⁹/ kıskanç.

1.6K 138 346
                                    


naruto;

barmen arkadaşımla yan yana çalışsak bile yüz yüze gelmemeye, konuşmamaya çalışıyorduk.

elimdeki kadehi, bezle temizleyip rafa koydum.

bir haftadır barda çalıştığım saatler geçmiyor gibiydi.
mesaim bittiğinde ev bakmak için bir kaç apartman geziyordum.

daha ucuz kiralı evde oturmalıydım ya da evimdeki odalardan kiraya çıkarmalıydım. bu şekilde kirayı bölüşebiliriz.

gömleğinin cebinden katlanmış kağıdı çıkardım.

bugün iki yeri ziyaret etmem gerek.
kira ücretlerini öğrenip, evime dönerim.

işten erken çıkmak için patrondan izin almalıyım...

hayır patronla konuşamam çünkü daha geçen gün izin aldım.

sabah erken kalkıp bakmaktan başka çarem kalmadı.
kağıdı cebime koyarken, barmen arkadaşım yanıma yaklaştı.

aynı onun bana baktığı gibi tip tip baktım.

n: ne var?

parmağını gömleğimin yakasına getirdi, yakasını açtı.

sasuke'nin bıraktığı izler duruyordu üzerimde onu fark etmiş olmalı...

barmen arkadaşımın elini geri çektim, yakamı düzelttim.

b: gerçekten onunla 100$ için yatmışsın.

n: ne saçmalıyorsun?

b: bir hafta önce, sen ve sasuke burada para konuşurken sizi duydum. sonuçta seninle çalışıyorum. sana seni sevdiğimi söylediğimden için mi daha acımasız davranıyorsun naruto.

n: para yüzünden yatmadım. sadece para için yatsaydım burada bana her gün barın arkasındaki odalara gitmeyi teklif eden kişinin teklifini kabul ederdim.

barmen arkadaşım dirseğini bar tezgahına yaslayarak konuşmaya devam etti.

b: yani bana ondan hoşlandığını mı söylüyorsun?

n: hoşlanmak değil de...onunla ilgilenmek, ona daha yakın olmak istiyordum.

barmen arkadaşım gözlerindeki sert bakışı değiştirmeden duruşunu değiştirdi ve elini enseme koydu.

b: naruto... sen... sen birine yakın olamayacak kadar insanlardan nefret ediyorsun.

ensemdeki elini sıktı.

b: seni seven insanlara acıyorum, başta da kendime.
sasuke de anlamış olacak ki 1 haftadır çıkmadığı bara senin yüzünden gelmiyor.

barmen arkadaşımın ensemdeki elini tuttum. aynı o ensemi tuttuğu gibi ben de tuttuğum eli sıktım.

n: bunları canımı yakmak için söylüyorsun değil mi? ama artık insanların söyledikleri sözler yüzünden canım yanmıyor.

tuttuğum eli, ensemden çekip havaya doğru bıraktım.

n: başka sefere artık.

b: sözlerimin senin canını yakmayacağını biliyorum o yüzden...

gözlerimi kocaman açtım.

boynumu sertçe ısırıp geri çekildi.
elimi ısırdığı yere koydum. elime hafif kan bulaşmıstı.

𝒾𝓃 𝒶 𝒻𝒸𝓀𝓃' 𝓂𝒾𝓃𝓊𝓉ℯ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin