Müptelâm [Yarı Texting]

5. Bölüm

Tumblr da neredeyse beş saattir amaçsız bir şekilde dolaşıyordum. Çalışma masama oturmuş, kış ayında olduğumuz için üzerime aldığım battaniyenin uçlarını çekiştirmeyi de bir yandan ihmal etmiyordum.

Saat gecenin ikisi olduğu içinde ses çıkarmamaya özen gösteriyordum. Annem uyumuş olmalıydı, ses çıkartıp onu uyandırırsam benim uyumadığımı görüp, gecenin bir yarısı evde terlik savaşları başlatırdı ve bu en son isteyeceğim şeydi. Yarın okulda uyuklayacağımı bildiğim halde uyumamak için kendimi zorluyordum.

Diğer bir konuya gelecek olursak, bilinmeyen numara neredeyse bir haftadır mesaj atmamıştı. Bu onun için büyük bir başarı olmalıydı...

Kapanmaya yüz tutan yorgun, yeşil gözlerimi odamda gezdirip, kahverengi saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Bunu yaparken neredeyse sandalyeden düşecek olmamı göze almazsak çok becerikliydim.

Masanın köşesindeki telefonumdan, sessize almayı unuttuğum için, gelen bildirim sesinin odamın duvarlarında yankılanmasıyla nefesimi tuttum. Sanki nefes alırsam annem uyanacaktı.

Nehirden mesaj geldiğini tahmin edebiliyordum, yine saçma bir olay hakkında mesaj atmış olmalıydı. Uyumadığımı biliyordu.

Gözlerimi devirip telefonumu ses çıkarmamaya özen göstererek elime aldım ve içimden Nehire edeceğim hakaretleri sıralamaya başladım. Annem onun yüzünden uyanmış olsaydı, yarın okulda elimden kurtulamazdı.

Gördüğüm mesajla ise uykulu gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Bilinmeyen numara mesaj atmıştı.

Derin bir nefes alıp mesajı açtım ve kaşlarımı çattım.

05****; Sen gülme.

Mesajı okumamla ağzım şaşkınlıkla açıldı. Gecenin bir yarısında neden böyle bir mesaj atmıştı ki?

Önümde iki seçenek vardı; birincisi onu engellemek, ikincisi ise cevap vermek.

Dudaklarımı dişleyerek telefonumun ekranına baktım. Bir sapık olabilirdi, ya da olmayabilir. Neden bunu yazdığını çok merak ediyordum...

Nida; Neden?

Tabikide ona uymayacaktım. Sadece neden yazdığını çok merak ediyordum. Yoksa şuana kadar ağzının payını vermiş olurdum.

05****; Biri falan aşık olur şimdi uğraştırma beni.

Nida; Bak, bu bir şakaysa hiç komik değil, mesajlarından sıkılmaya başladım. Biraz daha devam edersen polise gideceğim. (Görüldü)

Görüldü attığını gördüğümde doğru yolda olduğumu anladım.

Nida; Hem, bana karışma hakkını sana kim veriyor?

05****; (Bir fotoğraf gönderdi)

05****; Bu veriyor.

Fotoğrafı görmemle elimle şaşkınlıkla ağzımı kapattım. Korkmaya başlamıştım. Fotoğrafta ki geçen hafta kaybettiğim tokamdı.

Onda ne işi vardı?!

Nida; Bu benim tokam! Sende ne işi var??

05****; Gerçektende hatırlamıyorsun... Geçmişini falan mı unuttun?

Nida; Bu seni ilgilendirmez, kimsin bilmiyorum ama o toka benim için çok değerli, yarın onu bana geri vereceksin.

05****; Bir düşüneyim,

Mesaj atmaya ara verdiğinde kaşlarımı kaldırdım.

05****; Hayır, onu sana geri vermeyeceğim, bende kalacak.

Cevabıyla sinirle soludum. O tokayı ne zaman aldığımızı hatırlamıyordum ama çok uzun bir zaman olduğunu biliyordum.

Nida; Erkek misin?

05****; Evet.

Okuduğum mesajla bıkkınlıkla iç çektim.

Nida; Tokayı ne yapacaksın? Saçına mı takacaksın?

05****; Hayır.

Sakin olmalıyım, sinirlenmem gerekiyor... Belki bu şekilde ondan biraz bilgi alabilirim.

Nida; Yaşın kaç?

05****; Yemezler.

Mesajıyla kaşlarımı çattım.

05****; Merak etme, bakkal Haluk amca ya da Sugar daddy değilim.

Nida; Sugar daddy olup olmaman umrumda değil. Sadece...

Derin bir nefes alıp mesajı yazmaya devam ettim.

Nida; Bana neden yazıyorsun?

05****; Geçmişini hatırlatmak, Unuttuğun zamanları geri getirmek için.

Nida; Neden istiyorsun bunu? Seni tanımıyorum.

05****; Çünkü,

05****; O geçmişte bende varım...