkür ettikten sonra bir an gözüm çadırın içindeki cipslere gözüm takıldı ve sonrasında hemen Defne'nin yanına gittim "Cipsten suya sıra geldi mi ?" dedim. Evet anlamında başını sallayarak elinde olan başka 2 cips kutusunu ve 4 paket jelibonu elime verdikten sonra boşalmış olan eline 3'lü bir bonibon ve 5 tane de 1,5 litrelik su aldı. Elime cipsleri verir vermez elimdeki cipsler ve jelibonlarla çadıra koştum ve elimdekileri çadırın içine fırlattım ve çadırın içine koyacağımız uyku tulumunu, kamp çadırının dışı için olan kılıfını vb. şeyleri çıkarıp yerleştirdim
Çadır:
Uyku tulumu :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp
ChickLitBir çağla ağacı görmüştüm, bu benim ağacım dedim kendi kendime küçükken meraktan araştırıp baktığım bu ağaç çağla ağacıydı belki ama ben eve ya da kamp alanına dönene kadar aynı Çağla olacağından emin değilim....