kimse 😳 melez 😳 taehyunga 😳 yukselmedi 😳 oha
ve 😔 o kadar yorum yapılmayası bi fik mi 😔 cok mu kotu😔 uzuluyom biraz 😔
medya: sezen aksu - ben de yoluma giderim
NOLUR DİNLEYEREK OKUYUN×
"Birkaç gün istiyorum sadece, Namjoon, çok değil. Aylardır durmadan çekim yapıyoruz. Lütfen izin ver, ihtiyacım olmasa istemem."
Uykumun arasında duyduğum, fısıltıdan ibaret olan cümleler, göz kapaklarımı birbirlerine daha sıkı bastırıp kollarım arasındaki, ne olduğunu kavrayamadığım şeye daha çok gömülmeme neden olduğunda, "Tamam, teşekkür ederim. Dört günden fazla sürmez. Hoşçakal." diye konuşmaya devam eden sesten sonra, omzumla belim arasında gidip gelen parmaklarla uyuma dürtümü yok edip gözlerimi araladım yavaşça.
Taehyung'un bir kolu boynumun altından geçmişken, telefonu komidine bırakan bir diğer eli de yeniden belime sarılmıştı. Bacaklarımız iç içeydi ve burnum ile dudaklarım tamamıyla, geceliği sıyrıldığı için köprücük kemiğinin hemen alt kısmına temas ediyordu. Teninden yayılan nefis koku ciğerlerimi talan ederken derin derin nefesler almamak için kendime zorlukla hakim oluyordum.
Geceki tüm konuşmalarımız ve ben uykuya dalmadan önce sıraladığı cümleler aklıma bir bir düşerken sıkı sıkı sarıldığım belinden ellerimi çektim ve bedenimi yatağın boş kısmına doğru götürdüm yavaşça. Kabus görmemiş oluşum ve iki yılın ardından uyuduğum en deliksiz ve en rahat uyku oluşu beni garip hissettirirken, hafiften gülümseyen bir ifadeyle bana bakan yüzünden çektim irislerimi.
Yüzüne bakamamam da yumruklarımın etkisinin gün yüzüne çıkıyor oluşuydu. Yaraları kapalıydı ancak yüzünün geneli morluklar içindeydi. Bu hem kendimi kötü hissettiriyordu, hem de ona bakmamı engelliyordu çünkü sahiden hoş gözükmüyordu suratı. Ayrıca böyle bir insan olmayışım ama onu bu hâle getirmiş olmam beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ne olursa olsun, onun canını yakmak istiyorsam bunu fiziksel olarak yapmasaydım daha iyi olabilirdi.
Oluşan garip ortamı dağıtmak için dudaklarımı bir süre ıslattıktan sonra gündüz olmasına rağmen hâlâ kapalı olan bakıp "Konuştuğun Namjoon, yapımcımız ve kanalın sahibi olan kişi, değil mi?" diye sordum, az önceki konuştuğu kişiye vurgu yaparak. Onaylar bir şekilde mırıldandığında irislerim yeniden yüzüne çevrildi. Doğrulup yatak başlığına yaslandığında biraz daha uzaklaşıp ben de aynı pozisyonu aldım. Ne yapmam gerektiğini pek bilmiyordum, doğrusu, aklım durmuş gibiydi.
"O zaman, şey..." diye, henüz yeni uyandığım için boğuk çıkan sesimle mırıldandığımda, boğazımı temizleyip "Dört gün hiç çekim yok, değil mi? Benim de tüm şanslarım hâlâ duruyor yani? Sen iyileşebilecek misin üç günde?" diye hızlı hızlı sorarak devam ettim cümleme. Merakımdan değildi gerçekten, sadece ne yapacağımı kestiremiyordum ve geceden sonra bu kadar garip hissetmem de gayet normaldi bana kalırsa, bu yüzden kendimi yadırgamıyordum. Tüm nefretimin, bebekler gibi uyuduğum uykudan sonra yok olmuş olması ve oldukça sakin olmam tuhaf geliyor olsa da bu, bugünlük daha fazla kargaşanın çıkmayacağının habercisi olduğu için üzgün de değildim.
Parmaklarımla dudaklarımdaki kabukları yolmaya başlarken, "Hmhm, pansumanımı düzenli yaparsam çabucak geçecektir. Makyajla da kapatırım üstünü. İlk tur için de hâlâ şansın var, meraklanma." diye sakince konuştuktan sonra, "Ve Jeongguk," demesi bakışlarımı, kendime çektiğim dizlerimden uzaklaştırıp ona çevirmeme neden olduğunda, neredeyse fısıldıyormuş gibi, "Efendim?" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
masterchef
FanficJeon Jeongguk MasterChef'e başvuru yaptığında jürilerden birinin, onu terk eden sevgilisi Kim Taehyung olduğunu bilmiyordu. slow update!