𝒾𝓃 𝒶 𝒻𝒸𝓀𝓃' 𝓂𝒾𝓃𝓊𝓉ℯ

²¹/perişan.

yazar;

sasuke bulunduğu otel odasının tuvaletine koştu.
klozet kapağını hızlıca açıp, kusmaya başladı.

midesi bulanıyordu ve bu sefer içkiden de değildi.

kusmasını, boğazı yırtılıyormuşcasına acıtan öksürükler takip etti.

derin nefesler aldı, sifonu çekti.

lavaboda yüzünü yıkamak için musluğu açtı.

musluktaki suyu yüzüne vuracaktı ama aynada bir şey fark etti.
parmaklarını dudaklarına getirdi. dudaklarının arasından sızan kanla bulandı parmakları.

önemsemedi, ellerini ve yüzünü yıkadı.
yüzünün nemliğini havluyla aldı.

bugün de naruto'yu görmek için sabırsızdı.
naruto bilmediği bir kafenin konumunu yollamıştı, orada buluşacaklardı.

aynadaki görüntüsünde iyi göründüğünü düşünüp, evden çıktı.

kafenin önüne gelene kadar kaybolduğunu düşünüyordu.
harita onu garip yollara sokarak getirmişti mekana.

neyse ki kaybolmamış, onu kafede masada oturarak bekleyen naruto'yla karşılaşmıştı.

kafenin içerisine emin adımlarla girdi.
garsona masaya giderken denk geldiğinden siparişini söylemiş, öyle masaya iilerlemişti.

sasuke sandalyeye oturdu, bacaklarını üst üste attı.

naruto sasuke'yi beklediği sırada yaptığı görüşmenin etkisiyle, aceleci bir tavır sergilemiş. sasuke oturur oturmaz konuşmaya başlamıştı.

n: sasuke sana diyeceklerim var.

s: daha merhaba demedim.

n: önemli.

s: dinliyorum.

n: baban beni aradı.

s: babam mı? babam ne alaka.

n: baban, ikimiz için akşam tokyo'ya bilet almış. yemeğe çağırıyor ikimizi.

sasuke bir anlığına babasına naruto'dan bahsettiğine pişman olmuştu.

s: söylerim erteleriz yemeği. annem falan ısrar etmiştir.

n: sasuke babanın sesi iyi gelmiyordu. çok ısrar etti, senin kesinlikle geri dönmeni istiyorlar. ama ayrı da kalmayalım diye beni de çağırıyorlar.

sasuke masanın üstünden naruto'nun elini tuttu.

s: geri dönmem konusunda ısrarcı olsalardı seni değil beni aralardı.

sanki babası sasuke'nin cümlesinin bitmesini bekliyormuşcasına sasuke'yi aramıştı.

sasuke masanın üstündeki telefonda arayan kişinin ismine baktıktan sonra çağrıyı kabul edip, telefonu eline aldı.

sasuke naruto'nun dediklerini bir kez de telefonda dinledi babası tarafından.

babasının ses tonundan endişelenmişti.
onu reddetmeyi düşünüyordu sesini duyana dek.

sasuke telefonu kapattı.
naruto'nun tuttuğu elini okşadı.

s: benimle gelmek zorunda değilsin biliyorsun değil mi? ama gerçekten de ben gitmeliyim. annemle ilgili olabileceğinden şüpheliyim.