I'll make you happy, baby. Just wait and see.
Yavru kedi Junmyeon'un bacağına tırmanmaya çalışırken Sehun ona kıyamamış ve onu amacına, Junmyeon'un omzuna ulaştırmıştı.
"Minik kedi omzuma çok alışmadı mı sevgilim? Kucağımız dışındaki yerlerde oynamayı bilmiyor sanki.."
Sehun başını iki yana salladı ve dudak büzdü.
"Haklısın güzelim, küçük o daha."
Junmyeon küçük kedinin sırtındaki tüyleri okşarken Sehun'un pembe dudaklarını öptü birkaç kez.
"Mutlusun benimle, değil mi?"
Sehun olumlu bir şekilde salladı başını, bunu yapmasaydı bile gözleri belli ediyordu mutluluğunu.
"Sana söylemiştim bebeğim. Seni mutlu edeceğimi söylemiştim ve bana inanmamıştın.. Bekleyip gördün, sözümde durdum."
Dudaklarını birleştiren taraf bu kez Sehun olmuştu. Sevgilisinin dudaklarını nazikçe öperken aklına gelen şeyle geri çekilmiş ve minik kediyi yere indirmişti. Ne de olsa kedi henüz küçüktü, onun önünde öpüşmek doğru sayılmazdı Sehun'a göre.