𝒾𝓃 𝒶 𝒻𝒸𝓀𝓃' 𝓂𝒾𝓃𝓊𝓉ℯ

⁷/ karmaşık.

(medya: yazar yb yi yazmadan önce bu bölümde ne piçlik yapsam diye düşünüyor.)

naruto;

yaşlı kadının işittiği kavga sesleri yüzünden bizim yaşlı ev sahibine seslendi.
ikimizi ayırmak için geldiğini sandım ama salona dalışından pek de öyle olmadığını anladım.

barmen arkadaşım ve ben yaşlı ev sahibinden birer yumruk yiyip koltukta sessizce oturmaya başladık.

barmen arkadaşım kanayan burnuna peçeteleri bastırıyordu.

ellerimi birleştirdim.

sinirim geçmiş değildi ama az önceki halime göre daha sakindim.

n: neden yaptın bunu... arkadaşız sanıyordum.

ağlamaklı bir tonda cevap verdi.

b: o çocuk yüzünden.

n: sasuke den mi bahsediyorsun? onun, aramızdaki ilişkiyle ne alakası var?

fısıldadı.

b: senden hoşlanıyorum.

başımı ona doğru çevirdim.

b: uzun süredir... seninle bu işe başlayalı hep dip dibe ve yakındık. sen onunla tanıştığından beri ben her zamankinden daha kıskanç hale geldim. kendimi de seni de kötü durumlara soktum. üzgünüm...

sesindeki hayal kırıklığı gerçekten pişmanlığını sergiliyordu.

yaşlı kadın konuşmamızı bölüp koltuğun yakınında olan orta sehpaya buz bıraktı.
bırakır bırakmaz da salondan çıktı.

zavallı kadın... onu da strese soktum.

sehpanın üzerindeki buzu elime alıp, barmen arkadaşımın yüzüne tuttum.

gözlerini, buza temas eden yerlerden dolayı hafif sıktı.
gözlerime bakmamak için odanın herhangi bir tarafına bakıyor, kaçınıyordu göz temasından.

gözlerim dolmuştu bir anda.

gerçekten yaptığı tutarsız hareketlerinden dolayı aşırı korkmuştum.

buzu tutmayan elimle yavaş yavaş süzülen gözyaşlarımı sildim.

bana bu sefer baktı ve ağladığımı görünce aramızdaki mesafeyi kapatacak sekilde sarıldı.

b: özür dilerim naruto...

sırtımdaki kollarını daha sıkıca doladı.

b: eğer bana azıcık bile güveniyorsan, biliyorum saçma geliyor olabilir kulağına. camları ben kırmadım. evine gitmemelisin... anlıyor musun?

yüzümü barmen arkadaşımın omzuna gömmüştüm. gözyaşlarımı kıyafetini ıslatıyordu.

o da benim kadar duygusaldı şu an.
söylediklerine inanmak zor geliyordu ama nedeni bilinmez, camları onun kırmadığını düşünüyordum.

camları yaptırana kadar eve gitmemeliyim, gittiğimde de temkinli olmalıyım.

yavaşça ayrıldım kollarından.

koltuktan kalktım, o da benimle birlikte kalktı.

n: lütfen... yalnız kalmak istiyorum.

ev sahibinin evinden -ona gitmeden görünerek- çıktım.
bara mesai saatimden bir kaç saat önce gittim.

bizden önce çalışan barmenlere selam verip, bar taburelerinden birine oturdum.