| ithaf: Hyptaia
Yaoyorozu Momo:
• Güçlü özgünlüğe sahip seçkin alfalardandır. Lise öncesi hayatında özel eğitim aldığı için pek arkadaşı yoktur. Bu sebeple U.A. Lisesine başladığında edindiği arkadaşlarına çok değer verir. En yakın arkadaşları Jirou, Uraraka, Midoriya ve Todoroki'dir. Kaminari ve Kirishima'yla da iyi anlaşır. Düşünceli bir yapısı vardır. Kendine yakın kişilerleyken çok rahat davranır fakat diğerleri etraftayken dünyanın en saygılı kişisine dönüşür.•••
Bakugou'dan
Cumartesi sabahına kapımın çalmasıyla uyanmıştım. Genelde sabahları beni uyandırmaya cürret edebilecek kadar gerizekalı tek bir insan olurdu: Kaminari.
Homurdana homurdana kalkıp yere fırlattığım tişörtü geçirdim üstüme. Kapıya ilerlerken karşıma ne çıkacağını az çok tahmin edebiliyordum. Salak suratıyla beni sinir etmeye yeminli gibi sırıtan bir adet Kaminari. Lakin ne yazıktı ki Kaminari orada yoktu.
Kapıyı açtığımda, karşımda kimse yoktu.
Birkaç saniye boyunca dümdüz önüme baktım. Daha sonrasında öne eğilip koridoru kontrol ettim. Eğer karnıma baskı yapan iğrenç yapışkan bir his olmasaydı büyük ihtimalle erkenci misafirimi bir müddet daha arayacaktım.
"Aaa?!" dedim gerçek bir şaşkınlıkla. Mineta öylece durmuş, yüzündeki dramatik ve üzgün ifadeyle yüzüme bakıyordu. Bakışları resmen "beni fark et." diyordu... "Gör beni... ben de buradayım..."
Bünyemdeki tüm sinir yerini büyük bir acıma duygusuna bırakmıştı. Resmen ikimizin de gözleri dolmuştu. Hafifçe kenara çekilip geçmesi için kapıyı sonuna kadar açtım. İçeriye titrek adımlarla girdi, o girerken gözlerimi sildim. Zavallı çocuk...
"Ben çok kısayım." dedi izin almadan dağınık yatağıma otururken. Yanına geçip elimi dizine koydum. "Evet... Evet öylesin..."
Açık bıraktığımız kapıdan içeriye doğru bir hareketlilik fark ettiğimde Mineta'yı henüz toparlamadığım yatağımdan fırlatıp pozisyonumu düzelttim.
Deku kapıya hafifçe vurup "Girebilir miyim?" dediğinde yataktan kalkmam ve cevap vermem arasındaki sürede yatağımı toplayıp toplayamayacağımı test ediyordum. 4 saniye... Doğru. Sadece 4 saniyede yatağımı toplamıştım.
Benim cevap vermediğimi gören Mineta "Gel." dedi. Tam ona benden izinsiz Deku'yu odama çağırdığı için bağıracakken boyu dikkatimi çekti. Kısaydı... Ona biraz daha tahammül edebilirdim.
Deku direkt olarak içeri girip bir yerde popoüstü oturmuş Mineta'ya, bir de 4 saniyelik zaman diliminde harcadığım enerjiyi geri kazanmak için sandalyeye oturmuş nefeslenen bana baktı. En sonunda sorgulamaması gerektiğini fark etmiş olacak ki geri dönüp odamın kapısını kapattı ve içeriye geçti.
Eşyalarını bıraktıktan sonra kalçasını masaya yaslarken "Yeni mi kalktın Kacchan? Kahvaltıya gelmedin de..." dedi merakla. Ona ters bir bakış atıp tekrar önüme döndüm. Ne boş bir soruydu bu böyle?
"Siz neden geldiniz buraya? Senin odanda buluşmayacak mıydık?" dedim Deku'ya ithafen. Mineta yerden kalkıp "10'da buluşalım dedik ya?" diyince olan bitenin farkına varmıştım.
Uyuyakalmıştım.
"Saat kaç lan?" diye sorarak komodindeki telefonuma uzandım. 11:50 yazısını görünce sinirle suratımı buruşturdum. Odama gelmek için bir saat elli dakika beklemişlerdi. Belki, acaba ne yapar diye düşünerek, uyandırsak mı diye tartışarak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Envious - DekuBaku YB YOK
FanfictionIzuku ve Katsuki'nin arasındaki buzlar, Aizawa Hoca'nın gruplara bölerek yaptırdığı performans ödevinde Katsuki'nin Izuku'yla aynı gruba düşmesiyle yavaş yavaş erimeye başlamıştı. Her şey güzel gidiyordu. Hayır, tek şey hariç her şey güzel gidiyordu...