Karanlık bir uçurumda aşağı düşüyordu. Aslında ölmek istemediğini fark etti beyza. O hiç bir zaman ölmek istememişti. Ölmek bu olmamalıydı.
Taki herşey bi anda beyaza dönüşene kadar ...
Bembeyaz odaya bakarken içinden cennete nasıl girebildiğini düşünüyordu ta ki bir el omzuna dokunana kadar.
"Ay bismillah- profesör?"
"Anlatmama gerek olduğunu bile düşünmüyorum beyza."
Yüzüne muzip bir gülümseme yerleştirdi albus dumbledore.
"İyi de ben seçilmiş kişi değilimki?"
"Seçilip seçilmediğine kim karar veriyor peki ?"
"Profesör kafam karışıyor lütfen beni aydınlatın."
"Zaman daralıyor."
"Zaman?"
"Kadere inanırmısın beyza?"
"Elhamdulillah müslümanım profesör."
Gülümsedi .
Bi anda herşey karardı.
Ama bu karanlık gerçekliğin karanlığıydı.
Kader diye düşündü beyza.
Ne ifade ediyordu onun için.
Bedenine ruhunun tekrar kavuştuğunu hissetti.
Harry ölü olduğunu bildiği sevdiği kızın cesedini bırakmak istemiyordu.
Elini onun eline kenetledi.Küçük narin bi o kadar da güçlü ellerine...
Böyle ölmek belkide en iyisiydi diye düşündü harry.
Ve arkadan voldemort un sesi duyuldu.
"Avada kedavra!"
.
.
.
Harry ellerini sevdiği kızın ellerine kenetlemişti.
Ellerini bi daha hiç bırakmamak için sıktı ellerini.
Ama ellerine karşılık vereceğini bilmiyordu harry.
Gözünden bir yaş aktı.
Üzüntüden değil mutluluktandı.
O yaşıyordu. Hayata tutunması için yeni bir sebebi vardı artık.
.
.
.
"Harry potter ve Beyza Aslan öldü!"
Ölüm yiyenlerden kahkahalar yükselmeye başladı.
Ginny "hayır!" Diye bağırmaya başladı.
Draco Malfoyun kalbi sanki paramparça olmuş yok oluyor gibiydi.
Sevdiği kızın bedenini görünce kanının çekilmeye başladığını hissetti.
Draco Malfoy pişman oldu onunla geçirdiği her zamanın değerini bilemeyecek kadar aptal olduğunu düşündü.
Gözleri dolarken yumruklarını sıktı.
İçindeki pişmanlık yerini öfkeye bıraktı.
Voldemort konuşmaya başladı:
"Harry Potter öldü. Bugünden sonra itaat ediceğiniz kişi benim. HARRY POTTER ÖLDÜ!"
Ve ölümyiyenlerden tekrar kahkahalar başladı.
"Artık bana itaat etme vaktiniz geldi. Öne çıkın ve bize katılın! Yada Ölün."
Lucius Malfoy oğluna buraya gelmesini söyledi.
Draco gitmesi gerektiğini biliyordu yoksa ölücekti.
Ayaklarını yerden kaldırmasını engelliyen öfkesi oldu.
Tam o sırada neville öne çıktı.
"Aaa daha iyilerini umut ediyordum. Söyle bakalım sen kimsin delikanlı?"
"Neville longbottom."
"Pekala neville. Eminim aramızda sana uygun bi yer bulabiliriz."
"Bişey söylemek istiyorum."
"Tabi neville. Söylemen gereken şeylerin hepimizi etkileyeceğinden eminim."
"Harry ve beyzanın ölmesi bişeyi değiştirmez. Her gün insanlar ölüyor Dostlarımız ve akrabalarımız .
Doğru bugün harryi ve beyzayı kaybettik. Fakat o bizimle tam burda kalbimizde hepsi. Onlar boşuna ölmedi.
AMA SEN ÖLÜCEKSİN! Çünkü yanılıyorsun. Onların kalbi bizim için atıyordu. Hepimiz için! Bu iş daha bitmedi!"
Ve işte o anda ikisi de hagridin kucağından atladılar
"Confringo!"
Herkes şaşkın gözlerle onlara bakarken Beyza
"İşte şimdi gerçek savaş başlıyacak tom !" Diye bağırdı.
Dracoysa karşısında kanlı canlı duran kızı görünce içindeki umut tekrar filizlenmeye başladı.
Gözleri buluşmayacağını düşündüğü koyu kahve gözlerine baktı.
O anda bellatrix in ona Beyza ya attığı laneti geri savurdu.
Bellatrix şaşkın gözlerle
"Dracoo! Karanlık lorda ihanet edemezsin. O her zaman kazanır !"
"Kazanıp kazanmaması umrumda değil!"
Beyzanın kalbi sanki tekrar atmaya başlamıştı.
.
.
.
1 aylık aradan sonra yine ben .
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Malfoy ile Bir Türk 🐍🦁
Fiksi PenggemarBir Türk hogwarsta ve bir malfoyla ne yapabilirki? Tüm telif Malfoy un mavi gözlerinin içimdedir.