So won't you, please, be my baby
Be my little baby, my one and only baby
Say you'll be my darlin', be my baby
Be my baby now, my one and only babyJunmyeon gözlerini araladığında her sabah gördüğü manzarayı, bu sabah da gördüğü için kendini dünyanın en şanslı insanı ilan etti.
"Günaydın bebeğim."
Sehun erkenden uyanmış, muhtemelen kahvaltı dahi hazırlamıştı. Şimdi ise Junmyeon'un göğsüne uzanmış bir halde onu izliyordu.
"Gerçek bir bebekten farkın yok, biliyorsun değil mi?"
Sehun başını salladı, son iki yılda buna zaten ikna olmuştu ve aksini istemiyordu da.
"Sana çıkma teklifi ederken sevgilim olmanı değil, bebeğim olmanı istemiştim. Küçük bebeğim, biricik bebeğim.. Ömrümün sonuna kadar bebeğim olmanı istiyordum, hala istiyorum. 26 yaşında olup da senden daha bebek olabilen biri yoktur bence dünya üzerinde."
Uzun olan başını salladı ve sevgilisinin göğsüne sessiz bir öpücük bıraktı. Junmyeon'un küçük bebeği olmak özel hissettiriyordu.