At arabasi sallanirken Guattari kitabini okuyordu. Bense kfami cama dayamis music dinliyordum. Kulakligimi cikarip ofkeyle sordum: "Ne okuyosun sen ya!" Guattari o imzali siritisinin arasindan benimle alay weder gibi cevap verdi: "Felsefede Bir Ciraklik." Bir an kafam karsiti "Nasil yani, benim gibi mi?"
"ha?"
"Hani ben de buyucu ciragiyim ya?"
"Aaa, anladiiim, sen her seyi senin hakkinda saniyorsun.... Her zamanki gibi, tipik Deleuze, zaten seninle buyuzden ayrilmistik di mi?"
Utanctan mi sinirden mi daha fazla kizardim bilmiyorum ama kipkirmizi olmustum. "Aman yeter be! Ayrica ben bencilim diye ayrilmadik, sen kendini cok bir sey sandigin icin ayrildik."
"E cok bir sey degilm miyim zaten? Senin elde tutabilecegindan daha cok!! Hatirlarsan otoparkta da bu olmustu."
"Ben seni elde tutamiyorum ama yok vampri prensi olucam diye bahane uydurup benimle nisanlanmaya gelen sensin..."
"Ve bunu reddetmeyip benimle vampir kralligina yolculuga cikan da sen :)"
"Ben sadece para icin buradayim, buyu konseyi seninle gecirdigin her dakika icin bana 50 cent veriyor!"
Bana siritti ve kitabina geri dondu. Bazi sayfalarin bos olduugun fark ettim. "Ne bu ya basim hatasi falan mmi?"
"Yoo, sadece kitabin daha sedece yarisin yazabildim... bunu ben yaziyorum da..."
"hmm iyiymis." dedim ve muzigime dondum.
O sirada bir ucurum kenrarindan gidiyorduk. At arabsi bir an savrulamya basladi. Guatari tek kasini kaldirip surucye seslendi "Heey, seyis Anil bey, biraz dikkat lutfen, ucurumun dibini boylamayalim ha!"
Bu sirada sarsinti cdevam etti ve guatarinin seslenmesine karsilik tek duydugumuz sey bir hiriltiydi. Biraz korkmustum. Sarsinti giderek arrti. Elim istemsizce guattarinin bacaklarini buldu ve sikti.
"lanet olsun, dolunay" dedi ve beni yakamdan tutup at arabasninin disina sicradi. Ne oldugunu tam anlamiyordum ki, yerin giderek yaklastigini fark ettim. Hemen "Felus FEELISIMI" dedim ve dususumuzu yavaslatan bir buyu yaptim. Yavasca ucurumun dibine duserken, at arabasnin yuvarlanip parcalanmasini izledik.
Bir an sessizldikten sonra, sordum "E peki... seyis neerede?"
Guatari yine sirrti: "Arkadna!"
Seyis Anil Bey (hirildayarak, yari kurt adam formunda): sizi yiyecegim ve vampirlerin hukmune son verecegim. Kurtadamlar hep kazanacak. Ve siz benim at arabama bindiniz gune pisman olacaksiniz ama cok gec olacak. Cunku olmus olacaksiniz.
Deleuze: Hayir!!! yani.... vampir prensini yersen ye bana ne sonucta.
Onu boyle arkada birakmam Guattarinin yuzundeki sinsi siritisi bir anda sildi. "Ne?"
Deleuze: Hatta gel anil efendi, onu kurtadam federasyonuna teslim etmene yardim edeyim.
Bunu dedikten sonra elime bir ip aldim. "Rizooomius" dedim ve topraktan yonsuz, zamansiz kokler cikti ve elime ip seklinde ulastilar. Bu ipleri alip Guattariyi siki siki bagladim.
Guattari: "Bu kadar sert oynadigini hatirlamiyorum" dedi yine siritarak. Bense gulmuyordum.
Anil Seyis keyifle gurgurledi: "Eveeett, vampir prensini ele gecirip kurtadam basbakani olacagim, nihayet. Bunun icin buyuyle urettigin ipleri kullanarak onu baglamak iyi bir fikir. Bu bana kurtadam basbakani olma planinda yhardimci olacak"
Deleuze: "Aynen.. Al bakalim" diyerek bir tekmeyle Guuattariyi Anil Seyise dogru ittim. Guattari bir seyler demeye calisiyordu ama agzi bagliydi.
Rizom ipleri anil seyise deger degmez Guatarinin bedeninden ayrilip Seyisle devamli bir surecsellige girmeye basladi. Hizla Guattarinin elini tuttum ve kosmaya basladik, arkama baktigimda gordgum sey ne yeterli oranda Anildi ne de yeterli oranda Rizom ipleriydi. Onun yerine amaci bir butunluge donusmek olmayan bitmek bilmez bir surecsellige bakiyordum. Bu surecselligin arasindan, iki halatin birbirine surtmesine benzer bir sekilde Anil Seyisin sesi duyuluyordu: "Ben intikamimi alacagim, Cunku bana yaptiginiz sey kurtadam basbakani olma planlarimin onune geciyor."
Biz hizla kosarken ayagim bir tasa takildi ve guaatarri ve ben ust uste yuvarlandik. Bir an yuzyuzeydik. Onun vucudunun agirliginin hissedebiliyordum. Ve nefesinin yarattigi buhar yuzumu oksuyordu. Bir an sessizlikten sonra "beni kurtardigin icin tesekkur ederim" dedi. "Bir an beni kurtadamlara teaslim edeceksin sandim"
Bense onu ustumden iteledim "henuz degil..." ve guldum. O da yerde yuvarlanirken gulustuk. Ayaga kalkmasina yardim ettim. Ve sordum "Peki, at arbamiz parcalandigina gore, Vampir Kranlligina nasil gidecegiz?"
"Sanirim su an tek secenegimiz efsanelerdeki vampir isinlanma gucunu kullanmak. Her vampir hayati boyunce bir kere isinlanabilir ve yanlarinda bir kisiyi goturebilirler. Zamanimiz daraliyor, kurtadam ordusu vampir kralligini istila etmeden oraya varmamiz gerekli. Belki benim efsanive isinlanma gucumu kullanabiliriz"
Bunu dedikten sonra bana siki siki sarildi ve dedi ki "siki tutun" o an etrafim dumana karisti ve kendimi karanlikta buldum. Bir an kurkutsu bir koku geldi ve aniden ayagimin altindan topragin cekildgini hissettim. Gozumu tekrar actigimda sert tas bir zemin uzerinde guc bela duruyordum, tam dusmek uzereydim ki guartirin kollari beni yakaldi. "Iste buradayiz... Evim evim guzel evim".
-------2. Bolumun SONU....>>>..>>>>
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Nisanli: Vampir Prensi Efsanesi
Novela JuvenilHOMOFOBİKLER VE RAHATSIZ OLACAKLAR İÇİN YASAKLI BÖLGE Genc buyucu ciragi Gilles Deleuze'un hayati eski bir askinin acilen nisanlanmasi gerekmesiyle alt ust olmak uzeredir. Deleuze ve Guattari, nisanlanip, yuce vampir prensi olarak karanligi sonsuza...